ÜNLÜ yönetmen Ertem Eğilmez, 1972 yapımı 'Tatlı Dillim'in çekimine gitmek için oyuncularla birlikte otobüsteydi. Eğilmez, çekilecek sahnelerin diyaloglarını içeren metinleri dağıtıyordu. En arka koltukta ilk sinema filmi çekimine giden Kemal Sunal, "Abi ben ne yapacağım?" diye sordu. Eğilmez, Sunal'a "Sen gül yeter" dedi. Eğilmez, daha sonra Sunal'a 'Salako' ve 'Hanzo' filmlerinde başrolü önerdi.Bu iki film beklenen etkiyi göstermese de Eğilmez, Sunal'dan vazgeçmedi. 'Hababam Sınıfı' serisinin 'İnek Şaban'ı için aklına Sunal'dan başkası gelmedi. Yıllar sonra merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a doktoru "Stresi atmak için Kemal Sunal filmi izleyin" önerisinde bulundu. Yüzlerce kez izlendiği halde her defasında ilk kez izleniyor gibi kahkahalar attıran Sunal'ın sırrının ne olduğunu bulmak için üniversitede, 'Türk Sinemasında Kemal Sunal Güldürüsü ve Toplumsal Gerçekçilik' başlığıyla tez hazırladı. 'İnek Şaban'la fenomen haline gelen Sunal, toplumsal duyarlılığı içeren konuları da izleyene sundu. 1977'deki 'Kapıcılar Kralı'yla misyonunun sadece güldürmek olmadığını gözler önüne serdi. Uğruna kavga edilen aktör, Kadir İnanır'dı. Kadir İnanır, 1969'da Ses Dergisi'nin sinema yarışmasında birinci oldu. İnanır'ın ilk 20 filminde seçme hakkı yoktu. Yapımcılar 'Bu rolü oynayacaksın' diyor, İnanır da kabul ediyordu. Sonraki filmlerde 'Hayır, oynamam' diyecek kadar çok teklif alıyordu. İnanır'ın rol aldığı filmlerin gösterimlerinde sinema salonlarının kapısında uzun kuyruklar, izdihamlar oluşurdu. Öyle ki, içeri giremeyen izleyiciler, salon görevlileriyle kavga etmeye kadar işi götürüyordu. Türk sinemasının en güzel gülüşüne ve en başarılı ağlayışına sahip aktörü olarak kabul edilen Kadir İnanır, 'Devlerin Aşkı'nın 'Tarık'ı, 'Dila Hanım'ın 'Karadağlı Rıza'sı, 'Selvi Boylum Al Yazmalım'ın 'İlyas'ı, 'Derviş Bey'in 'Derviş'i olarak adını Türk sinema tarihine yazdırdı. Öğretmenliği bırakan Şener Şen'i geçim sıkıntısının oyuncu yaptığını biliyor muydunuz? Aslında bir öğretmen olan Şener Şen, babası Ali Şen'in etkisiyle önce tiyatroya sonra da para kazanmak için sinemaya geçti. Kalabalık kadrolu Eğilmez filmlerinde yer alan ancak aklı hep başrolde olan Şen, birçok başrol teklifini kötü proje oldukları gerekçesiyle 'İnsan kötü projelerle star olamaz' diyerek geri çevirdi. İlk başrolünü sinemaya başladıktan 9 yıl sonra, 1984 yapımı 'Züğürt Ağa' ile oynadı. Bu film Şener Şen'in kariyerinde sıçrama tahtası olurken hep hayalini kurduğu starlık mertebesine erişti. Şen'in başrole yükselmesi oyunculuk tarzını da değiştirdi. Şen de Sunal gibi insanları sadece güldürmekle yetinmedi. Gücü sadece güldürmek değildi. 'Muhsin Bey', 'Arabesk' ve 'Eşkıya' filmleri sanatçının oyunculuğundaki başarı olarak sinemaseverlere yansıdı. 1974'te çekilen 'Hababam Sınıfı'nın setinde Tarık Akan, filmin yönetmeni ve yapımcısı Ertem Eğilmez'den oldukça ilginç bir ceza aldı. Bu cezanın örneğine Türk sinemasında rastlanmadı. Eğilmez, Çamlıca Kız Lisesi'nin bahçesinde çekim hazırlıklarını tamamladı. Oyuncuları toplayıp konuşmaya hazırlanan Eğilmez, Akan'ın olmadığını görünce oldukça öfkelendi. Eğilmez, sete 5 dakika geç gelen Akan'a "Tek ayak durun, hazır olun, siz kimsiniz beyfendi?" diyerek önce tek ayakta durma cezası verip ardından setten kovdu. Tarık Akan, ertesi gün sete gelerek Eğilmez'den özür diledikten sonra çekimlere katıldı. Akan, oyunculuğa başladığı 1971-1978 yılları arasında romantik ya da çapkın rollerinde görüldü. Akan, dönemin siyasi ve sosyal atmosferinin değişmesiyle oyunculuk tarzında radikal değişime gitti. Yavuz Özkan'ın 'Maden'i, Zeki Ökten'in 'Sürü'sü sanatçının oyunculukta ne ölçüde kabuk değiştirdiğini gösteren filmler oldu. 1980'de Almanya'da