Türk öykücülüğünün üstadıydı
Abone olEserleriyle Türk edebiyatının önemli isimlerinden olan Yusuf Atılgan, 2 gün süren sempozyumda tüm yönleriyle ele alındı.
Kadir Has Üniversitesi Amerikan Kültür ve Edebiyatı Bölümü ve
Türk Dili Ders Koordinatörlüğü’nün ortaklaşa düzenlediği Yusuf
Atılgan Sempozyumu, eleştirmen-yazar Hasan Bülent Kahraman ve Doğan
Hızlan’ın açılış konuşmalarıyla Cibali Kampüsü’nde 18-19 Ekim 2012
tarihlerinde düzenlendi.
BÜYÜK BİR EDEBİ OLAY
Kadir Has Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bülent
Kahraman, sempozyumun açılışındaki konuşmasında Kadir Has
Üniversitesi’nde minör edebiyat kapsamında ele alınan yazarların
irdelenmesinden memnuniyet duyduğunu ve ilk kez bir sempozyumda
yazar Atılgan’ın eserlerinin derli toplu ele alınmasının mutluluk
verici olduğunu söyledi. Prof. Dr. Kahraman, “1960
sonrasında kendini göstermeye başlayan, devrimci-gerçekçi edebiyat
ürünleri ortadayken 1973’te hayatımıza birden bire ‘Anayurt Oteli’
diye bir roman girdi ve büyük bir edebi olay oldu. Atılgan bu
nedenle benim için çok önemli ve üstünde zaman zaman düşündüğüm bir
yazar” diye konuştu.
"ÇOK ETKİLENMİŞTİM"
Eleştirmen-yazar Doğan Hızlan ise sempozyumdaki açılış
konuşmasında, Yazar Atılgan’la tanışmalarını şöyle anlattı:
“Atılgan’la ilk olarak Laleli’de bir edebiyat toplantısında tanışmıştım. Beni kitap ithafları ve alıntıları çok ilgilendirir. Birden bire Aylak Adam’da Baki’nin şiirini görünce çok etkilenmiştim. Aylak Adam’ı yazarken James Joyce’u, Yakup Kadri’yi, Sodom ve Gomore’yi okuduğunu hatırlıyorum” 1950 kuşağında ya modern ya da geleneksel çizgide bir edebiyatın olduğunu söyleyen Doğan Hızlan, yazarın bunu çözdüğünü ve Bâki, Yakup Kadri ve James Joyce isimlerini kendi edebiyatında birleştiren bir yazar olduğunu söyledi.
ATILGAN HER YÖNÜYLE TANITILDI
Yusuf Atılgan’ın eserleri iki gün süren sempozyumda karşılaştırmalı
okumalar, varoluşçuluk, flaneur edebiyatı, modernleşme, psikanaliz,
toplumsal cinsiyet, kent-taşra ikiliği, edebiyat-sinema ilişkisi,
toplumsal cinsiyet, minör edebiyat ve siyaset-edebiyat ilişkisi
gibi birçok bağlamda tartışıldı. Toplam 18 konuşmacının sunum
yapacağı sempozyumun kapanış konuşmasını ise Yusuf Atılgan’ın eşi
Serpil Atılgan ve oğlu Mehmet Atılgan yaptı.