Türk koruma oh be dedi
Abone olTürk koruma olsa o ayakkabı atalabilir miydi? Erdoğan'ın korumaları nasıl? Bir korumanın gözünden o an...
ZÜBEYİR KINDIRA
İNTERNETHABER-ÖZEL
ANKARA- Eski Başbakan Bülent Ecevit'in koruma
müdürü, DSP İzmir Milletvekili Recai Birgün, ABD Başkanı George
Bush'a mesaj gönderdi: “Türk koruman olsaydı, ikinci
ayakkabı kesinlikle fırlatılamazdı. Kesinlikle güvenlik zafiyeti
var. ABD başkanının en iyi korunan lider olduğu iddiasının bu
ayakkabı olayı ile yalan olduğu ortaya çıkmıştır.”
İLKİ TAMAM AMA İKİNCİ HATA
Bush'a ayakkabı atıldığı anın fotoğrafları için TIKLAYIN! |
İNTERNETHABER’e konuşan Birgün; koruma müdürlüğü döneminde gittiği ABD’de sıradan ve yetersiz bir koruma anlayışı ve yöntemi olduğunu bizzat gördüğünü belirtti ve “Kesinlikle güvenlik zafiyeti var. Bunun aksi tartışılamaz, bile. Korumalar arkadaki dinlenme odasında bekliyorlardı. Olay olduktan sonra oradan çıktılar. İlk ayakkabıya engel olmak zor tabii ki. Ama ikinciye mutlaka engel olunabilirdi. Hemen müdahale edilmesi gerekirdi, müdahalede geç kalındı. ikinci ayakkabı fırladı. Gazetecilere dua etsinler. Onlar engellemeye çalıştılar.”
BEN OLSAM İKİNCİ GELEMEZDİ
“Ben olsam ikinci ayakkabı atılamazdı. Atılması zafiyeti gösteriyor. Bizim zamanımızda başbakan binadan çıkarken mutlaka muhabirler ile başbakan arasında bir koruma arkadaşımızı bulundururduk. Üstelik bu muhabir arkadaşlar hep bizim tanıdığımız, bildiğimiz, hakkında net bilgilerimiz olan kişilerdi. Basın toplantıları sırasında her hangi bir olumsuzluk olabilir diye, mutlaka basın mensuplarının arasına bir arkadaşımızı yerleştirirdik. Bush’un korumalarından biri muhabirlerin arasında olsaydı eğer, en azından ikinci ayakkabı atılamazdı. Ben olsaydım oraya mutlaka birini yerleştirmiş olurdum. Ve bunları yaşamazdı Bush. Ya da en azından ikinci ayakkabı atılamazdı.”
OH BE DEDİM
DSP'li Birgün bir siyasetçi ve insan olarak ise ayakkabı fırlatılması olayını, “Oh be! Sonunda biri bu cesareti gösterdi" diye karşıladığını da belirtti ve şunları söyledi:
"Görüntüleri sevinçle izledim. Ama bir koruma müdürü olarak da yorumladım, elbette. Ayakkabının kafasına geleceğini hesap ettim. İyi gidiyordu. Ama Bush asker kökenli. Refleksi iyi idi eğilip, kurtardı. Bunun eğitimi olmaz ama iki dönemdir ABD başkanı ve tepki çektiğini bilen bir siyasetçi. Gittiği bir çok yerde tehditler alıyor, ıvır, zıvır şeyler atılarak saldırı yapılıyor. Irak'ta da Bush'tan memnun olan kimse yok. Bence Irak'a giderken her zaman böyle bir tehlike bekliyordu. Psikolojik olarak kendini hazırlamıştır belki. Ama kesinlikle korumaları iyi değil. Türk korumalar olsa; bunları yaşamazdı.”
TÜRK KORUMALAR İYİ
Birgün, Ecevit ile ABD'ye gittiklerinde ABD korumaları ile ilgili tespitlerde bulunduğunu da belirterek, “Devlet adamlarını koruma, Hollywood filmlerinde gösterildiği ve Türkiye'ye yansıtıldığı gibi değil. Bu bir efsane. ABD'de de, İsrail'de de korunan devlet adamları suikasta kurban gitti. Allah'a şükür Türkiye'de böyle bir şey olmadı. Biz daha iyi koruma yapıyoruz. Orada rasgele, sıradan bir koruma var. ABD korumasının iyi olduğu ve ABD başkanlarının en iyi korunan lider olduğu iddiasının efsane olduğu, doğru olmadığı bu ayakkabı olayı ile bir kez daha ortaya çıktı” dedi.
