Türk dış politikası değişiyor
Abone olHükümet, yaşanan son gelişmelerle birlikte Avrupa Birliği ve Irak konusundaki dış politikasını, gözden geçirerek yeniden şekillendirme kararı aldı.
Hükümetin dış politikasındaki 3 önemli karar 1) Güvenlik
politikası: Güneydoğu bölgemizde sınırımızın güvenliği artmış
olacak. 2) Irak politikası: Türkiye, Irak’ın imarı ve istikrarında
söz sahibi ülke haline gelecek 3) AB konusu: Reformlar devam edecek
ve uygulamadaki tüm noksanlar hızla giderilecek Türkiye, yeni
konjonktürde, Irak sınırındaki güvenliğini artıracak ve Irak’ın
geleceğinde söz sahibi olmak için bölgedeki aktör ülke sıfatıyla
Washington yönetimiyle diplomatik teması sürdürecek. Ayrıca, AB’ye
de, reformların devam edeceği ve uygulamadaki eksikliklerin
giderileceği de iletilecek. Türkiye, ABD’nin Türk askerini
istememesiyle oluşan yeni durumda bölgedeki ağırlığını yitirmemek
ve bölgenin geleceğinde söz sahibi olmak için de yeni girişimlerde
bulunacak. Siyasi anlamda bölge ile temasın kopmaması için Kürt
liderlerle diplomatik ilişki sürecek. Bu çerçevede, 19 Kasım’da
Türkiye’ye gelmesi beklenen KYB lideri ve Irak Geçici Konseyi Dönem
Başkanı Celal Talabani ile Dışişleri bürokratları görüşerek,
Hükümet’in bölgedeki gelişmelerin dışında kalamayacağının mesajları
verilecek. Türkiye, bölgedeki olası yeni siyasi şekillenmelerde
Türkmen varlığının güvence altına alınması ya da Irak’ta bir
federasyon yönetiminin kurulması halinde Türkmenlerin hakları için
özel girişimlerde bulunacak.Türkiye, bu konudaki düşüncelerini de
Washington’a iletecek. Yeni gelişmeler çerçevesinde, Türkmen
Cephesi ile Dışişleri Bakanlığı arasındaki münasebetler
artırılacak. İşadamları Irak’ı yakın takibe alacak Türkiye, bölgede
Irak’ın imarı konusunda da, söz sahibi olmak için de atağa geçecek.
Müteahhitler Birliği ve TOBB’un yanısıra işadamlarının bölgedeki
imar çalışmasında katkıda bulunması için çaba sarfedilecek.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Yeni yılın ilk haftalarında çıkacağı
Washington gezisinde, Türkiye’nin bu yöndeki eğilimini bizzat ABD
Başkanı George W. Bush’a iletecek. Diplomatik kaynaklardan edinilen
bilgilere göre, 5 Kasım’da yayınlanan AB İlerleme Raporu’nda öne
sürülen eksiklerin giderilmesi için reformlar devam ettirilecek.
AB’ye uygulamadaki eksikliklerin giderileceği mesajı verilecek
ancak Kıbrıs Sorunu’nun Türkiye’nin AB üyeliği önünde engel teşkil
etmesi görüşüne karşı çıkılacak. Hükümet’in Annan Planı’nı
desteklemese dahi tartışılabilir gördüğü de AB’ye iletilecek.
Başbakan Erdoğan, bu ay çıkacağı KKTC gezisinde de bu mesajı
tekrarlayacak. Yeni durum konsepti ABD, “Türk askerine ihtiyaç yok”
diyerek, Irak’a asker sevkini durdururken, Türkiye’de bölgede
etkinliğini korumak için yeni bir plan hazırlığına girişti. ABD
Dışişleri Bakanı Colin Povell’ın Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’e
verdiği net mesajın ardından, Hükümet Genelkurmay Başkanlığı’na da
yeni sürece hazırlanılması yönünde mesaj gönderdi. Bölgeye asker
sevki için hazırlıkları durduran Genelkurmay Başkanlığı, Irak
sınırındaki güvenlik politikasını da yeniden şekillendirme kararı
aldı. Buna göre, Türk Silahlı Kuvvetleri, özellikle Irak
sınırındaki güvenlik önlemlerini daha da artıracak ve ABD ile
müttefik haline gelen Kürt gruplarla yakın temastaki PKK-Kadek
militanlarına karşı etkin mücadeleyi her zamanki gibi sürdürecek.
