Türk kökenli oyla iştah kabartıyor
Abone olAlmanya’da nüfusun yaklaşık dörtte birini barındıran Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaleti yarın erken seçime gidiyor.
Almanya'da yarın yapılacak nüfusu en kalabalık Kuzey
Ren-Vestfalya eyaletindeki seçimlerde, seçmen sayısının yüzde
15'ini oluşturan göçmen kökenli seçmenlerin belirleyici olabileceği
belirtildi.
Eyalette toplam 13,2 milyon seçmen bulunuyor. 4 milyona yakın
göçmen kökenlinin yaşadığı eyalette 2 milyon civarında Müslüman, 1
milyona yakın Türk kökenli yaşıyor. Eyalette 350 bin civarında Türk
kökenli oyların olduğu hesaplanıyor. Söz konusu Türk kökenli oylar
tüm siyasi partilerin iştahını kabartıyor.
Türk kökenli oylara göz diken partiler birçok Türk kökenli aday
gösterdi. Sosyal Demokrat Parti (SPD); Serdar Yüksel, İbrahim Yetim
ve Ozan Atakani’yi; Yeşiller Partisi Arif Ünal, Ali Baş ve Mehrdad
Mostofizadeh'i listeden, Gönül Eğlence ve Şaziye Altundal Köse'yi
ise seçim bölgelerinden olmak üzere beş Türk kökenli aday gösterdi.
Hıristiyan Demokrat Parti (CDU)ise Serap Güler, Uğur Doğan ve
Saadettin Tüzün'ü milletvekili adayı, Gonca Türkeli Dehnert'i uyum
müsteşar adayı gösterdi. Sol Parti, Korsanlar Partisi ve BİG
partisinin adaylarıyla Türk kökenli aday sayısının 30 civarında
olduğu tahmin ediliyor. Bunların 3-4'ünün milletvekili seçilme
ihtimalinin yüksek olduğu hesaplanıyor.
Bir önceki seçimlerin 9 Mayıs 2010'da yapıldığı Kuzey Ren
Vestfalya'da, seçimlere katılım 2010'da yüzde 50,2'lerde kalmıştı.
Türk kökenli seçmenin seçimlere katılımı ise çok daha düşük
gerçekleşerek yüzde 15'lerde olduğu bildiriliyor. Ancak bu
seçimlerde Türk kökenli seçmenin iki önemli nedenden dolayı seçime
daha fazla ilgi göstermesi bekleniyor. Bunlardan biri Pro NRW gibi
ırkçı partilerin İslam ve yabancı düşmanlığı üzerinden, cami
önlerinde provokasyon gösterilerini de kapsayan kampanyalarına
duyulan tepki, diğeri ise DİTİB'den ATİB ve IGMG'ye kadar sivil
toplum kuruluşlarının, camilerden üniversite derneklerine kadar her
yerde seçimlere katılım çağrıları yapmaları.
TÜRK STK’LAR: SEÇİME KATILIMIMIZ ORANINDA DİKKATE
ALINACAĞIZ
Cuma hutbelerinden basın açıklamalarına kadar çeşitli şekilde, oy
hakkı olan vatandaşı sandığa gitmeye davet eden kuruluşlar,
“Seçimlere ilgimiz, katılım oranımıza göre politikacılar tarafından
dikkate alınacak, önemseneceğiz.” uyarısında bulundu.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), ZMD ve Avrupa Türk İslam
Birliği (ATİB) gibi kuruluşlar eyalette yüzleri bulan camilerinde
de, Cuma günü okunan hutbelerde seçimlere katılımın önemine dikkat
çekti, sandığa gitme çağrısı yaptı.
DİTİB Genel Başkanı Prof. Dr. Ali Dere, “Seçimlerde oy kullanma
hakkı olan göçmen kökenli toplum bireylerinin oy kullanmasını
demokratik katılım ve kendini ifade edebilmek adına önemsiyoruz. Oy
kullanmak, bir vatandaşlık görevidir. Özellikle de oy kullanmak
bizim gibi göçmen kökenli birey ve toplum için çok önemlidir.”
dedi.
İslami çatı kuruluşu Almanya Müslümanlar Koordinasyon Konseyi (KRM)
de tüm Müslümanları seçimlere katılmaya çağırdı. Eyalette iki
milyonun üzerinde Müslüman yaşadığını hatırlatan KRM dönem sözcüsü
Ali Kızılkaya “Seçimlere yüksek bir katılım aşırı sağcı partiler ve
politikacılara karşı en etkili araçtır. Aşırı sağcı Pro NRW'nin
sokaklarda yaptığı yabancı ve İslam düşmanı seçim kampanyalarını
günlerdir endişeyle takip ediyoruz. Böylesi partileri zayıflatmak
için demokratik partileri güçlendirmek önemlidir. Hesap açık;
demokratik partiler ne kadar çok oy alırsa sağ popülist partilerin
aldığı oyların oranı o kadar düşer. Bu şansı kaçırmamalıyız. Her
bir oy önemlidir ve kendi geleceğimizi şekillendirmek için aktif
bir araçtır. Bu nedenlerle eyalette tüm seçme hakkı olan
Müslümanları yarın seçimlere katılmaya çağırıyoruz.” ifadelerini
kullandı.
