Türk dünyasının başı dik olmalı!
Abone olCumhurbaşkanı Gül, Türk Ocakları'nın 100. kuruluş yıl dönümü töreninde konuştu...
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Kurtuluş Savaşı'nda Türk
Ocakları'nın verdiği ruhla çok büyük hamleler yapıldı ve yeni
devletin kuruluşunda Türk Ocakları'nın hizmetleri şüphesiz ki hep
hatırlanır" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Gazi Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenen,
Türk Ocakları'nın 100. kuruluş yıl dönümü töreninde yaptığı
konuşmada, şahsi olarak Türk Ocakları ile bir aidiyeti olduğunu
belirterek, "Liseli yıllarda ben, Kayseri Türk Ocağı'ndaydım"
ifadesini kullandı.
Türk Ocakları'nın kurulduğu 1912 yılının Türk tarihinin en
sıkıntılı yılları olduğunu ifade eden Gül, o yıllarda birçok
badirelerle karşı karşıya olunduğunu anlattı. Balkan Savaşı
yıllarının en acı yıllar olduğunu dile getiren Gül, Çanakkale ve
Sarıkamış savaşlarının yaşandığına işaret etti. O günlerin büyük
bir milli şuurun uyanmasına ve Türk Ocakları'nın kurulmasına sebep
olduğuna dikkati çeken Gül, o zamanki bütün arzunun büyük bir
dayanışma göstermek olduğunu kaydetti. Gül, "Kurtuluş
Savaşı'nda Türk Ocakları'nın verdiği ruhla çok büyük hamleler
yapıldı ve yeni devletin kuruluşunda Türk Ocakları'nın hizmetleri
şüphesiz ki hep hatırlanır" diye konuştu.
1960 yılından sonra da Türk Ocakları'nın, yeni milli şuurun,
dayanışmanın, yerli düşüncenin tekrar Türk gençlerine öğretilmesi
açısından mektep görevi yaptığını belirten Gül, yürütülen
faaliyetlerin tarih şuurunun tekrar Türk gençliğinde canlanmasını,
bilinçlenme ve aydınlanmayı sağladığını ifade etti. Gül, o
faaliyetlerin siyasete yansımasının da herkes tarafından
bilindiğini kaydetti.
Sovyetler Birliği'nin çökmesinin, Türk dünyasının ne kadar geniş ve
büyük olduğunu, Türk gençlerine ve Türk milletine, Türkiye'ye bir
kez daha hatırlattığını dile getiren Gül, aslında uzun yıllar
içinde Türk dünyası içinde büyük bir kopukluk, unutkanlık olduğunu
söyledi. Bu süreçte tekrar büyük bir kucaklaşma olduğuna işaret
eden Gül, herkesin elinden gelen gayreti gösterdiğini anlattı.
Türki Cumhuriyetler'in bağımsızlığına erişmesinin 20. yılının
kutlandığını hatırlatan Gül, 2009'da Nahcıvan'da, 6 Türk
Cumhuriyeti'nin cumhurbaşkanlarıyla bir araya gelerek Türk
Konseyi'ni kurduklarını belirtti. 20 yıl içerisinde
bağımsızlıklarını ispatlayan bu devletlerin kurumsal yapılarını
yavaş yavaş kurmaya başladıklarını ifade eden Gül, bundan sonra
daha emin şekilde yollarına devam edecek devletlere Türkiye'nin
ilham kaynağı ve örnek olduğunu, en büyük desteği verdiğini
vurguladı.
Bugün dünyanın 40-50 sene önceki dünyadan çok farklı olduğuna
dikkati çeken Gül, şöyle konuştu:
"Önce, bugünkü dünya realitesini ve gerçeğini hepimizin
görmesi gerekir. Sınırların anlamsız hale geldiği, haberleşmenin
artık her şeyi şeffaf hale getirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Böyle
bir dünyada, düşüncelerimiz, ideallerimiz nasıl gerçekleşecek,
büyük dayanışma nasıl olacak? Burada, şüphesiz ki her şeyden önce
Türkiye Cumhuriyeti'ne çok büyük görevler düşmekte. Bizler, istesek
de istemesek de örnek olmaktayız. Cihanşümul imparatorluklar kurmuş
bir milletin mensupları olarak her şeyden önce çok büyük bir öz
güven içerisinde olmamız gerekir. Bu öz güven içerisinde hareket
ederken şüphesiz ki demokratik temel ilkeler, hukukun üstünlüğü,
insanların hakları ve özgürlükleri, bütün bunlarda da Türk
milletinin başının ve Türk dünyasının başının dik olması gerekir.
