Türk-İşten istihdama çözüm
Abone olTürk-İş, kayıt dışı istihdamın önlenmesi için hükümetle bir dizi öneride bulundu.
Türk-İş, kayıt dışı istihdamın önlenmesi için hükümetle sosyal
tarafların katılacağı bir ''ulusal komite'' oluşturulmasını ve bu
komitenin 3 yıllık ''mücadele süresi'' sonunda kayıt dışının yüzde
5-10 oranına indirilmesi için bazı tedbirler almasını önerdi.
Türk-İş'in alınacak tedbirlere ilişkin önerileri arasında, kayıt
dışı istihdamın önlenmesi için resmi denetim elemanlarının yanında
''gönüllü müfettişlerin'' de görev yapması, kendi başvurusuyla
kayıt altına giren işyerlerinin cezalandırılmaması ve bu
işyerlerinin bazı muafiyet ve istisnalardan yararlanması da
bulunuyor.
Türk-İş tarafından hazırlanan ''Kayıt dışı İstihdamla Mücadele İçin
Ulusal Eylem Planı İhtiyacı'' adlı rapor, konfederasyonun Başkanlar
Kurulunda değerlendirildi. Gelecek günlerde Başbakanlığa da
iletilecek raporda, Türk-İş, Türkiye'nin önemli bir sorunu olan
kayıt dışı istihdamla mücadele
konusunda bir öneri getirdi.
Öneriye göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Maliye ve İçişleri
bakanlıkları, Hazine ve DPT müsteşarlıkları, SSK, sosyal taraflar
(Türk-İş, TİSK vb), ilgili kuruluşlar (TOBB, TESK, TZOB, TÜRMOB,
Türkiye Müteahhitler Birliği vb) ve ILO temsilcilerinin katılımıyla
bir ''ulusal komite'' oluşturulacak.
Komite, yabancı kaçak işçiler dahil olmak üzere, kayıt dışı
istihdamı 3 yıl sonunda kabul edilebilir bir seviyeye, yani yüzde
5-10 oranına indirmeyi hedefleyecek. Bu üç yıllık süre, ''mücadele
süresi'' olarak tanımlanacak.
Kayıt dışı istihdamla mücadele, üç ilkeye dayanacak. Bunlar, siyasi
kararlılık, işçi ve işveren sendikaları başta olmak üzere, sosyal
bileşenlerle işbirliği ve tam istihdamı amaç edinerek, buna uygun
politikalar üretilmesi olacak.
Mücadele süresince denetim birim ve elemanları, kayıt dışı işyeri
ve işletmeleri belirlemeye ve kayıt altına almaya yönelecek. Tüm
denetim birim ve elemanlarının bir merkez tarafından yönetileceği
bu süreçte, resmi denetim elemanları yanında, trafik denetimlerinde
olduğu gibi gönüllü müfettişler de görev yapacak.
-KENDİ İSTEĞİYLE KAYIT ALTINA GİRENLERE CEZA
YOK-
Mücadele süresi içinde kendi başvurusuyla kayıt altına giren işyeri
veya işletmeler, 3 yıl süreyle gözetim altında tutulacak. Bu
işletmeler, belirlenen süre içinde yanıltıcı veya kayıt dışı bir
eylemde bulunmamak koşuluyla, kayıt altına girdikleri tarihten
önceki eylemleri nedeniyle cezalandırılmayacak, belirlenecek bazı
muafiyet ve istisnalardan ise yararlanacak.
Kayıt altına alma oranına ve kayıtlı istihdam artışına paralel
olarak, yeni prim gelirleri de dikkate alınarak, vergi ve sosyal
güvenlik prim oranlarında indirime gidilecek. Ancak bu
indirimlerden yalnızca çalışanların örgütlü bulunduğu ve toplu iş
sözleşmesi olan işyeri ve işletmeler yararlanabilecek.
Sendikalar Kanunu'nda yapılacak değişikliklerle, işsizlerin ve işçi
emeklilerinin sendika üyesi olabilmeleri sağlanacak. Mücadele
süresince sendika üyeliği zorunlu olacak ve sendika üyesi
olmayanlar işe giremeyecek. Mücadele süresi içinde öğrenciler
dışında kalan nüfus, herhangi bir örgüte kayıtlı olacak.
Sendikalar, mücadele süresi içinde kayıt altına kendi başvurusu ile
giren işyeri ve işletmelerde verimliliğin ve karlılığın sağlanması
için özverili bir destek verecek. Bu esaslar içerisinde kayıt dışı
istihdamla mücadele için oluşturulacak ''ulusal komite'', süratle
''ulusal eylem planını'' hazırlayacak.
-KAYIT DIŞI İSTİHDAMIN MALİYETİ-
Türk-İş'in raporunda, asgari ücret temel alınarak, kayıt dışı
istihdamın, ülke ekonomisine maliyetine de yer verildi. Rapora
göre, kayıt dışı çalışan yaklaşık 5 milyon 700 bin kişinin brüt 531
YTL tutarındaki asgari ücret üzerinden kayıtlı duruma getirilmesi
durumunda, devletin yıllık 18 milyar YTL kazancı olacağı
belirtildi.
Kayıt dışı istihdamın kurallara uygun davrananlar aleyhine haksız
rekabete yol açtığı belirtilen raporda, işsizlerin, işsizliğin
yaygınlaştığı durumlarda kayıtlı ekonomide bulamadığı istihdam
imkanlarını artırmak, işverenlerin de maliyetlerini düşürmek,
üretim ve istihdam açısından esnek davranabilmek için kayıt dışına
yöneldiği belirtildi.
Toplumun kültür yapısı, ahlak değerleri, eğitim düzeyi, göç, hukuk
ve adalet sisteminin ihtiyaçlara cevap verecek nitelikte olmaması,
teknolojik gelişme ve siyasi bazı nedenlerin de kayıt dışına yol
açtığı anlatılan raporda, ''Sosyal güvenlik sisteminin etkin
çalışmayışı, sisteme kayıtlı olmakla olmamak arasında fayda-maliyet
kıyaslamasına yol açmakta ve tercihi belirlemektedir'' denildi.
Kayıt dışı istihdamın, her şeyden önce sosyal güvenlik sisteminin
etkinliğini bozduğu belirtilen raporda, yeterli primlerin
toplanamamasının, sosyal güvenlik kurumlarını sıkıntıya soktuğu, bu
kurumların da beklenen hizmeti yerine getiremediği anlatıldı.