OYUNUZ KADAR SESİNİZ ÇIKAR
ATİB Genel Başkanı İhsan Öner ise, “Sandığa gidin: Oyunuz kadar
sesiniz çıkar” başlığıyla yaptığı açıklamada, “Alman vatandaşlığına
geçen Türklerin sayısı her geçen yıl biraz daha artmasına rağmen,
aynı oranda seçimlere ilgi göstermemeleri, Almanya Türk azınlığının
temsil noktasındaki pozisyonunu zayıflatmaktadır. Bir taraftan
Neonaziler, diğer taraftan "Pro NRW" gibi seçim propagandasını
tamamıyla Müslüman azınlık ve cami karşıtlığına endekslemiş olan
siyasi hareketlerin önünü kesebilmek için Alman vatandaşı Türkler,
mutlaka oylarını kullanmalıdırlar.” dedi.
100 civarındaki uyum meclisinin çatı kuruluşu konumundaki KRV
Eyalet Uyum Meclisi de 21 Nisan 2012'de Bonn'daki toplantısında,
seçme hakkı olan tüm göçmenlere seçimlere katılmaya davet etti. KRV
Eyalet Uyum Meclisi Başkanı Tayfun Keltek, “13 Mayıs'ta seçimlere
gidecek olan 13,2 milyon seçmenin yaklaşık 2 milyonu göçmen
kökenlilerden oluşuyor. Seçimlere yüksek oranda katılım Pro NRW
gibi sağ popülist partilere karşı en iyi sigortadır.” uyarısını
yaptı.
İslam Toplumu Milli Görüş Genel Sekreteri Oğuz Üçüncü ise şu
açıklamayı yaptı: “Müslümanlar, bu seçimlerde oylarını kullanarak
etkilerini gösterme ve idarecilerin belirlenmesine etki etmekle
yükümlüdürler. Esasen hiç kimsenin bu imkânı kullanmama lüksü
yoktur. Zira oy hakkı siyasal ve toplumsal geleceği
şekillendirebilmenin en önemli aracıdır. Pazar günü sandığa
gitmeyenler, bu hakkı kullanmamakla kalmayacaklar, aynı zamanda
ırkçı parti ve kişilerin ekmeğine yağ süreceklerdir. Hesap gayet
net ortadadır: Irkçılar on oydan birini almaları halinde,
kullanılan oyun tümünün yüzde 10'unu almış olacaklardır. Buna
karşın 100 vatandaş seçime katılırsa, bu bir oy sadece yüzde 1
değere sahip olacaktır. Bu bağlamda NRW Eyaleti'nde seçme hakkı
bulunan yaklaşık 350.000 Müslüman'ın yaşadığını hatırlatmalıyız.
Bir diğer önemli husus oyların kime verileceğidir. Barış içinde bir
arada yaşamı güçlendirmek için çalışan, Müslümanları toplumun eşit
ve doğal bir parçası olarak gören ve Müslümanları güvenlik
politikaları bağlamında konumlandırmayan bir partinin desteklenmesi
koşuluyla, hangi partiye oy verileceği ikinci planda
gelmektedir.”
Türk Akademisyenler Birliği (NITAB) Başkanı Davut Karapınar ise tüm
gençlere çağrı yaparak, “Oy kullanmak, halkın iradesinin en önemli
kısmıdır. Sizlere sunulan tercihler arasında seçim yapmak, kendi
düşüncenize en uygun olanı, size en doğru geleni, ülkenize ve
insanlığa en güzel hizmeti vereceğine inandığınız insanı
diğerlerinden ayırmaktır. Oy kullanmamayı bir karşı çıkış olarak,
bir eylem olarak görüyorsanız, sandıktan çıkacak sonuca da
ortaksınız demektir. Oy vermemekte bir seçimdir, başkasının
seçimini kabullenmektir. Çevrenizi oy vermeye teşvik ettiğinizi, bu
konuda duyarlı olmanızı diliyoruz.“ dedi.
Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Genel Sekreteri Nurhan
Soykan ise, “Oy kullanmayan bir toplumun sorunları ve haklarıyla
kimse ilgilenmez. Bir azınlık olarak oy kullanırsak, hem
haklarımızı savunan vekiller kazanırız, hem de bizim aleyhimizde
kurulan partileri zayıflatırız. Alman vatandaşı olmayan
kardeşlerimiz de, çevrelerinde seçme hakkı olanlara, seçimin
önemini anlatmalarını ve oy kullanmaya teşvik etmelerini
istiyorum.” ifadelerini kullandı.