yaptığı bir konuşma nedeniyle Türkiye'ye dönüşünde tutuklanıp bir süre cezaevinde yatan Akan, mahpusluk günlerinde yaşadıklarını 'Anne Kafamda Bit Var' adlı kitabında toplayarak bir döneme ışık tuttu. Eleştirilen halk tiplemesi 'Recep İvedik' sinemada rekorları altüst etti. Sinemacılardan yazarlara, öğretim görevlilerinden siyasetçilere kadar 'Recep İvedik' tiplemesi eleştiri konusu oldu. Şahan Gökbakar, 'Recep İvedik'in senaryosunu 5 yapımcıya götürdü. Ne var ki 'Tamam çekeceğiz, acele etme' şeklindeki oyalama sözcüklerinden bıkan Gökbakar, bir gün Faruk Aksoy'un kapısını çaldı. Aksoy, projeyi beğendi ama o günlerde filmin tüm bütçesini finanse edecek kadar nakit parası yoktu. Özen Film'in sahibi Mehmet Soyarslan'ı aradı ve ortaklık teklifinde bulundu. Soyaslan, 'Tamam' deyince 'Recep İvedik'in çekimlerine Şahan Gökbakar'ın aralarında olduğu 3 yapımcıyla başlandı. Serinin ilk filmi 'Vizontele'nin ikincisiyse kendi rekorunu kırdı. Gökbakar da gerek rekorlarıyla gerekse film başına yaptığı hasılatla Türk sinemasının tarihine geçti. Yılmaz Erdoğan'ın ilk yönetmenlik çalışması 'Vizontele'yi ayrıcalıklı kılan sadece 'Eşkıya'nın gişe rekorunu kırması değildi. Filmin her oyuncusunun canlandırdığı karakter üzerine film çekilebilecek senaryoya sahip olmasıydı. Cem Yılmaz'ın 'Zeki Müren de bizi görecek mi?' repliğini savuran 'Fikri'si tek başına film olamaz mıydı? Veya diğer karakterler? 'Vizontele'yi bu özelliği ayrıcalıklı kılarak gişe rekoru kırıldı. İlk yönetmenliğinde bu ölçüde başarılı olan Erdoğan sektörde devrim yapan sinemacı oldu. Kendine bir izleyici kitlesi oluşturmasına rağmen, elindeki projeler içine sinemediği için 2005'den 2009'a kadar 4 yıl film çekmeyen Erdoğan, insanların güvenini kaybetmektense para kaybetmeyi tercih etti. Türk sinemasının mihenk taşlarından olan Türker İnanoğlu, film sektörün ilerlemesinde önemli bir yere sahip. Yapımcılığını yaptığı film sayısıyla da Türkiye'de lider durumda. İnanoğlu, henüz 23 yaşında olduğu 1959'da 'Senden Ayrı Yaşayamam' ile yönetmenliğe başladı. Sinema sevdası yönetmenlikte tatmin olmayan İnanoğlu, 24 yaşında Erler Film'i kurdu.1987'ye kadar aralarında kendi keşfi olan Türkan Şoray'ın da bulunduğu dönemin her yıldız oyuncusuyla çalışıp, 85 film yönetti. Duayen sinemacı, aynı zamanda 200'den fazla filmin yapımcılığını üstlenirken 5 filmin de senaryosunu yazdı. Yıl 1966. Beylerbeyi'nde 'Eşrefpaşalılar' çekiliyor. Yılmaz Güney, sevgilisi ve filmde başrolü paylaştığı Nebahat Çehre'nin başına bir bardak koyduktan sonra 25 metre uzaklaşıp tüfeği eline alıyor. Ardından da Çehre'nin başındaki bardağa ateş ediyor. Tüfek gerçek, mermi gerçek. Yılmaz Güney, bardağı vuruyor ama Çehre, bu sahnenin etkisinden uzun süre kurtulamayarak ağlama krizine tutuluyor. Güney, çekimlerden sonra bir açıklama yaparak söz konusu sahnenin neden gerçek mermilerle çekildiğini anlatıyor: "Çekim hilesi yapma şansımız yoktu, dublör de kullanamazdık." Türk sinemasında Güney, filmlerinin hikâyelerini ezilen, hor görülen bir Anadolu çocuğunun otoriteye baş kaldırısının temeli üzerine oturtmasıyla kendi tarzını oluşturdu. Nuri Bilge Ceylan'ın yönettiği 7 film arasında en çok izlenen filmi, 153 bin 669 kişiyle 2011 yapımı olan 'Bir Zamanlar Anadolu'da' oldu. Filmlerinin toplam gişesi 500 bini bulmamasına rağmen Ceylan, Türk sinemasının yurt dışındaki yüzü oldu. Türkiye'de izleyicilerin fazla ilgi göstermediği filmlerinin yurt dışında aldığı ödüller Ceylan'ı bu alanda rekor sahibi yaptı. Ceylan, izleyici sayısıyla olmasa da 64 ödülle Türk sinemasının tarihine geçti. Türk sinemasında rekor kıran filmler Fetih 1453: 6.572.618 Recep İvedik 2: 4.333.144 Recep İvedik 1: 4.301.693 Kurtlar Vadisi Irak: 4.256.567 G.O.R.A: 4.171.009