Turist kitapçıkları kin kusuyor
Abone olHerkes MasterCard'ın İstanbul Rehberi'ni konuştu. Oysa sokaklarda gezen turistlerin ellerindeki kitapçıklar daha beter. Bu rehberlerde öyle ifadeler var ki aklınız şaşar.
Şampiyonlar Ligi sponsorlarından MasterCard’ın 25 Mayıs’taki final maçında dağıttığı kitapçıkta yer alan yanlış bilgilerin, turistik amaçlı satılan diğer rehberlerde de bulunduğu ortaya çıktı.
Londra’da basılan bir diğer rehberde II. Abdülhamid ellerinden kan damlar şekilde karikatürize edilmiş. Kitapta terörist Abdullah Öcalan ‘milliyetçi Kürt lider’ olarak tanıtılıyor.
MasterCard’ın dağıttığı İstanbul Rehberi’nde yer alan yanlış bilgiler, birçok rehberde var. Mavi Rehber’de Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethederken katliam yaptığı yazılıyor.
İstanbul’un Sultanahmet gibi tarihî mekanlarında satılan benzer kitaplarda Türkiye’nin tarihî ve kültürel özellikleri çarpıtılarak anlatılıyor.
Tanıtım kitapları genelde Londra ve Paris merkezli. Bu nedenle de özellikle tarih konusunda yanlış bilgiler içeriyor. Kitaplarda II. Abdülhamid, elleri kanlı bir karikatür ile yer almış. II. Selim de ‘ayyaş şarapçı’ olarak nitelendiriliyor. Abdullah Öcalan ‘milliyetçi Kürt lider’ olarak tanıtılıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ya gidecek turistlere ise kendilerine laf atılmasını engellemek için şort yerine ‘şalvar’ giymeleri öneriliyor.
Turistlerin ve rehberlerin en çok ilgi gösterdiği iki kitapçık da İngiltere kaynaklı. İngiliz Bernard McDonagh’ın kaleme aldığı ‘Turkey-Blue Guide (Mavi Rehber)’ adlı kitapta Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi sırasında katliam yaptığı iddia ediliyor. Kitapta Kritovoulos’tan alıntı yapılarak Sultan Mehmet’in askerlerine şehre girdiklerinde pek çok köle, genç ve güzel kadını alabileceklerini söylediği yazılıyor ve “Her şey Mehmet’in söz verdiği gibi oldu.” deniliyor.
Mavi Rehber’in 55. sayfasında ‘Osmanlı İmparatorluğu’nun Yükselişi ve Çöküşü’ başlıklı bölümde İstanbul’un fethi sırasında Fatih Sultan Mehmet’in Bizans İmparatoru XI. Konstantin’in başının kendisine getirilmesini emrettiği iddia ediliyor. Fetih şu şekilde tasvir ediliyor:
“Türk askerleri 29 Mayıs 1453’te şehre akın ettiklerinde Constantinople’un dehşet içindeki sakinleri ‘Her şeye gücü yeten Tanrı, merhamet et!’ diye feryat ediyorlardı. Muharebe şafakta başlamış geceye kadar devam etmişti ve kıyım (katliam) çok büyüktü. Katledilenlerin arasında son Bizans imparatoru 11. Konstantin’in cesedi bulunamayınca, Mehmet sağ kalan en üst düzey Bizans askeri Büyük Amiral Notaras’ı sorguladı.
Daha sonra iki yeniçeri ‘Konstantin’i biz öldürdük’ diye övününce Mehmet imparatorun başının kendisine getirilmesini emretti. Fatih, Notaras’a ve ailesine iyilik göstererek onları altınla ödüllendirdi. Ancak Notaras’tan en küçük oğlunu kendisine teslim etmesini emredince, dehşete kapılan Notaras bunu reddetti. Bunun üzerine Notaras ve yaşı büyük olan çocuklarının boynu vuruldu. 14 yaşındaki en küçük erkek çocuğu sultanın dairesine götürüldü.”
A&C Black Yayınevi tarafından Londra’da 2001 yılında yayınlanan Blue Guide adlı kitapçıkta Türkiye’yi üçüncü dünya ülkesi gibi gösteren şu ifadeler dikkat çekiyor: “Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da şort giymeyin. Bu size zarar verilmesine ya da laf atmalara neden olabilir. Eğer hava çok sıcaksa şalvar giyin. Eğer ülkede bir müddet kalacaksanız ya da ülkenin uzak bölgelerine yolculuk yapacaksanız kolera, tetanos, tifo, çocuk felci, kuduz, hepatit gibi
Taksi ile uzun yola gidecekseniz yol parası konusunda baştan anlaşın.” Londra merkezli Dorling Kindersley Yayınevi tarafından 2003 yılında yayımlanan ‘Eyewitness Travel Guides Turkey’ adlı kitapçıkta Abdullah Öcalan ‘milliyetçi Kürt lider’ olarak tanıtılıyor. Kitapçığın 57. sayfasında II. Abdülhamit ellerinden kan damlar şekilde karikatürize edilirken resmin altında “Girit Adası, Yunanistan’a verildiği için yas tutuyor.” ifadesi yer alıyor.
