Türk mahkumlar cezalarını ülkelerinde çeksin!

Külünk, yurtdışına çıktığında fırsat buldukça cezaevlerinde Türk kökenli vatandaşları ziyaret ederek, sorunlarını dinlediğini kaydetti.

Bu çerçevede Almanya'da bir cezaevinde yaş ortalaması 19-20 olan yaklaşık 25 Türk mahkumla görüştüğünü ve bunlardan bazılarının Türkçe anlamadığının dikkatini çektiğini ifade eden Külünk, Türkiye'nin o genç evlatlarının şahsında Avrupa'daki Türk toplumunun sosyal problemlerinin hangi aşamalara geldiğini, yaşadıkları sıkıntıların hangi gerekçelerden kaynaklandığını fark ettiğini söyledi.

Geçen hafta da İsviçre'de bir cezaevini ziyaret ettiğini, buradaki 38 Türk mahkumdan 15'i ile yaklaşık 4,5 saat tek tek görüştüğünü bildiren Külünk, ziyarete ilişkin şunları söyledi:

''Cuma namazını bu vatandaşlarımızla birlikte kıldık. Aralarında kader mahkumları var, değişik suçlardan yatanlar var. Bizim durduğumuz yer, AK Parti iktidarının temel bakış açısı, 'dünyanın neresinde olursa olsun vatandaşına sahip çıkmak.' Ziyarette Sayın Başbakanımızın selamlarını ilettim. Sahipsiz, yalnız olmadıklarını, bir sıkıntıları varsa ilgileneceğimizi ifade ettim. Çok hüzünlü manzaralarla  karşılaştım, çok duygusal anlar yaşadık. Onlar da bir milletvekilinin gidip, ilgi göstermesinden, 'dertlerinizin, sıkıntılarınız sahibi biziz' denilmesinden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Mahkum vatandaşlarımızın ailelerinin iletişim bilgilerini aldım. Çıktım, hepsini aradım ve yakınlarından selam götürdüm.''

Türk mahkumların cezaevi koşullarının iyileştirilmesi konusunda beklentileri olduğunu ifade eden Külünk, İsviçre'de cezaevindeki Türk mahkumların, İsviçre Ceza İnfaz Hukuku'nun mahkum lehine olan haklarından her mahkum gibi istifade etmek, izin haklarını kullanmak, açık cezaevine çıkmak istediklerini bildirdi. Külünk, ancak bu hakların kullanımında birtakım sıkıntılar yaşandığını gördüklerini belirtti.

 BİZ VATANDAŞIMIZLA MEŞGULÜZ

Külünk, Avrupa'daki Türk mahkumların tamamından, cezalarının kalan bölümünü Türkiye'de çekmek istedikleri yönünde talep geldiğini bildirdi. Külünk, bu çerçevede bazı mahkumların Türkiye'ye intikal eden dosyalarını araştırdığını ve aldığı bilgileri yakınlarına ilettiğini kaydetti.

Konuyu Adalet Bakanı'na aktardığını dile getiren Külünk, şöyle devam etti:

''Şunu çok rahat söyleyebiliriz. Biz yurtdışındaki Türkiye Cumhuriyeti kökenli mahkum vatandaşlarımızın cezalarını Türkiye'de tamamlayabilmeleri adına ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Avrupa'nın hangi cezaevinde bir Türkiye Cumhuriyeti kökenli vatandaşımız var ve mahkumiyetinin kalan kısmını Türkiye'de çekmek istiyorsa hukuki şartlar yerine gelmek kaydıyla katkı sağlamaya, ilgilenmeye hazırız.''

Külünk, bunun karşılıklı suçluların iadesi anlaşması kapsamında olduğuna işaret etti.

Türkiye'nin yükselişinin cezaevi koşullarında dahi bir büyük moral oluşturduğuna dikkati çeken Külünk, ''İnsanlar suç işlemiş, yanlış yapmış  olabilirler. Biz suçun nevi ve niteliğiyle meşgul değiliz. Biz vatandaşımızla meşgulüz. Biz, 'kardeşim siz bizim vatandaşımızsınız, burada yalnız değilsiniz' dedik'' diye konuştu.

Külünk, TBMM'ye AB ülkelerinde cezaevlerinde yatan vatandaşların problemlerini tespit etmek, durumlarını yerinde görerek, incelemek amacıyla araştırma komisyonu kurulmasına dair bir teklif verdiklerini bildirdi.

ASİMİLASYONA HAYIR DİYORUZ 

Metin Külünk, şu anda Türklerin Avrupa'da yaşadığı en önemli sosyal ve siyasallaşan problemlerin başında değişik gerekçelerle ailelerinden alınan Türk çocuklarının başka ailelere verilmesi olduğunu söyledi.

Bu çocukların akıbetinin son derece hüzün verici olduğunu vurgulayan Külünk, çocukların ailelerinin elinden alınarak bir anlamda asimile edildiğini kaydetti ve bu asimilasyona, ''hayır'' dediklerini bildirdi.

Bu noktada Avrupa'da bir kampanyanın başladığını anlatan Külünk, bununla Türk vatandaşlarının koruyucu aile olma talebini yükseltmeye çalıştıklarını söyledi. Külünk, ''Yani Alman makamları ailenin elinden çocuğu aldığı zaman bir Alman aileye vermek yerine, şartları uyumlu bir Müslüman Türk ailesine versin diyoruz'' şeklinde konuştu.

Sorunu ilgili bakanlık ve kurumlarla görüştüğünü anlatan Külünk, yurtdışında gençlik daireleri tarafından ailelerinden alınan çocukların durumlarının yerinde tespiti ve ne yapılması gerektiği sorusunun cevabını bulmak için Meclis araştırma komisyonu kurulması teklifi verdiklerini söyledi.

 SEVİNDİRİCİ BİR HABER ALDIK 

Külünk, Almanya'da Köln yakınlarında bir kentte 3 hafta önce ''düzmece'' bir raporla ailesinden alınan 2 yaşındaki ''Ece'' adlı çocuğun, Avrupa Türk Demokratlar Birliği teşkilatlarının mahkeme sürecini yakından takibi sonucu ailesine yeniden verildiğini söyledi. Külünk, ''Ece ailesine kavuştu. Bu bizim için çok sevindirici'' dedi.

Bu çocukların ''gay'' ve ''lezbiyen'' ailelere verildiğine, Avusturya'da 5 çocuğu alınmış aile bulunduğuna dikkati çeken Külünk, ''En önemlisi 10 sene sonra çocuk karşınıza dinini, ismini değiştirmiş, dili yok olmuş biri olarak çıkacak. Bizim bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti kökenli vatandaşlarımıza sahip çıkmak vazifemiz. Çocuklarımıza da sahip çıkacağız'' diye konuştu.