Önümüzde daha büyük sınavlar derken, aslında bunları
kastediyorum."
Türk Ocakları'nın hiçbir zaman dar bir milliyetçilik bakışı
olmadı
Mutluluğun sadece zenginlikte olmadığını ifade eden Gül, herkesin
birbirini takip ettiği bir dünyada, fertlerin temel hak ve
özgürlüklerinin sağlanmış olması, ekonomik zenginliğin, refahın
yaygınlaştırılması, herkese dağıtılabilmesi gerektiğinin altını
çizdi.
Gül, Türk Ocakları'nın hiçbir zaman dar milliyetçilik ve ırkçı
bakış içerisinde olmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Cihanşümul imparatorlukları kurmuş ve bunları yüzyıllarca
yönetmiş; tarihte, medeniyette, ilimde, devlet yönetmede iz vurmuş
bir milletin mensupları olarak bunu söylüyorum. Böyle bir anlayış
içerisinde, bugünkü modern değerleri birleştirdiğimizde, inanıyorum
ki o zaman Türk bayrağını dünyanın her köşesinde çok daha şanlı
şekilde dalgalandırmaya devam edeceğiz. Türk bayrağının yanında
şüphesiz ki 6 devletin bayrağı var. Bizler, 6 devlet ama bir
milletin mensupları olarak dayanışmamızı, işbirliğimizi,
birbirimize olan desteğimizi ve katkımızı çok daha müşahhas hale
getireceğiz. Bütün bu düşüncelerin, bütün bu fikirlerin
yoğurulduğu, anlatıldığı, olgunlaştığı bir mektep Türk Ocağı. O
bakımdan geçen 100 yıl içerisinde milletimize çok büyük hizmetleri
olmuştur ama bundan sonra da daha yeni bir anlayış ve dünya
şartları içerisinde önümüze çıkan çok büyük imkanları
değerlendirerek milletimize hizmet etmeye devam edeceğine hiç
şüphem yoktur."
Türk Ocakları Genel Başkanı Gürgür
Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür de konuşmasında, anayasa
tartışmalarını önemsediklerini belirterek, "Bazı
çevrelerin, anayasa üzerinden Türkiye'yi yapısal bir dönüşüme
taşımak istemelerinden, milli devletin kuruluş ilkelerinin temel
felsefesinin değiştirilmeye çalışılmasından kaygı
duyuyoruz" dedi.
Türkiye'nin bireysel hak ve özgürlükler konusundaki eksikliklerinin
giderilmesi, hukuk devleti olma gereklerinin yerine getirilmesi
gerektiğini anlatan Gürgür, "Ancak bu konunun ayırıştırıcı
siyasal projelerin uygulanmasına vasıta kılınarak, kolektif haklar
açısından ele alınmasını, ayrılıkçı bir tutum, ırkçı ve etnikçi bir
yaklaşım olması nedeniyle kesinlikle kabul edilemez
buluyoruz" diye konuştu.
Anayasadan Türk kimliğine ilişkin ifadelerin çıkarılması
taleplerini eleştirdiklerini bildiren Gürgür, Kürtçe'nin 2. dil
olarak eğitim dili yapılmasına ve kamusal alanda kullanılmasına da
karşı olduklarını kaydetti.
Gül'e plaket
Törende Gürgür, Cumhurbaşkanı Gül'e, "Türk Ocakları'nın
100. Kuruluş Yıl Dönümü Plaketi" takdim etti. Daha sonra
Gül, iş adamları İdris Yamantürk ile Alaaddin Ceceli'ye ve TOBB
Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na plaket verdi.
Etkinliğe, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı.