Türk şoförler tedirgin
Abone olSon aylarda, Irak'a yük taşıyan şoförlerin korkulu rüyası haline gelen saldırı eylemleri, şoförleri gün geçtikçe daha da tedirgin ediyor. Ortak görüş önlemlerin yetersizliği
Habur Sınır Kapısı'ndan Irak'a yük götüren Türk şoförlerine
yönelik saldırılar ve esir alma olaylarının artış göstermesi,
Irak'a geçiş yapmak isteyen Türk şoförler arasında tedirginliği
artırdı. Irak'ın kuzeyinde, son bir hafta içerisinde yük götüren
veya orada çalışan 20'ye yakın Türk şoför ve işçinin kaçırılması
veya silahlı saldırı sonucu öldürülmesi, şoförleri endişeye sevk
etti. Bazı şoförler Irak'taki olaylar üzerine gruplar halinde
gitmeye karar verirken, bazıları da alternatif yolların devreye
girmesi için en kısa zamanda çalışmalara başlanması gerektiğini
söylüyorlar. Irak'a yük taşıyan şoförler, Amerikalı escortların can
güvenliklerini sağlamadığını belirtiyor. 12 yıldan beri Irak'a
taşımacılık yapan tanker şoförü Cemal Şimşek (45), Irak'ta çok
sayıda meslektaşının hayatını kaybettiğini ve esir alma olaylarının
yaşandığını belirterek, çoğu arkadaşının güvenlikleri olmadığı için
geri döndüğünü söyledi. Her şeye rağmen Irak'a gitmek zorunda
kaldıklarını belirten Şimşek, " Bağdat'taki ABD birliklerine
götürmek üzere JP-8 taşıyorum. Irak'ta can güvenliğimiz sıfır.
Amerikan askerleri bizi escort eşliğinde götürüyorlar. Burada
birimizin arabası arıza yapsa, mazot hava yapsa, lastiği patlasa,
Amerikalılar bizi bırakıp gidiyorlar. Beş dakika içinde yaparsak
yaparız, yapamazsak orada bizi bırakıp gidiyorlar. Irak'a Amerikan
yükü taşıyan bütün firmalar, JP-8 taşıyanlar hariç, hepsi kapalı
durumda olduğu için günlerce kuyrukta bekliyoruz" dedi. Barzani ve
Talabani'in Türk yetkililerine yaptığı, yüklerin Süleymaniye
üzerinden Bağdat'a taşınması teklifine sıcak bakmayan şoförlerden
Mehmet Kardaş (55), Bağdat'a giderken Musul, Tikrit ve en tehlikeli
yer olan Samara'dan geçtiklerini belirterek, "Süleymaniye üzerinden
geçsek daha iyi, güvenli olabilir, ama 450 kilometre yerine 800
kilometre gitmiş oluruz. O da çok uzun olur, arada 350 kilometre
fark olur" dedi. Bir ay önce Iraklıların saldırısına uğraması
üzerine kardeşinin aracını Bağdat'ta bırakmak zorunda kaldığını
belirten TIR şoförü Çelebi Yılmaz ise "Bir aydan beri Bağdat'ta
yağmalanan bir arabamız var ama halen alamadık" diye konuştu.
Adana, Habur, Zaho, Musul, Tikrit, Samara ve Bağdat güzergahını
kullanan şoförlerden Şeyhmuş Bedir ise Süleymaniye üzerinden
taşımacılık yapma fikrine yolun engebeli ve ağır tonajlı araçlara
müsait olmaması sebebiyle sıcak bakmadığını söyleyerek,
"Süleymaniye üzerinde gitsek biz şoför arkadaşlar için güvenli
olur. Ama yol bozuk ve virajlı olduğu için yollar onarılır ve
düzeltilirse ancak uygun olur" ifadesini kullandı. Süleymaniye'den
gidebilmeleri için Talabani'nin Amerika'dan daha güçlü olması
gerektiğini belirten Mardinli şoför Kazım Uğraş da, Irak'taki can
güvenliklerinin sağlanması için yeni bir uygulama başlattıklarını
söyledi. Irak'taki direnişçilerin saldırısına uğramamak ve esir
alınmamak için Irak'a tek başlarına hareket etmediklerini ifade
ederek, "10-12 kişilik gruplar halinde gitmeye karar verdik. Artık
Irak'a grupsuz gitmiyoruz. Bir araba arıza verdiğinde hepimiz
duruyoruz. Amerika ile gittiğimizde bir arıza olduğunda beş
dakikadan fazla durmaz ama biz hepimiz duruyoruz. Bu şekilde olunca
Iraklılar da bize saldırmaktan çekiniyor" diye konuştu