Türk bayrağına sarılı Erdoğan bebek
Abone olGazze'de yaşanan insanlık dramının tarifi imkansız.. Herkes Başbakan Erdoğan'ın yolunu gözlüyor
Dünyanın gözü açık hava hapishanesine dönen Gazze'de.. İşte o
sefaletin yaşandığı yere Milliyet muhabiri Murat Sabuncu gitti ve
çarpıcı izlenimler aktardı.
Maceralı bir yolculuktan sonra girdiği Gazze'de gördükleri
inanılmaz.. Solan umutlar son olaylarla birlikte yeniden yeşermiş..
İşte o haber:
Mısır’da Refah kapısında üç günlük bekleyişten sonra Gazze’deyim.
Burada Türk kelimesini duyan herkes ya bana sarılıyor ya eliyle
zafer işareti yapıyor
Daracık bir kuyu. Tahtalarla çevrelenmiş. Bir insanın elinde
ebatları fazla büyük olmayan bir yükle oldukça zorlanarak
geçebileceği kadar dar... Yaklaşık 15 metre aşağıda bir genç
duruyor. Dibe indikçe alan daha da daralıyor. Sürünmek gerek...
Yukarıdan bakarken bile insanın asabı bozuluyor. Kuyunun dibinde
paketler var... Yiyecek paketleri. Birazdan onları yukarı
çekecekler. Bunlar dağıtılacak ve insanlar bu paketlerle
doyacak.
Etrafıma bakıyorum... Toz toprak ve yıkıntı. Böyle onlarca kuyu
var burada. Bir ucu Mısır’da bir ucu Gazze’de. Yerin metrelerce
altından buradaki insanlara yaşamlarını sürdürebilecekleri malzeme
geliyor. Tünel diyorlar hani... Gazze yolculuğuma bu tünellerin
başında başlıyorum.
Ben şanslı bir gazeteciyim
Mısır’da Refah kapısında üç günlük bekleyişten sonra Gazze’deyim.
Bugün sınırdan geçen tek şanslı gazeteci benim. Benimle bekleyen
İsveçli gazeteciler “küçük bir sorun” yüzünden şimdilik
geçemiyorlar. Sınırda Ahmet adlı bir genç karşılıyor arabasıyla
beni. Aynı zamanda bölgedeki İtalyan yardım ekibinin de şoförü.
Gazze’ye giderken yol boyu kimi bir araba tamircisinde kimi bir
inşaatın üstünde Türk bayrağı dalgalanıyor. İnip yollarda
yürüyorum.
Önce yardım tünellerinde... Sonra sokaklarda... Ahmet
tercümanlığımı yapıyor. Burada Türk kelimesini duyan herkes ya bana
sarılıyor ya eliyle zafer işareti yapıyor. Gittiğim birçok yerde
hangi ülkeden geldiğimi duyanlar arkasından mutlaka Recep Tayyip
Erdoğan’ın da adını anıyor. Yolda sık sık soruyorlar:
Erdoğan buraya gelecekmiş doğru mu?
“Bilmiyorum” diyorum, “Bence
zor”.
“Mısır”dan geçecekmiş” diye üsteliyorlar.
“Yeni gemi gelecek mi ?”
Karşılaştığım bir diğer soru..
Bekleyecekler yine..
Ne zordur beklemek... Umut etmek...
Burada yaşayanlar yıllardır daha iyi bir hayatı umut ediyorlar.
Ne dini ne siyasi bir umut bu... Sadece insani. Burada yakından
daha net görebiliyorsunuz.
Goldstone’un ayak izleri
Biraz evvel bir dükkânda Filistin’in simgesi kefiyeyi gördüm. Bir
tarafında Filistin bayrağı öbür tarafında “Goldstone raporu” var.
Birleşmiş Milletler adına İsrail saldırısından sonra gördüklerini
yazan raportör. Aslında beni de buraya o rapor getirdi.
Goldstone’un ayak izlerini takip ediyorum.
Erdoğan kadar olmasa da buranın diğer bir sevilen lideri Chavez.
Kimileri onun adını da hararetle söylüyor.
Hani iki kelimede tarif et deseniz Gazze’yi: Açıkhava hapishanesi
derim. Girmesi zor, çıkması zor, yaşaması zor. Sınırdan ilk
girdiğiniz andan itibaren duvarlar, dikenli teller... İnsanın
üzerine üzerine geliyor.
Ahmet bir grup gence götürüyor beni. Aynı şekilde olmasa da aynı
noktaya götürecek kelimelerle tarif ediyorlar hayatlarını: Herkes
birbiriyle kavga ediyor. Evde, sokakta, her yerde. Öyle büyük bir
stres var ki üzerimizde, inanır mısınız nefes almaktan bile
önemli...
Burada, Gazze’de “yiyecek” zor da olsa bulunuyor. Ama üç temel
noktada çok ciddi sorun var. Birincisi temiz su... Temizlik için de
içmek için de su çok zor temin ediliyor. İkincisi binalar...
Neredeyse sağlam bina kalmamış. İsrail’in hava saldırıları ve
2007’de Gazze içlerine kadar girerek yaptığı yıkımın yaraları hâlâ
kanıyor.
Ve belki de en önemli sorun: İlaç yok burada. Aklınıza gelecek her
tür ilaca ihtiyaç var. Özellikle kanser ilaçları.
Ve çocuklar tabii. En çok onlar içimi kanatıyor. Etrafta onlarca
“hanzala” görüyorum. Filistinli çocukları temsil eden efsane çizgi
karakter. Kafalarını okşuyorum. Bacağıma sarılıyor bir tanesi.
Biraz ileride telden bir dönme dolap var. Orayı gösteriyorlar.
Yıkık bir binaya bakıyor burası. Kim bilir dönerken ne hayal
ediyorlar?
Burada birazdan hava kararacak. Geceleyin Gazze’yi yaşayacağım.
“Bir Gazzeli” gibi hissedemeyeceğim belki... Ama yaşayacağım.
Gazzeli bebeğe Recep Erdoğan adı
Gazze filosuna kanlı bir baskın düzenleyen İsrail’e verdiği sert
tepkiyle Filistinlilerin sevgisini kazanan Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın adı, Gazze Şeridi’nde yeni doğan bir bebeğe verildi.
Gazze’nin güneyindeki Han Yunus’ta önceki gün dünyaya gelen bir
bebeğe ailesi tarafından Recep Erdoğan adı verildi. Aile, bebeği
Türk bayrağına sardı.