Türk mutfağı şişmanlatmıyor
Abone olFast-food alışkanlığının tehlikelerine işaret eden Prof. Dr. Yıldız Pekşen, geleneksel Türk mutfağının bilinenin aksine şişmanlatmadığını söyledi.
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Halk Sağlığı Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız Pekşen, şişmanlığın şeker, kalp ve
hipertansiyon gibi hastalıkların gelişme riskini artırdığını
söyleyerek, kilo alma sorunun son yıllarda çocuklarda da artış
gösterdiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Pekşen, "Bu nedenle çocuk
şişmanlığının tedavisinin önemi ortaya çıkıyor. Bunda da anne
babaya büyük görev düşüyor. Her şeyden önce çocuklar fast-food
alışkanlığından uzaklaştırılmalı, geleneksel Türk mutfağına
alıştırılmalı. Çünkü, Türk mutfağı şişmanlatmıyor" dedi. Prof. Dr.
Yıldız Pekşen, dünyada şişmanlığın son 20 yılda erişkinlerde olduğu
gibi, çocuklarda da çarpıcı bir şekilde artış gösterdiğini
belirterek, ABD'de çocukların yüzde 30'unun, Avrupa'da ise yüzde
15'inin şişman olduğunu söyledi. Aileleri tarafından aşırı korunan
ya da ilgisiz bırakılan çocukların da şişmanlığa eğilimli
olduklarının gözlendiğine değinen Pekşen, bazı çocukların ise
şişmanlık nedeniyle yalnızlığa itildiğini ifade etti. Pekşen,
"Çocuklarda erişkin dönemlerine göre şişman olma riski 2 kat
artmaktadır. Bu durumun şeker, kalp ve hipertansiyon gibi
hastalıkların gelişme riskini artırdığı göze alındığında, çocuk
şişmanlığının tedavisinin önemi ortaya çıkmaktadır. Şişman çocuklar
özellikle okul çağındayken yalnızlığa itiliyor. Şişman okul
çocukları sınıf arkadaşlarının eğlence konusu oluyor ve oyun
arkadaşı olarak da tercih edilmiyor. Şişman çocuklar haylaz, pasif
ve daha az zeki olarak nitelendirildiğinden çocuk yalnızlığa
itiliyor ve sosyal yaşamları da olumsuz etkileniyor" şeklinde
konuştu. 2 yaşın altındaki şişman çocuklara hiçbir şekilde diyet
önerilmediğini, büyüme ve gelişmenin erken yaşlarda olumsuz
etkilenmemesi için Dünya Sağlık Örgütü'nün 6 yaşın altındaki küçük
çocuklara da diyet uygulamanın doğru olmayacağını kaydettiğini
belirten Pekşen, "Şişman çocukların tedavisinde öncelikli olarak
kilo alımının durdurulmasına, mevcut ağırlığın korunup boy
uzamasına izin vererek, incelme sağlanmasına dikkat edilmeli.
Şişman çocuklarda gerek görülmüşse, okul öncesinde ayda 1, ergen
çağda ise ayda 2-3 kilo verilmelidir. Şişmanlık tedavisinde
çocukların mevcut beslenmeleri değerlendirilerek, besin seçiminde
ya da miktarındaki yanlışların düzeltilmesi gerekir" uyarısında
bulundu. Toplumda ve kurumlarda çocukların sağlıklı beslenmesi
konusunda yapılan yanlışlarla dikkat edilmesi gerekenlere de
açıklık getiren Prof. Dr. Yıldız Pekşen, geleneksel Türk mutfağının
ev tipi yemekleriyle beslenen çocukların şişmanlamadığını
vurguladı. Pekşen, "Hazır yiyecekleri azaltıp, çocukları geleneksel
Türk yemekleriyle beslenmeye alıştırmalıyız. Anne sütüyle değil,
mamayla beslenen çocuklarda şişmanlık daha çok gözleniyor. Bu
nedenle, anne sütü her zaman tercih edilmeli. Aileler, çocuğa,
susadığı zaman kola ve benzeri içecekleri vermek yerine, su ve sütü
sade içmeyi öğretsinler. Çocuklar, aileleri çok güzel kullanıyor.
En bilinçli aileler bile çocukları hazır yiyeceklerden, koladan,
cipsten koruyamıyor. Aileler, hafta sonları çocukları alıp
fast-food yiyecek satan yerlere götürüyor. Bunun yerine çocuklar
yeşil alanlara götürebilir. Özel okullarda çıkan yemeklerin
beslenme değerleri düşük, kalori içerikleri fazla. Sıklıkla patates
kızartması ve haftanın en az 2-3 günü tatlı çıkıyor. Çocuklarımızın
beslenmesine özen göstermeliyiz'' şeklinde sözlerini tamamladı.