Türk sinemasında alkol ve esrar üzerine bir dünya kurulduğunu söyleyen tiyatrocu Asuman Dabak, bunun topluma yansımasını şu sözlerle anlatmıştı: ''Ne olacak canım, herkes kullanıyor' mantığı hakim. Yozlaşan toplumda biz sanatçıların da payı var. Set ortamlarında o kadar çok esrar sarıp içiliyor ki, inanılmaz. Sosyal ortamda hepimiz alkol alıyoruz. Keyiflendiriyorsa sorun yok ama, alkol sonrası ertesi sabah sete vaktinde gidemiyorsanız, ezberinizi yapamamışsanız bu işe dur demek gerekiyor. Oyun arkadaşınıza saygısızlık yapmaya hakkınız yok. Bizim işimiz performans, alınan madde performansı düşürüyor. Benim üç tane oyunculuk atölyem var.'' YENİ PROJE YOLDA: Geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklama ile büyük tartışma başlatan 48 yaşındaki oyuncu Asuman Dabak, Posta Gazetesi'nden Alev Gürsoy Cimin'e konuştu. Uzun zamandır kanser hastalığıyla mücadele eden ve sağlığına kavuşan Asuman yeni bir projeyle ekranlarda olacak. Dabak, ''Güzel, sıcacık bir komedi. İnatçı bir Karadeniz kadınını canlandırıyorum. Sürekli Karadeniz lehçesi dinliyorum. Dört bölüm Karadeniz’de, sonrası Ege’de Seferihisar Sığacık’ta geçecek. Gülmeyi unutmuş bir ülkede bir dizi süresi kadar da olsa insanları tebessüm ettireceğiz.'' dedi. Özel hayat nasıl gidiyor, aşk var mı? Aşk doğru insanla yaşandığında çok güzel. Şu an hayatımda kimse yok ama durumdan şikayetçi değilim, aksine memnunum. Biraz nefes almak istiyorum. Çok güzel aşklar yaşadım. Çok özel bir insanla evlenmiştim, hâlâ hayatımda özel bir yeri vardır. Evlilik aşkı öldürüyor mu? Hayır, öldürmez, insanlar öldürür aşkı. Ama 'yoruyor' diyebiliriz. Birbirimizin hayatına entegre olamadık. Set saatleri düzensiz, bayram yok seyran yok, haftasonu yok... Ama değerli eşimin düzenli bir hayatı vardı. Kusursuz diyebileceğim bir insandı. Orta yolu bulamayınca bitti. Kadına şiddet ve taciz konusunda ne düşünüyorsunuz? Ben herhalde şanslıyım, başıma gelmedi. Bu konuda ağır ve caydırıcı cezalar olmalı. Müebbet, hücre hapsi... Film ve dizilerde de şiddet sahneleri arttı... Maalesef. Siyah takımlar, beyaz gömlekler, pis sakallar, tuhaf saç kesimleri... Sokağa da yansıdı. Gençler özeniyor. Milyonlarca dolar verseler bu tür projelerde yer almam. İşin yolu sevgiden, saygıdan geçer. Biz bunları unuttuk. Saygının olduğu yerde sevgi çökmez. Biz bunu anlatamıyoruz. Önce sevgi. ''SİGARA İÇER GİBİ KULLANIYORLAR'': Sektöre dair öyle laflar söylediniz ki şoke olduk. 'Setlerde uyuşturucu kullanımı o kadar arttı ki, kantarın topuzu kaçtı' dediniz. Çünkü kaçtı. Bu herkesin bildiği ama ‘Bana dokunmayan bin yaşasın’ anlayışı ile dile getirmediği bir gerçek. Bu zihniyetle yeni gelen neslin çok sağlıklı olabileceğini düşünmüyorum. İçlerinde işinin hakkını veren, pırıl pırıl gençler de var ama çoğu artık bu sıradanmış, bir oyunmuş gibi davranıyor. Artık sigara içer gibi uyuşturucu kullanıyorlar. Sigara da zararlı zaten. 'Setlerde o kadar uyuşturucu kulanılıyor ki...' çıkışını yaparken tepki almaktan çekindiniz mi? Neden çekineyim? Ne yapabilirler ki? Malumun ilanı bu. Ayrıca neden projelerde yer almayayım? Sanatımı iyi icra ediyorum. Kimse söylediğimi yalanlayamaz. Ancak, “Aaa neden böyle bir şey söyledi” diyebilir. Onun da yanıtı net: Gençleri korumak istiyorum. Siz hiç sette şahit oldunuz mu? Olmasam bu kadar tepki göstermem. Çok rahatsızlık duydum. Ortamdan hemen uzaklaştım öyle durumlarda. Tavrımı net koyarım. Kimse itiraz etmez miydi? Belli bir yaşa, olgunluğa gelmiş bir kişiye ne diyebilirsin ki? Genç bir yönetmenin, 'Abi, abla, ne yapıyorsun?' demesi olanaklı değil.