Türk halkının yüzde 36'sı korunmuyor
Abone olTürk halkının yüzde 36’sı doğum kontrol yöntemi kullanmıyor. Çiftlerin yüzde 28’i geleneksel, yüzde 36’sı ise modern yöntemleri tercih ed
Türk halkının yüzde 36’sı doğum kontrol yöntemi kullanmıyor.
Çiftlerin yüzde 28’i geleneksel, yüzde 36’sı ise modern yöntemleri
tercih ediyor. Doğum kontrol yöntemleri arasında sık tercih edilen
rahim içi araçların (RİA- spiraller), ABD’de enfeksiyon riskini
artırdığı korkusu ve kanamayı artırması nedeniyle kullanımının çok
sınırlı kaldığı kaydedildi. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın
Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent
Tıraş, Türkiye’de yılda ortalama 1.5 milyon bebeğin dünyaya
geldiğini ve yılda 5 bin kürtaj yapıldığını kaydetti. Türk halkının
yüzde 36’sının doğum kontrol metodu kullanmadığını, yüzde 28’inin
takvim, geri çekme gibi geleneksel metotları tercih ettiğini
anlatan Prof. Dr. Tıraş, ancak yüzde 36’sının spiral, prezervatif,
hap, implant, diyafram, kısırlaştırma gibi modern yöntemleri
kullandığını belirtti. YÖNTEMLER Doğum kontrol yöntemlerinin,
hormonal ve hormonal olmayan olarak ikiye ayrıldığını ifade eden
Tıraş, yüzde 28 oranında kullanılan geleneksel metotlardan, geri
çekme yönteminin yüzde 6-7 gibi yüksek bir başarısızlık oranı
olduğunu belirtti. Prof. Dr. Tıraş, doğum kontrol yöntemleri
arasında sık tercih edilen rahim içi araçların (RİA- spiraller),
ABD’de enfeksiyon riskini artırdığı korkusu ve kanamayı artırması
nedeniyle kullanımının çok sınırlı kaldığını kaydetti. Spiral
kullananlarda kısırlık riskinin 2 kat daha fazla olduğunu
vurgulayan Prof. Dr. Tıraş, hiç çocuk doğurmayan kadınlarda
kullanımının tartışıldığını bildirdi. Prof. Dr. Tıraş, çocuğu
olmayanlar, anemik hastalar, uzun adetleri olanlar, sancılı adet
görenler ve kendiliğinden spirali düşen kadınların spirali dikkatli
seçmesi gerektiğine işaret etti. HAPLAR Doğum kontrolünde hormonal
yöntemlerden sayılan ve yine kadınlar tarafından çok tercih edilen
doğum kontrol haplarında korumanın çok yüksek olduğunu,
başarısızlık oranının yüzde 0.2-0.3 olduğunu bildiren Tıraş, şu
uyarılarda bulundu: “Hapların önemli bir avantajı yumurtalık
kanseri, rahim kanseri gibi kanserlerin görülme sıklığını
azaltmalarıdır ve 10-15 yıl gibi belli süre hap kullananlar bu tür
tümörlerden korumalarıdır. Bunun yanında meme kanseri riskinde tam
tersine artırabilir, bu yüzden yine seçimi doktorunuzla
yapmalısınız. Felç, kalp krizi geçirenler, migreni olanlar,
karaciğerinde sorun olanlar, emzirenler, yüksek tansiyon, şeker,
safrakesesi hastalığı olanlar, epilepsi (sara) hastalığı tedavisi
görenler ve çok sigara içen ileri yaştaki kadınlar hap
kullanmamalı.” Prof. Dr. Tıraş, haplarda nadiren ciddi sağlık
sorunları oluşabileceğini, ani şiddetli göğüs ağrısı, bacakta
şişme, görmede ani azalma, şiddetli ani baş ağrısı gibi durumlarda
doktora başvurulması gerektiğini kaydetti. 3 AYLIK İĞNELER Prof.
Dr. Bülent Tıraş, enjeksiyon şeklindeki hormonal yöntemlerin ise (3
aylık iğne) başarısızlık oranının 1 yılda her 100 kadın için 0.3
olduğunu, güçlü bir korunma sağladığını söyledi. Ancak, kullanan
kadınların yarısında 1 yıl sonunda kanamaların yok olmaya
başlaması, menopoz şikayetine benzer şikayetler ve kemik
yoğunluğundaki azalma riski nedeniyle yöntemin çok tercih
edilmediğini kaydeden Tıraş, bu yöntemin, kansızlığı, iç üreme
organları iltihabı (PID), dış gebeliği ve rahim kanserini
azalttığını belirtti. İMPLANTLAR Hormonal yöntemlerden birinin de
cilt altına yerleştirilerek uygulanan doğum kontrol implantları
olduğunu anlatan Prof. Dr. Tıraş, son zamanlarda tek çubuk içeren
implantların da üretildiğini ifade etti. Prof. Dr. Tıraş, tek çubuk
içeren ve Türkiye’de de kullanıma giren cilt altı doğum kontrol
implantının ise şimdiye kadar bildirilen en yüksek etkinliğe sahip
olduğunu ve araştırmalarda hiç gebeliğe rastlanmadığını bildirdi.
KISIRLAŞTIRMA ABD’de çiftler arasında tercih edilen en yaygın
yöntem olan kısırlaştırmada ise yaşın çok önemli olduğunu söyleyen
Prof. Dr. Tıraş, “Ortalama 30 yaş ve üstü arasında en çok tercih
edilir. Çünkü bu yaştan önce boşanma daha olasıdır ve bunu seçecek
kişinin çok iyi karar vermesi gerekir, çünkü bu yöntemi seçen
kullanıcı geri dönüşün olmadığını bilip, iyice anlamalıdır”
dedi.