Türk şirketleri için cennet
Abone olDubai'ye alternatif yeni bir bölge kuruluyor. Türk şirketleri için bulunmaz fırsatlar sunuyor.
Dünya transit ticaretinin merkezi haline gelen Birleşik
Arap Emirlikleri'nin gözde olmasının sırrı, vergi muafiyeti
uygulamasında yatıyor.
Bürokrasi yok, sermayenin tamamını anında transfer etme imkanı tanınıyor. Her ay 100-130 civarında şirket yatırım için bölgeye giriş yapıyor..
Dubai'ye sadece 70 kilometre uzaklıktaki RAK bölgesi Ortadoğu'nun yeni yükselen yatırım bölgesi olmaya aday.
Başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanında yatırım imkanı araştıran Körfez ülkelerinin gözdeleri arasında İstanbul da yer alıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı 7 emirlikten biri olan ve Dubai'ye sadece 70 kilometre uzaklıktaki RAK Serbest Ticaret Bölgesi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Şeyh Faisal bin Saqr al Quasimi, "Uzmanlık alanlarımız serbest bölge ve hizmet sektörüyle ilgili faaliyet göstermek istiyoruz. İstanbul'da turizm ile işi birleştirecek yatırım düşünüyorum." dedi.
İstanbul'a 5 milyar dolarlık yatırım hedefleyen Dubai Şeyhi El Maktum'a bazı kesimlerin gösterdiği tepkinin aktarılması üzerine de, "Dubai gittiği yere, şaşaalı bir şekilde gidiyor, ses getiriyor. Biz öyle değiliz." karşılığını verdi.
120 dolara kadar tırmanan petrol fiyatlarıyla ilgili olarak ise fiyatların bir gecede değiştiğini, kimsenin ne olacağını bilmediğini ve yüksek fiyatın kimse için iyi olmadığını söyledi. "Çok para geldiği zaman nasıl harcanacağını bilemiyorsunuz, ziyan edilebiliyor." ifadesini kullandı.
En hızlı büyüyen yatırım bölgelerinden
İşçilik, kira ve vergi avantajları sayesinde Ortadoğu'nun en hızlı büyüyen serbest ticaret bölgelerinden Ras Al Khaimah (RAK), 106 ülkeden 4 bin 390 şirketi bünyesinde barındırıyor. Bölgede 70'ten fazla Türk şirketi yatırıma başlarken, 150 şirket yatırım imkanları arıyor.
RAK, büyük ilgi sebebiyle Hindistan, Almanya ve ABD'nin arkasından 4'üncü bölgesel ofisini Ocak 2008'de Türkiye'de açtı. Serbest bölgedeki yatırım imkanlarını tanıtmak üzere Türk basın mensuplarını ağırlayan Şeyh Faisal, Türkiye'yi 'çok iyi bir sanayi ve turizm ülkesi' olarak niteledi.
'Sanayi yatırımları için cazip'
Dubai, Hong Kong ve Singapur'dan sonra dünyanın 3'üncü büyük re-export pazarı durumunda. Bu noktaya dikkat çeken Dubai Başkonsolosu Murat Yavuz ise ülkede petrol ve doğalgazdan kaynaklanan büyük bir para bolluğu olduğunu, bu yüzden Amerika'dan kaynaklanan küresel krizden ülkenin etkilenmediğini ifade etti.
Yavuz, "Geç kalınmış sayılmaz. Önümüzdeki birkaç yıl daha bu gelişimin sürmesi bekleniyor. Çok fazla bina yapılıyor. Bunların döşenmesi bayağı bir iş imkanı sunuyor. Ancak hızlı hareket edilmesi lazım. Burada olmak, günlük ihtiyacı karşılamak gerekiyor. Türkiye'den yönetilemez. Depo-ofis kurulması, yerel firmalarla ortaklık şart. 300 milyar doları bulan inşaat projelerinin 5,4 milyar dolarını Türk firmaları yürütüyor. Turizm, lojistik, seyahat ve sanayi sektöründeki yatırımlar cazip." dedi.
RAK, Dubai'ye alternatif gösteriliyor
Dünya transit ticaretinin merkezi haline gelen Birleşik Arap Emirlikleri'nin gözde olmasının sırrı, vergi muafiyeti uygulamasında yatıyor. Türkiye'de yüzde 18 KDV, Kurumlar Vergisi ve buna bağlı Gelir Vergisi yüküyle karşılaşan şirketler, verginin sıfır olduğu alternatifleri tercih ediyorlar. 4 bin 390 firmaya ulaşan RAK Serbest Bölgesi, her yıl yüzde 100 büyüyor.
Serbest Bölge'nin CEO'su Quassama El Omari, küresel krizden etkilenmediklerini, aksine daha da büyüdüklerini kaydederek, "Geçen ay 151 şirket kaydoldu. Her ay 100-130 civarında şirket geliyor." dedi. İnşaat, turizm ve havayolları sektörlerinde yatırım beklediklerinin altını çizdi. RAK'ın yönetim kurulu başkanı Şeyh Faisal ise küçük ve orta ölçekli şirketlere gösterdikleri ilgiden dolayı başarılı olduklarını ifade ederek, şunları aktardı:
"Yatırımcılara kollarımızı açıyoruz. Küçük işyeri açanlar 5 senede çok geliştiler. Kazandığımızı yine burada yeni yatırımlara harcıyoruz. Şirket açmak çok kolay, maliyeti düşük. Serbest bölgemizin Türk işadamlarına da önemli ticari fırsatlar sunacağına inanıyor ve ülkemize davet ediyoruz." Serbest bölgeden 2007'nin ilk yarısında lisans alan şirketlerin yüzde 31'i Avrupa Birliği'ne kayıtlı bulunuyor.
Diğer şirketler de sırasıyla Ortadoğu, Asya ve Amerika asıllı şirketlerden oluşuyor. İstanbul'da ofis açan RAK, hem Türk işadamlarına bölgedeki yatırım imkânlarını tanıtmayı hem de mevcut müşterilerinin yerleşim vizesi başvurusu, lisans başvurusu ve lisans yenileme gibi ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. RAK Serbest Bölgesi'nin Türkiye temsilcisi Gülay Avcı da özellikle sanal ortamda açılabilen ticaret ile ofis maliyeti olmadan şirketlerin RAK bölgesini kullanarak ithalat ve ihracat yapabildiklerini belirterek, "Ticaretin yüzde 80'i sanal ortamda gerçekleşiyor." bilgisini verdi.
Yatırımcılara sunduğu avantajlar
Yüzde 100 mülkiyet hakkı. İthalat ve ihracat vergilerinden, ticari vergi ve rüsumdan muafiyet. Türkiye temsilciliği üzerinden hızlı ve basit şirket kurulumu. Ürünlerin BAE limanlarına uğramasına gerek olmadan ticaret yaparak vergisiz kazanç imkanı. Sermaye, kâr gibi kazançların tamamen transfer edilebilmesi. İşgücü istihdamında yardım. Yüzde 100 sermaye ve kâr geri getirme garantisi. Zengin enerji kaynakları. KOBİ'ler için düşük maliyetle şirket kurarak pazara yakın olabilme imkânı.
Harun Çümen / Zaman
Bürokrasi yok, sermayenin tamamını anında transfer etme imkanı tanınıyor. Her ay 100-130 civarında şirket yatırım için bölgeye giriş yapıyor..
Dubai'ye sadece 70 kilometre uzaklıktaki RAK bölgesi Ortadoğu'nun yeni yükselen yatırım bölgesi olmaya aday.
Başta ABD ve Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanında yatırım imkanı araştıran Körfez ülkelerinin gözdeleri arasında İstanbul da yer alıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri'ne bağlı 7 emirlikten biri olan ve Dubai'ye sadece 70 kilometre uzaklıktaki RAK Serbest Ticaret Bölgesi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Şeyh Faisal bin Saqr al Quasimi, "Uzmanlık alanlarımız serbest bölge ve hizmet sektörüyle ilgili faaliyet göstermek istiyoruz. İstanbul'da turizm ile işi birleştirecek yatırım düşünüyorum." dedi.
İstanbul'a 5 milyar dolarlık yatırım hedefleyen Dubai Şeyhi El Maktum'a bazı kesimlerin gösterdiği tepkinin aktarılması üzerine de, "Dubai gittiği yere, şaşaalı bir şekilde gidiyor, ses getiriyor. Biz öyle değiliz." karşılığını verdi.
120 dolara kadar tırmanan petrol fiyatlarıyla ilgili olarak ise fiyatların bir gecede değiştiğini, kimsenin ne olacağını bilmediğini ve yüksek fiyatın kimse için iyi olmadığını söyledi. "Çok para geldiği zaman nasıl harcanacağını bilemiyorsunuz, ziyan edilebiliyor." ifadesini kullandı.
En hızlı büyüyen yatırım bölgelerinden
İşçilik, kira ve vergi avantajları sayesinde Ortadoğu'nun en hızlı büyüyen serbest ticaret bölgelerinden Ras Al Khaimah (RAK), 106 ülkeden 4 bin 390 şirketi bünyesinde barındırıyor. Bölgede 70'ten fazla Türk şirketi yatırıma başlarken, 150 şirket yatırım imkanları arıyor.
