TÜRK-İŞ'ten Köşk'e veto çağrısı!
Abone olTÜRK-İŞ, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun veto etmesini istedi.
TÜRK-İŞ, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den Sendikalar ve
Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun iki fıkrasını yeniden görüşülmek
üzere TBMM'ye iadesini istedi.
Konfederasyon, kanunun ''kuruculuk şartları'' başlıklı 6'ncı
maddesinin birinci fıkrası ile ''sendika özgürlüğünün güvencesi''
başlıklı 25'inci maddesinin beşinci fıkrasının yeniden görüşülmek
üzere TBMM'ye iade edilmesi istemiyle Cumhurbaşkanı Gül'e mektup
sundu.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Genel Sekreter Pevrul
Kavlak imzasıyla sunulan mektupta, TÜRK-İŞ'in, sendikal hak ve
özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılmasının demokratikleşme
çabalarına katkı sağlayacağına inandığı belirtildi.
TÜRK-İŞ'in, kanunun gerek hazırlanışı gerekse TBMM'de alt
komisyon ve komisyon aşamalarında sürdürülen çalışma sürecinde
azami katkı içerisinde olduğu, yapıcı önerilerde bulunduğu ifade
edilen mektupta, bu önerilerin büyük kısmının dikkate alınmadığı
savunuldu.
Kanunun, çalışma yaşamı açısından büyük sakıncalar barındıran
bazı hükümlerle onaya sunulduğu öne sürülen mektupta, bu hükümlerin
şunlar olduğu bildirildi:
''2821 Sayılı Sendikalar Kanunu'nun 'kurucularda aranacak
nitelikler' başlıklı 5'inci maddesinin birinci fıkrasında, sendika
kurucusu olabilmek için aranan 'sendikanın kurulacağı iş kolunda
fiilen çalışır olma' ve 'Türkçe okur-yazar olma' şartı
bulunmaktadır. Ancak onaya sunulan kanunun 'kuruculuk şartları'
başlıklı 6'ncı maddesinin birinci fıkrasıyla sendikanın kurulacağı
iş kolunda fiilen çalışma ve Türkçe okur-yazar olma zorunluluğu
kaldırılmıştır. Getirilen hükme göre her ne kadar 'fiilen çalışan'
ibaresi bulunsa da bu ibare 'sendikanın kurulacağı iş kolunda
fiilen çalışmayı' kapsamamaktadır. Böyle bir uygulamanın Türk
çalışma hayatına pozitif hiç bir etkisi olmayacağı gibi, ortaya
sendika görüntüsü altında yüzlerce kuruluş çıkacak, çalışma hayatı
kendini daha büyük bir kaos içinde bulacaktır.
2821 Sayılı Sendikalar Kanunu'nun 'sendikaya üye olup olmama
hürriyetinin teminatı' başlıklı 31'inci maddesiyle tüm işçiler için
güvence altına alınan sendikal tazminat hakkı, huzurunuzdaki
kanunun 'sendika özgürlüğünün güvencesi' başlıklı 25'inci
maddesinin beşinci fıkrasıyla 30 ve daha az işçi çalıştıran iş
yerlerinde çalışan işçiler için tamamen ortadan kaldırılmıştır.
Böylelikle 30 ve daha az işçi çalıştırılan iş yerlerinde çalışan
yaklaşık 6,5 milyon işçi için örgütlenmenin önü
kesilmiştir.''
Mektupta, ''Bu maddelerin TBMM'de yeniden görüşülmesiyle
mağduriyetlerin engelleneceği ve çalışma barışına katkı
sağlanacağı'' görüşüne yer verildi.