Türk-İş'ten genel grev uyarısı
Abone olTürk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, kıdem tazmimatının 30 günün altına düşmesi halinde genel greve gidilebileceğinin sinyali verdi.
Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, "Kıdem tazminatı 30 günün altına düşerse Türk-İş'in genel kurul kararı ne diyorsa ona uyarız, genel grev deniyorsa biz ona uymak mecburiyetindeyiz ve uyarız" dedi.
Atalay, Türk-İş'in Genel Merkezinde Genel Sekreter Pevrul Kavlak ve Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat ile basın toplantısı düzenledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin, kıdem tazminatı almayanların oranının yüzde 90'lar düzeyinde olduğu yönündeki açıklamalarının gerçeği yansıtmadığını belirten Atalay, kıdem tazminatı alamayanların oranının kayıtdışı istihdam oranı olan yüzde 37'ler düzeyinde olduğunu söyledi.
Kıdem tazminatının işçiler ve aileleri için yaklaşık 40 senedir güvence niteliğinde olduğunu vurgulayan Atalay, kıdem tazminatının 29 gün 5 saate düşmesi halinde dahi bunu kabul etmeyeceklerini vurguladı.
"Kıdemle ilgili hiçbir çalışma gelmedi"
Atalay, herkesin kıdem tazminatından faydalanmasını, herkesin bu yelpazenin altına girmesini istediklerini, bunun sağlanmasının kayıtdışını önleyeceği için hem ülkenin hem de çalışanların yararına olacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Türk-İş Yönetim Kurulu olarak her ne kadar mevcut üyelerimizle ilgili bir sıkıntı olmasa dahi, insanların geleceğiyle ilgili yanlış bir işin altına ne imza atarız, ne bu konuyu müzakere ederiz, ne bu konuyla ilgili müspet görüş bildiririz."
Kıdem tazminatı konusunun belli aralıklarla gündeme getirildiğine, bu konuda çıkan haber üzerine birçok çalışanın kıdem tazminatının yanmaması için emekliliğini istediğine dikkati çeken Atalay, kıdem tazminatının gündeme getirilerek özellikle kamuda çalışanların tedirgin edilerek emekliye ayrılmalarının hedeflendiği iddiasında bulundu.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca kendilerine kıdem tazminatıyla ilgili hiçbir çalışmanın gelmediğini vurgulayan Atalay, kendilerine bir tek alt işverenin kıdem tazminatıyla ilgili çalışmasının geldiğini, bunun da "taşeron işçilerin kıdem tazminatının konuşulması" olduğunu dile getirdi.
"İşsizlik fonunun gerçek sahibi işçiler"
Kıdem tazminatı konusunda hiçbir geri gidişi kabul etmeyeceklerinin altını çizen Atalay, "Kıdem tazminatı 30 günün altına düşerse Türk-İş'in genel kurul kararı ne diyorsa ona uyarız, genel grev deniyorsa biz ona uymak mecburiyetindeyiz ve uyarız" diye konuştu.
Atalay, kıdem tazminatıyla ilgili oluşturulması tartışılan fona işsizlik fonundan da katkı sağlanmasının zaman zaman gündeme getirildiğini anımsatarak, bunun işçinin parasının işçiye verilmesi demek olacağını ve işsizlik fonunun gerçek sahibinin işçiler olduğunu söyledi.
Ankara Sanayi Odası Nurettin Özdebir'in sendikaların toplumun yüzde 3'ünü oluşturduğu yönündeki açıklamalarını eleştiren Atalay, sendikalar olarak işçiler kadar toplumun işsizler başta olmak üzere diğer kesimlerini de temsil ettiklerini kaydetti.
"Maliye ve hazine çözüme sıcak bakıyor"
Taşeron işçisinin güvence altına alınması gerektiğini, hükümetin bu soruna çözüm sunma, sendikaların da çözüme katkı sağlama mecburiyetinde olduklarını dile getiren Atalay, şöyle konuştu:
"Türkiye'de 585 bin 788 kişi kamuda taşeron işçi olarak çalışıyor. Bunların 471 bini temizlik elemanı olarak çalışıyor. Bunların da yüzde 90'ı asıl işte çalışanlar. Karayollarında karayolcunun işini, havayollarında havayolları hizmetini yapıyorlar. Sayıları 500'ü bulan antrenörler var. Bunlar güreş antrenörü, yüzme antrenörü. Biz bunları bilmiyorduk, antrenör var taşeron işçisi, temizlik ve güvenlik elemanı adı altında alınıyor ama alınanlara asıl işler yaptırılıyor. Bu konuda kazanılmış mahkeme kararları var. Daha önce maliye ve hazine bu işe sıcak bakmıyordu ama bu işçileri taşeron değil de normal çalıştırdığınız zaman daha ucuza geleceğini gördüler. Şimdi diyorlar ki 'bu işi çözelim', evet biz varız çözelim."
"Diğer konfederasyonlarla aynı fikirdeyiz"
Taşeron işçiliğin olduğu işyerinden iş sağlığı ve güvenliğinin gereklerinin yerine getirilmediğini öne süren Atalay, Zonguldak'ta son iki yıl içerisinde aralarında 5 Çinli'nin de olduğu 50 taşeron işçisinin iş kazası sonucu hayatını kaybettiğini dile getirdi.
Atalay, Hak-İş ve DİSK'in de taşeron işçilerin sorunlarının çözüme kavuşturulması noktasında kendileriyle aynı noktada olduklarının altını çizerek, işçi konfederasyonlarının birlikte hareket etmesi gerektiğini, bunu sağlamak istediklerini, bu durumdan işçinin, emeklinin ve işsizin kazançlı çıkacağını ifade etti.
Oy verenlerin yüzde 70'ini işçi, memur, küçük esnaf ve emeklilerin oluşturduğunu ama Meclis'te 15 kişiyle bile temsil edilmediklerini belirterek, "Biz bunun bedellerini ödüyoruz. Bunda hata bizde de var. Hayatında tulum giymeyen adam işçiyi nasıl anlar ki, ya da tarlayı bilmeyen adam çiftçinin halinden nasıl anlar ki? Sağdan say 5 işçi kökenli, soldan say 5 işçi kökenli durumumuz bu."
"Kıdem Türkiye'nin gündeminden kalktı"
Genel Sekreter Kavlak da kıdem tazminatını oğullarının damatlığı, kızlarının gelinliği olarak gördüklerini belirterek, Türk-İş'in kıdem tazminatı konusunda duruşunun "net" olduğunu söyledi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının kendilerine kıdem tazminatıyla ilgili hiçbir çalışma göndermediğini ifade ederek, kıdem tazminatı konusunun kendilerine göre Türkiye'nin gündeminden kalktığını vurguladı.