Türk bayrağı yerine CHP bayrağı
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın hedefinde CHP'nin cumhuriyet anlayışı vardı. Erdoğan, CHP'ye tepkisini yakın tarihten bir örnekle verdi.
Başbakan Erdoğan, CHP'lilerin 1957 yılında Gaziantep'te
belediye binasının önündeki Türk bayrağını indirip, yerine CHP
bayrağı çektiklerini söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti 19. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı'nın açılışında önemli açıklamalarda bulundu.
ATATÜRK, MENDERES, ÖZAL, ERBAKAN
AK Parti'nin 10 yıllık icraatlarını anlatan Erdoğan, partilerinin dayandığı hareketi ve ilham aldığı isimleri sıraladı:
Bu hareketin temelinde milletimizin binlerce yıllık şanlı
tarihinden süzülüp gelen bir cihanşümul anlayış
vardır. AK Parti, Selçuklu coğrafyasının, 4 kıtaya
yayılan 600 yıllık Osmanlı Devleti'nin, 89 yıllık Cumhuriyetimizin
birikimi üzerinde yükselmiş bir siyasi harekettir
Biz, 1920'de Büyük Millet Meclisi'ni yegane meşruiyet kaynağı
olarak kabul ederek kurtuluş mücadelesini başlatan Gazi Mustafa
Kemal'in, 1950'de 'yeter söz milletindir' diyerek demokrasi
bayrağını açan Menderes'in, 1983'te milletin desteğiyle kalkınma
hamlesi başlatan Özal'ın, 1996 yılında vesayet yönetimine karşı
milletin tercihiyle iktidara gelmeyi başaran Erbakan'ın takip
ettikleri yolu izleyerek bugünlere gelmiş bir siyasi
partiyiz."
3 KASIM MİLAT OLDU
AK Parti'nin iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinin sadece AK Parti için değil Türkiye için milat olduğunu söyleyen Erdoğan, yeni dönemi işte bu sözlerle anlattı:
ZİHNİYET DEVRİMİ
"Türkiye, adeta karanlık bir tünelden aydınlığa çıktı, büyük bir bunalım ve krizden istikrar sahiline ayak bastı. 3 Kasım, bu aziz milletin siyasete, yönetime el koymasıdır. Kötü gidişe 'dur' demesiydi. 3 Kasım'da sadece bazı partiler iktidardan düşüp, yeni bir parti iktidara gelmedi.
GERÇEK CUMHURİYETÇİLER GELDİ
Esasında büyük bir zihniyet devrimi gerçekleşti. Milli iradeyi değil kendi grup çıkarlarını esas alarak, Türkiye'yi krizler ülkesi haline getiren bir anlayış devrildi, milletin iradesini yücelterek, güven ve istikrarı tesis eden bir anlayış yönetime geldi. Onlarca yıldır Türk siyasetinin üzerine karabasan gibi çöken darbeci, vesayetçi elitist zihniyet gitti, ileri demokrasiye, hak ve özgürlüklere inanan bir anlayış geldi. Millete efendilik taslayanlar gitti, millete hizmetkar olanlar geldi. Cumhuru hor gören, Cumhuriyet istismarcıları gitti, cumhuru kucaklayan, onu bağrına basan gerçek Cumhuriyetçiler geldi.
"GÖZLERİNİ AÇSINLAR"
AK Parti, hizmet siyaseti yapar, hizmeti, yatırımı projeyi konuşur, konuşmakla da kalmaz ne söylediyse yapar, hayata geçirir. 11 yıldır yapamayacaklarımızı söylemedik. Söylediklerimizi de Allah'a hamdolsun hayata geçirdik.
Bazı gözleri olup görmeyenler, kulakları olup duymayanlar, dilleri olup söylemeyenler var. Onlara yapacak bir şey yok, onları kendi karanlıklarıyla baş başa bırakıyoruz. Çünkü gözlerini kapayanlar için dünya hep karanlıktır. Tavsiye ediyorum gözlerini açsınlar.
TÜRK BAYRAĞI YERİNE CHP BAYRAĞI DİKTİLER
Erdoğan'ın hedefinde CHP vardı. Vesayetçi sistemi savunmakla suçladığı ana muhalefete Erdoğan 1957 yılında meydana gelen bir olayla yüklendi.