KASA UZAKTI
Birgün kendi koruma müdürlüğü dönemi ile ilgili olarak da “Sayın Ecevit'in başına benzer bir olay gelmedi. Sadece kasa fırlatma olayı oldu. Onda da mesafe uzaktı. Biz o dönem Başbakanlık korumalarına atış eğitimi dışında da eğitimler verdik. Arabaya inme-binme, refleksi güçlendirme gibi. Anında, doğru müdahale. Fuzuli müdahale değil. Koruduğunuz kişinin üzerine çullanırsanız o da iyi değil. Ancak koruma da asıl maksat 'Bir şey olduğu anda alıp kaçmak, savunmak ya da müdahale değil. Bana o zaman neden kaçırmadın başbakanı dediler. Ama gereksiz müdahale olurdu o. Çünkü kasa çok uzaktaydı. İçinde bomba bile olsaydı; başbakana ya da bize bir şey olmazdı. Olsa olsa kasanın olduğu yerdekilere olurdu. Ben orantısız bir hareket yapıp başbakanı kaçırmadım. Doğru yaptım.”
ERDOĞAN’IN KORUMASI SORUNLU
Birgün bugün cumhurbaşkanlığı korumalarının çok iyi ancak başbakanlık korumalarında sorun olduğunu da ileri sürerek, şu görüşlerde bulundu:
“Benim dönemimdeki sistem tümüyle değişti. Kadro da değişti. Eğitim almayanlar geldi. Eğitimler düzenli yapılmadı. Sık sık koruma değişimi zafiyet olur. Her yıl bir koruma müdürü değişti. Balyoz olayı kamuoyunca bilinen bir konu. Ama kendi aralarında konuştukları ve kamuoyuna yansımayan daha ne aksaklıklar var. Başbakanın korumalara müdahalesi de var. Bizde hiç olmadı. Sayın Ecevit hiç görevimize müdahale etmedi. Müdahale görevlerinin iyi yapmalarına engel oluyor. Cumhurbaşkanı müdahale etmiyor herkes görevini yapıyor, orada. Başbakanın müdahale edeceğini bildiği için korumalar korkuyor. Başbakan ne der diye düşünüp, koruma kuralları uygulanamıyor. Bu da zafiyet yaratıyor.”
KISA TÜRK KORUMA TARİHİ
ÖZAL’A SÜİKAST:ABD ve İsrail korumalarının gözleri önünde liderleri suikasta kurban giderken, Türkiye’de buna benzer en net örnek, Turgut Özal’a dönük suikast girişimi. Kartal Demirağ’ın ANAP Kongresinde yaptığı saldırı ölümle sonuçlanmamıştı.
MÜSTEŞARIN KARDEŞİNDEN SALDIRI: Süleyman Demirel’e Sakarya’da bir meczup saldırısı olmuş ancak zamanında müdahale ile önlenmişti. Bugün Sağlık Bakanlığı müsteşarı olan ve istifa edip Trabzon’dan Belediye başkanlığı için AKP aday adayı olan Orhan Gümrükçüoğlu’nun kardeşi bu olayda tutuklanmıştı.
ECEVİT’E SUİKAST GİRİŞİMİ: Bülent Ecevit’e ABD ve Çiğli Havaalanında iki ayrı suikast girişimi ve saldırı oldu. Çiğli olayı halen derin bir gücün özel bir operasyonu olarak sır perdesi aralanmayan bir olay olarak biliniyor. Birgün bu olayların eski olduğunu ve koruma mantığının farklı olduğunu belirterek, ‘artık teknoloji de gelişti. Şimdi çok farklı yaklaşımlar var” dedi.
YILMAZ’A YUMRUK: Eski Başbakanlara yönelik ve temas içeren en net saldırı Mesut Yılmaz’a Budapeşte’de yapıldı. Yılmaz’a saldıran bir Türk, korumalarının yanında yumruk attı. Saldırının siyasi rakipleri tarafından organize edildiği ileri sürüldü. Siyasi rakipleri ise Yılmaz’ın ‘uygunsuz’ bir yerde bulunduğu için saldırıya açık hale geldiğini ileri sürdü.
ERDOĞAN’A YUMURTA: Başbakan Tayyip Erdoğan da ikisi yurtdışında olmak üzere beş kez yumurtalı protestoyla karşılaştı. Trabzon'daki olayda yumurta isabet etmezken, Bursa'da yumurta atıldığında korumaları ve danışmanları hemen Başbakan'ın çevresini sardı. Mersin'de de bir grup tarafından atılan yumurtalardan hiçbiri Başbakan'a isabet etmedi. Sadece biri korumaya isabet etti. Başbakan İsveç ve Norveç'te de yumurtalı protestoyla karşılandı. Kütahya'da ise bir protestocu ekmeğin arasına sakladığı silahla yakalanınca suikast kuşkusu ortaya çıkmıştı.
(YASAL UYARI: KAYNAK GÖSTERİLMEDEN KULLANILMASI HALİNDE
YASAL İŞLEM YAPILACAKTIR.)