Türk doktor Uğur Şahin ve eşi ABD basınında: Dünyayı kurtardılar
Abone olAlmanya'da Pfizer ortaklığında geliştirdikleri yeni tip Corona virüs (Covid-19) aşısıyla adlarını duyuran BioNTech'in kurucuları arasında yer alan Türk göçmenlerin çocukları Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci, ABD basınında isimlerinden söz ettirmeye devam ediyor.
ABD'nin en önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal (WSJ)
ve New York Times (NYT), Uğur Şahin ile Özlem Türeci’nin başarısını
ve göçmen toplumuna etkilerini sayfalarına taşıdı.
Batı'da ilk Covid-19 aşısının Almanya’nın küçük bir kasabasındaki Türk kökenli iki bilim insanı tarafından bulunduğu vurgulanan WSJ’deki makalede, "Bu aşı, çok hızlı geliştirilen bir ilaç ama 30 yıl süren bir çalışmanın emeği." ifadesi kullanıldı.
30 yıldır araştırma yapıyor
Makalede, Dr. Şahin’in 30 yıldır mRNA üzerine kanser ve virüslerle
mücadele için araştırmalar yaptığına dikkat çekilerek Covid-19
salgını başladıktan sonra bu alandaki bilgi ve deneyimlerini aşı
çalışmalarına yönlendirdiği kaydedildi.
İngiltere onay verdi
Şahin’in, Çin’de ortaya çıkan salgının dünyaya yayılacağını görerek
25 Ocak'tan bu yana şirket çalışanlarıyla izinlerini iptal ettiği
ve haftanın 7 günü aşı formülleri üzerinde çalıştığı ifade edilen
makalede, şirketin geliştirdiği 10 aşı adayından biri olan
"BNT162b2"nin kullanımına İngiltere’de onay verildiği
vurgulandı.
13 milyar dolardan fazla gelir getirecek
Makalede, Morgan Stanley’in hesaplamalarına göre, aşının Pfizer ve
BioNTech’e 13 milyar dolardan fazla gelir getireceği tahminine yer
verilirken, Şahin’in aşıdan elde edilecek geliri uzun yıllar
üzerinde çalıştığı mRNA merkezli kanser tedavisi araştırmalarına
yatıracağı ve bunlardan 11'inin klinik deneylerinin devam ettiği
bilgisi paylaşıldı.
Hikayeleri çok önemli
NYT'deki "Türk-Alman çifti, bizi virüsten koruyabilir. Almanya,
niye rahat değil?" başlıklı makalede, Şahin-Türeci çiftinin
başarısı üzerinden Batı'daki göçmenlik anlayışına yönelik
değerlendirmeler yapıldı.
Anna Sauerbrey imzalı makalede, Şahin-Türeci çiftinin hikayesinin son 10 yılda Almanya’da yaygınlaşan göçmenlere karşı duyulan öfkeye meydan okuyacak nitelikte olduğu belirtilerek "Eğer göçmen karşıtı duyguları ortadan kaldırabilecek bir şey varsa, bunu kesinlikle dünyayı ölümcül bir virüsten kurtaran bunu Türk-Alman çift yapardı." ifadesi kullanıldı.
Göçmenlerin önemine vurgu
Batı'da göçmenlere ülkelerin kaynaklarını sömüren eğitimsiz, fakir
ve suç oranı yüksek kesim olarak bakıldığı yazılan makalede, Şahin
ve Türeci çiftinin başarısının bu algıyı yıkmak, göçmenlerin
toplumu nasıl zenginleştirdiğini ve derinleştirdiğini anlamak için
bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Dikkat çeken risk
Makalede, Şahin-Türeci çiftinin başarısının Batı'da tanınmasına
duyulan ihtiyaç kadar, bunu sadece bir göçmen çiftin istisnai
başarısı şeklinde göstermenin de göçmenlerin "toplumdan biri
değiller" algısının devamına neden olacağı riskine dikkat
çekildi.
Almanya toplumunda, göçmenlerin hala ayrı bir kesim olarak
değerlendirildiği gerçeğine işaret edilen makalede, "Bu nedenle
şimdilik Dr. Şahin ve Dr. Türeci’nin hikayesi çok önemli. Bu,
Almanya’nın başarılarının, ülkeyi vatan olarak gören göçmenlerden
ayrılamayacağını gösteriyor." değerlendirmesinde bulunuldu.