RAK, büyük ilgi sebebiyle Hindistan, Almanya ve ABD'nin arkasından 4'üncü bölgesel ofisini Ocak 2008'de Türkiye'de açtı. Serbest bölgedeki yatırım imkanlarını tanıtmak üzere Türk basın mensuplarını ağırlayan Şeyh Faisal, Türkiye'yi 'çok iyi bir sanayi ve turizm ülkesi' olarak niteledi.
'Sanayi yatırımları için cazip'
Dubai, Hong Kong ve Singapur'dan sonra dünyanın 3'üncü büyük re-export pazarı durumunda. Bu noktaya dikkat çeken Dubai Başkonsolosu Murat Yavuz ise ülkede petrol ve doğalgazdan kaynaklanan büyük bir para bolluğu olduğunu, bu yüzden Amerika'dan kaynaklanan küresel krizden ülkenin etkilenmediğini ifade etti.
Yavuz, "Geç kalınmış sayılmaz. Önümüzdeki birkaç yıl daha bu gelişimin sürmesi bekleniyor. Çok fazla bina yapılıyor. Bunların döşenmesi bayağı bir iş imkanı sunuyor. Ancak hızlı hareket edilmesi lazım. Burada olmak, günlük ihtiyacı karşılamak gerekiyor. Türkiye'den yönetilemez. Depo-ofis kurulması, yerel firmalarla ortaklık şart. 300 milyar doları bulan inşaat projelerinin 5,4 milyar dolarını Türk firmaları yürütüyor. Turizm, lojistik, seyahat ve sanayi sektöründeki yatırımlar cazip." dedi.
RAK, Dubai'ye alternatif gösteriliyor
Dünya transit ticaretinin merkezi haline gelen Birleşik Arap Emirlikleri'nin gözde olmasının sırrı, vergi muafiyeti uygulamasında yatıyor. Türkiye'de yüzde 18 KDV, Kurumlar Vergisi ve buna bağlı Gelir Vergisi yüküyle karşılaşan şirketler, verginin sıfır olduğu alternatifleri tercih ediyorlar. 4 bin 390 firmaya ulaşan RAK Serbest Bölgesi, her yıl yüzde 100 büyüyor.
Serbest Bölge'nin CEO'su Quassama El Omari, küresel krizden etkilenmediklerini, aksine daha da büyüdüklerini kaydederek, "Geçen ay 151 şirket kaydoldu. Her ay 100-130 civarında şirket geliyor." dedi. İnşaat, turizm ve havayolları sektörlerinde yatırım beklediklerinin altını çizdi. RAK'ın yönetim kurulu başkanı Şeyh Faisal ise küçük ve orta ölçekli şirketlere gösterdikleri ilgiden dolayı başarılı olduklarını ifade ederek, şunları aktardı:
"Yatırımcılara kollarımızı açıyoruz. Küçük işyeri açanlar 5 senede çok geliştiler. Kazandığımızı yine burada yeni yatırımlara harcıyoruz. Şirket açmak çok kolay, maliyeti düşük. Serbest bölgemizin Türk işadamlarına da önemli ticari fırsatlar sunacağına inanıyor ve ülkemize davet ediyoruz." Serbest bölgeden 2007'nin ilk yarısında lisans alan şirketlerin yüzde 31'i Avrupa Birliği'ne kayıtlı bulunuyor.
Diğer şirketler de sırasıyla Ortadoğu, Asya ve Amerika asıllı şirketlerden oluşuyor. İstanbul'da ofis açan RAK, hem Türk işadamlarına bölgedeki yatırım imkânlarını tanıtmayı hem de mevcut müşterilerinin yerleşim vizesi başvurusu, lisans başvurusu ve lisans yenileme gibi ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. RAK Serbest Bölgesi'nin Türkiye temsilcisi Gülay Avcı da özellikle sanal ortamda açılabilen ticaret ile ofis maliyeti olmadan şirketlerin RAK bölgesini kullanarak ithalat ve ihracat yapabildiklerini belirterek, "Ticaretin yüzde 80'i sanal ortamda gerçekleşiyor." bilgisini verdi.
Yatırımcılara sunduğu avantajlar
Yüzde 100 mülkiyet hakkı. İthalat ve ihracat vergilerinden, ticari vergi ve rüsumdan muafiyet. Türkiye temsilciliği üzerinden hızlı ve basit şirket kurulumu. Ürünlerin BAE limanlarına uğramasına gerek olmadan ticaret yaparak vergisiz kazanç imkanı. Sermaye, kâr gibi kazançların tamamen transfer edilebilmesi. İşgücü istihdamında yardım. Yüzde 100 sermaye ve kâr geri getirme garantisi. Zengin enerji kaynakları. KOBİ'ler için düşük maliyetle şirket kurarak pazara yakın olabilme imkânı.
Harun Çümen / Zaman