Türk Büyükelçiliği'ne saldırı

Büyükelçilik yetkilileri ve polisin açıklamasına göre, patlamada ilk belirlemelere göre yaralanan ya da ölen olmadı. Lahey Büyükelçisi Tacan İldem, patlamanın molotofkokteyli bir saldırı sonucunda gerçekleştiğini açıkladı. Saldırganın Türk vatandaşı olmadığını ifade eden İldem, "Eşkali belirlendi. Esmer ve siyah bir mont giyen bir kişiydi." dedi. Saldırgan olay yerinden kaçmayı başardı. Patlamanın yangına yol açtığı, büyükelçilik binası dışında bir itfaiye aracı bulunduğu bildirildi. Bölgeden gelen haberlere göre, bölge kordon altına alındı. BÜYÜKELÇİ ANLATIYOR... Türkiye'nin Lahey Büyükelçisi Tacan İldem, Türkiye'nin Lahey Büyükelçiliği'nde meydana gelen patlamaya molotofkokteylinin neden olduğunu söyledi. İldem, saldırının, Türk büyükelçiliklerine yönelik şimdiye kadarki genel tehdidin bir parçası olarak görülebileceğini belirtti. Büyükelçi İldem, A.A muhabirine telefonla yaptığı açıklamada, yerel saatle 11.30'da meydana geldiğini belirttiği olayın ayrıntılarını anlattı. Büyükelçiliğin kançılarya girişindeki güvenlik bölümünde, vize başvurusu yapacağı kisvesi altında gelen bir şahsın elindeki molotofkokteylini ateşlediğini ifade eden İldem, saldırganın Türkçe değil, Hollandaca konuştuğunu, ancak Hollandalı olmadığını sandıklarını bildirdi. İldem, saldırganın ''esmer ve siyah montlu'' olduğunu ifade etti. İldem, büyükelçilik güvenlik görevlileri ile kısa bir süre konuşan saldırganın bu sırada elindeki molotofkokteylini ateşlediğini ve patlamanın meydana geldiğini bildirdi. Mücadelenin ardından şahsın olay yerinden kaçtığını söyleyen İldem, Hollanda makamlarına gelişmelere ilişkin bilgi verdiklerini ve gerekli önlemlerin alınmasını istediklerini kaydetti. Büyükelçi İldem, şimdiye kadarki taleplerine rağmen Hollanda makamlarının ''gerek olmadığı gerekçesiyle'' güvenlik tedbirleri almadıklarını ve bu çerçevede Büyükelçilik için koruma bulunmadığını belirtti. İldem, şimdiye kadar kendilerine yapılmış herhangi bir tehdit bulunmadığını da ifade ederek, soru üzerine, bu saldırının şimdiye kadar Türk büyükelçiliklerine yönelik genel tehdidin bir parçası olarak görülebileceğini söyledi.