Türk Sineması 89 yaşında
Abone olSESAM Beyoğlu'ndaki merkezinde düzenlenen basın toplantısında, kutlama programı hakkında bilgi verildi.
Toplantıda konuşan Ulusal Sinema Platformu Sözcüsü Sabahattin
Çetin, 14 Kasım 1914'te Fuat Uzkınay'ın Ayastefanos'taki Rus
Abidesi'nin yıkılışını filme aldığını hatırlatarak, bu günün "Türk
Sineması'nın doğum günü" olarak kutlandığını ve bu yıl sinemanın
89. yaşının şenliklerle kutlanacağını söyledi. Önümüzdeki Cuma günü
gerçekleştirilecek kutlama programını da anlatan Çetin, ilk olarak
Beyoğlu Belediyesi'nce tasarımı yapılan "Yeşilçam Meydanı"nın
açılacağını kaydetti. Çetin, ardından aynı semtte bulunan "TÜRSAV
Sinema Evi"nin Kültür ve Turizm Bakanı Mumcu'nun da katılımıyla
hizmete açılacağını belirterek, daha sonra da sinema emekçileri ve
diğer katılımcıların Galatasaray'dan Taksim Meydanı'na yürüyüşe
geçeceğini bildirdi. Taksim'de Cumhuriyet Anıtı'na çelenk
bırakılacağını ifade eden Çetin, burada yazar Vedat Türkali
tarafından da "89. Yıl Sinema Bildirisi"nin okunacağını dile
getirdi. Kutlamalar çerçevesinde Beyoğlu'ndaki birçok binanın
boydan boya çiçek ve film şeritleriyle süsleneceğini anlatan Çetin,
Beyoğlu'ndaki 8 sinemanın 12.00 seansında ise Türk sinema tarihinin
8 önemli filminin halka ücretsiz gösterileceğini söyledi.
Sabahattin Çetin, kutlamaların, Bakan Mumcu'nun ev sahipliğinde The
Marmara Oteli'nde verilecek kokteylle sona ereceğini sözlerine
ekledi. "Yeşilçam Yüksekokul Olmalı" Toplantıya katılan Beyoğlu
Belediye Başkanı Kadir Topbaş da ilçenin kültür ve sanat hayatında
farklı bir yeri bulunan yerleşim alanı olduğunu vurgulayarak,
"Beyoğlu denince akla Türk Sineması gelmektedir. Sinemanın kalbi
burası" dedi. "Yeşilçam'ın, sinema, televizyon ve tiyatro
yüksekokulu olması gerektiğini" de belirten Topbaş, "Burada böyle
bir eğitim kurumu olmalı" şeklinde konuştu. Türk Sinema Vakfı
(TÜRSAV) Başkanı Selda Alkor da eski film yapımcılarının
yazıhanelerinin bulunduğu Yeşilçam'daki binanın Büyükşehir
Belediyesi tarafından satın alınıp vakfa verildiğini anlatarak,
buranın Beyoğlu Belediyesi'nin de katkılarıyla bir "sinema evi"ne
dönüştürüldüğünü söyledi. Böylece pek çok sinema örgütünün bu çatı
altında toplandığını da dile getiren Alkor, aynı zamanda çok geniş
bir sinema kütüphanesi yaratıldığını bildirdi. "Benim için
'Beyoğlu' demek 'Yeşilçam' demek, 'Yeşilçam' demek 'Beyoğlu'
demektir" diyen Alkor, Atatürk'ün "Sinemaya layık olduğu önem
verilmeli" sözünü hatırlattı. "Sinemanın hala kurumsallaşamadığını
ve bir Sinema Yasası'nın hala olmadığını" kaydeden Alkor, şöyle
dedi: "Sinemanın insanların tek eğlencesi olduğu günlerde, bu
işlerin yoğunluk kazandığı bir merkezdi Yeşilçam. Bütün yapım
firmaları buradaydı. Bizler buraya gelir, buradan işe giderdik.
Bizim işyerimizdi burası. Yeşilçam artık nostalji olarak
hatırlanıyor. Bizler sinema eğitimi almadık, ama çok önemli bir
üniversiteyi bitirdik. Yeşilçam üniversitesini..." Sinema tarihçisi
Burçak Evren de Fuat Uzkınay'ın 14 Kasım 1914'te çektiği filmden
önce çekilmiş 4-5 filmin izine rastladıklarını belirterek, "Yine de
14 Kasım, Türk Sineması için doğum günü diye kullandığımız sembolik
bir tarih..." dedi.