Ayrıca, Türkiye, Kuzey Irak’ta bulundurduğu askeri gücün bölgedeki
faaliyetlerinin sürdürüleceği mesajını da Washington yönetimine
resmen iletecek. Topluma Kazandırma Yasası’nın dolduğu 6 Şubat’a
kadar teröristlerin teslim olması yönündeki girişimler
sürdürülecek. ABD tarafından sınır ve ülke güvenliği gerekçesiyle
PKK-Kadek militanlarına karşı ortak mücadele kararının hayata
geçirilmesi için yeni süreçte somut adımlar atması istenecek.
Askerde ısrarcı değiliz BAŞBAKAN Erdoğan, Türkiye’nin Irak’a asker
göndermekten vazgeçmesiyle ilgili bir soru üzerine, Meclis’in bu
kararı, 7 Ekim’deki oturumda talep üzerine aldığını söyledi. Bu
talebi hükümet olarak önce zirvede, daha sonra AKP Grubu’nda ve
ardından da Bakanlar Kurulu’nda ele alıp TBMM’ye getirdiklerini
ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: “Meclis’te karar çıktıktan sonra
yaptığım açıklamayı hatırlarsınız, ‘Buradan çıkacak olan karar,
hemen yarın bir asker gönderme kararı değildir. Biz sadece şu anda
izin aldık ve bu izin gerekli görüldüğü anda, bütün mutabakatlar
sağlandığı anda kullanılacaktır. Bizler, Irak halkının mutluluğu,
huzuru için orada olacağız, askerimiz onun için orada olacak. Eğer
Irak halkı bu işte olumsuz bir yaklaşım gösterirse biz oraya ille
de asker gönderme hırsında değiliz’ diye bunu defalarca söyledim.”
8.5 milyar doların akıbeti Başbakan Erdoğan, ABD’nin Irak’ta böyle
bir hassasiyetin bulunduğunu görerek Türkiye’ye, bu yöndeki
taleplerini ilettiklerini ifade ederek, Türkiye’nin de ABD ile
yapılan mutabakatla bunu açıkladıklarını söyledi. “8.5 milyar
dolarlık kredi anlaşmasının ne olduğunun” sorulması üzerine ise
Erdoğan, kredinin Türkiye’nin talebi olmayan bir konu olduğunu
belirtti. Konunun, Irak’taki savaşın bitmesinin ardından ABD’nin,
Türkiye için bir milyar dolarlık bir hibe olayı olduğunu anımsatan
Erdoğan, daha sonra “Bu hibe, kredi de olabilir” denildiğinde 8.5
milyar dolarlık bir krediye dönüştürüldüğünü anlattı. Erdoğan,
krediyle ilgili konuda da karşılıklı mutabakatın şart olduğunu dile
getirerek, şöyle devam etti: “Bu, konuda sadece bir protokol
imzalanmıştır. Bunun uygulamaya geçmesi için de şu gün, şu hafta,
şu ay olacak diye bir şey söz konusu değil. Beklediğimiz ve
tahminlerimiz vardı. Bu bizim de şu anda bu konuda daha dikkatli
adım atmamız gerektiğini gösteriyor. Bütçede 8.5 milyar dolarlık
kredinin gelişini göstermiyoruz. Bütçe tamamen bunun dışındadır.
Gelirse bütçe yönetimini çok daha rahatlatır. Bu konuyla ilgili
arkadaşlarımız görüşmelerini yapıyorlar. Kredinin gelmemesi diye
bir şey söz konusu değil. Her an gelebilir. Bütün mesele karşılıklı
bir iradenin örtüşmesiyle alakalıdır.” Yardım sürecek ErdoĞan dün
kendisinin ABD Başkan Yardımcısı Cheney ile, Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül’ün de ABD Dışişleri Bakanı Powell ile yaptığı
görüşmelerin bir gerçeği ortaya koyduğunu, bu gerçeğin de “Türkiye,
şu anda Irak’a yaptığı insanı yardımı devam ettirecektir” olduğunu
söyledi. “Temennimiz odur ki bir an önce Irak, demokratik bir hukuk
devleti olarak bütün dünya ülkeleri arasında yerini alsın” diyen
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin üzerine düşeni yapacağını ifade etti.
Erdoğan, Çarşamba günü işçilerin 13 günlük ikramiyesini 26 günlük
olarak ödeyeceklerini ve bunun da yaklaşık 400 trilyon lira
tuttuğunu kaydetti. Erdoğan başka bir soru üzerine ise PKK/KADEK
konusunda ABD ile mutabık olduklarını söyledi. KAYNAK: H.O.
TERCÜMAN