"1946'da çok partili hayata chp'liler iradesiyle değil
zorunluluk haline geldiği için Menderes ve arkadaşlarının ortak
hareketiyle başlamıştır. İnönü'ye göre çok partili hayata geçilse
bile vesayet rejimi sürecekti.
Bunların, (CHP) o ilk Meclis diye bir Meclis derdi olamaz. O,
farklı bir Meclis. Bunlar, sadece kendilerine ait olmayan, bütün
milletin sahiplendiği bir Cumhuriyet Bayramı kutlamasına tahammül
edemiyorlar. Hatta bu tahammülsüzlük 1957 yılında Gaziantep'te
belediye binasının önündeki Türk bayrağını indirip, yerine CHP
bayrağı çekmeye kadar varmıştı. Bakın tablo bu kadar acı. CHP,
demokrasi düşmanlığına, Cumhuriyet'i ve laikliği hep kalkan
yapmıştır. CHP'nin zihniyeti budur."
HAZIMSIZLIK MİLLETTE DEĞİL BU MİLLETİ HOR GÖREN ANLAYIŞTA
CHP'lilerin mille iradeyle derdi olduğunu belirten Erdoğan, eleştiri oklarını bu partiye yöneltti:
Türkiye'de milletin Cumhuriyet ile bir derdi, bir alıp
veremediği yok. Cumhur, Cumhuriyet'ten memnun ama bunların
cumhurla, halkla, milli iradeyle bir derdi var. Hazımsızlık
millette değil milleti hor gören bu anlayışta. CHP bu ülkede sanki
Cumhuriyet muhalifleri, rejim karşıtları varmış gibi korku
pompalayarak demokrasi düşmanlığını gizlemenin çabası içinde
olmuştur. Cumhuriyet adı altında kendini elit sayan bir avuç
seçkinin kontrolünde vesayetçi bir sistemle milletin desteğine
ihtiyaç duymadan ülkeyi yönetmek mümkün olabilir ama demokratik
cumhuriyette ülkeyi yönetmek için gücünüzü mutlaka milletten almak
durumundasınız
Demokrasiyle taşlandırılmış cumhuriyette imtiyazı öne çıkarak
saadete zinciri kuramazsınız. Vesayet rejiminden nemalanan güç
odaklarınca desteklenen bu oyun defalarca sahnelenmiştir.
CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı'nın Taksim'de subaylara
"Sizin korumanız gereken Cumhuriyet’e biz sahip
çıkıyoruz" sözleri de Erdoğan'ın gündemindeydi:
"CHP bu oyunun ya içinde ya da arkasında olmuştur. Türkiye ne zaman
kalkınma hamlesine girse cumhuriyetin kazanımlarının tehlikeye
girdiği tezleri ortaya konulur. Askeri göstererek sizin
yapmadığınızı biz yapıyoruz diyerek ertesi gün manevra yapmak sayın
Kılıçdaroğlu'nun aynen genlerine işleyen şekildir. O ne yapıyorsa
altındaki de onu yapıyor.
CHP'liler partiler kapatılmasın diyor. Dürüst ol samimi olun be.
Partiler kapatılmasın diye bu vardı pakette niye meclis'i bırakın
gittin. Sadece biz kaldık. Bizim içinde de sadakatsizler çıktı.
330'u yakalasaydık şimdi partilerin kapatılması olmayacaktık.
60'ların CHP'sinden farklı değilsin. Menderes'in idamına alkış
tutan zihniyet AK Parti'nin kapatılmasını arzu etti.
CUMHURİYETİN BEKÇİYE DADIYA İHTİYACI YOKTUR
Ne devletin ne Cumhuriyet'in bekçiye ihtiyacı yoktur ne de milletin
mürebbiyeye, dadıya ihtiyacı yoktur. Bu aziz millet, kendi
cumhuriyetini, kendi devletini koruyabilecek iradeye, güce
evelallah sahiptir. Bu güç bu millette olmasaydı bugün biz burada
olmazdık. Ülkemizde demokratik cumhuriyetin korunmaya değil
yaşatılmaya, güçlenmeye, güçlendirilmeye ihtiyacı var."