Aynı kitapçığın 55. sayfasında Barbaros Hayrettin Paşa bir elinde balta ve bir elinde tabanca ile resmedilerek, “Bu vahşi, gaddar ve kendisinden korkulan ‘korsan’ 1533’te Osmanlı Donanması’nın amirali oldu. Ölümünden sonra Osmanlılar hiçbir zaman Akdeniz’in kontrolünü yeniden elde edemediler.” deniliyor.
Her iki kitapçık da Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘ithal’ bandrolünü taşıyor. Sultanahmet esnafı bu kitapçıkların turistler tarafından en fazla alınan rehber kitapçıklar olduğunu söylüyor. Türkiye’nin tarihî ve kültürel öneme sahip eserleriyle ilgili devlet tarafından hazırlanan bilgilendirici eserlerin azlığı, yanlış bilgi içeren kitaplara talebi artırıyor. Kamu kurum ve kuruluşları her yıl milyarlarca lira harcayarak yaptıkları çalışmaları anlatan kitap, kitapçık ve broşür bastırıyor ve bunları ücretsiz dağıtılıyor. Ancak her yıl ziyaretçi rekorları kıran ve adeta para basan tarihî yerler için aynı hassasiyet gösterilmiyor.
Karalayıcı kitaplar toplatılsın
Her yıl 3 milyon kişinin ziyaret ettiği ve 30 trilyon liraya yakın gelir elde edilen Topkapı ve Ayasofya müzelerini tanıtan resmî bir broşür yok. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Türkiye’yi tanıtmaya yönelik broşürlerine ise sadece bakanlığa bağlı turizm bürolarından ulaşılabiliyor. İstanbul Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Ahmet Emre Bilgili, broşürle ilgili eksiklik olduğunu kabul ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ilgili birimiyle yaptıkları yazışmalar sonucu gerekli yetkinin alındığını belirten Bilgili, müze ziyaretçilerine verilmek üzere 5 milyonun üzerinde broşür bastırmak için hazırlıklarının devam ettiğini kaydediyor. İngilizce, Rusça, İspanyolca ve Fransızca hazırlanacak broşürlerde müzelerin tarihi ayrıntılı bir şekilde anlatılacak.
Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Başaran Ulusoy, karalayıcı ve yanlış bilgi içeren kitapların toplatılmasından yana. Turist Rehberleri Birliği (TUREB) Başkanı Şerif Yenen ise akademisyenler ve uzmanlardan oluşan bir ‘Kitap Okuma İnceleme Komisyonu’ kurularak bütün yabancı kitapların baştan sona gözden geçirilmesini öneriyor.
Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır ise Türkiye’nin yeterince tanıtımının yapılmadığına dikkat çekiyor. Bayındır, “Bizim hakkımızdaki kitapları yabancılar hazırlıyor. Hakikatleri kendimiz ortaya çıkarmalıyız. Sivil toplum kuruluşu olarak biz değil Kültür Bakanlığı bir adım atmalı.” diyor.
TARİHÇİLER NE DİYOR?
İlber Ortaylı: Çok sayıda İstanbul rehberi hatalarla dolu
Topkapı Sarayı Müdürü Prof. Dr. İlber Ortaylı, saraya gelen birçok turistin elinde Lonely Planet’in hazırladığı rehberi gördüğünü söyledi. Rehberlerin denetiminin mümkün olmadığını belirten Prof. İlber Ortaylı, “Bunlar yurtdışında satılıyor. Yalnız Lonely Planet’in kitapçığı değil, çok sayıda rehberde yanlış bilgiler var. Yabancı kitabevleri hataları bildirilirse düzeltme yaparlar. Hatalar düzeltilirse broşür bastırıp turistlere dağıttıracağım.” dedi.
Ahmet Akgündüz: Rehberlerle ilgili bakanlığın ihmali var
Osmanlı Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın turist rehberlerini gözden geçirip düzeltmesi gerektiğine işaret ediyor. Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, "Bakanlığın maalesef ihmali var. Bakanlık, bütçe ayırarak birkaç tarihçiyi bu konuda görevlendirebilir. Türkiye ile ilgili İngilizce ve Fransızca kitaplar hazırlanabilir. Biz kendimizi tanıtamazsak yabancıların bizi yanlış anlatması çok normal." şeklinde konuştu.
Haber: Bahtiyar Küçük - Yasin Tuncer - Tuğba Sasanlar
Kaynak: