Turgut'tan Özkök'e eleştiri
Abone olSerdar Turgut, yine Hürriyet'e ve Ertuğrul Özkök'e verdi veriştirdi. Turgut, Özer Çiller'in yazı dizisini eleştirdi. Turgut, Sabah'a da yeni bir rekabet konusu buldu.
Serdar Turgut, Hürriyet ve dolayısıyla Genel Yayın
Yönetmeni Ertuğrul Özkök'e eleştirilerde bulundu. Özer Çiller'in
yazı dizisini eleştiren Turgut, sorusunu
sordu.
YAZI: Serdar TURGUT
KAYNAK:
Her gün yeni sürprizlerle önümüze çıkan Hürriyet gazetesi son olarak da Özer Çiller'in 130 yıl yaşamanın sırlarını anlatan kitabını özetlemeye başladı. Ben bu yazı dizisini görür görmez 'Eyvah, şimdi çocuklarımıza 'evet siz de orta yaşınıza geldiğinizde bir Özer Çiller olacak bu hayatta' haberini nasıl açıklarız ki' diye kara kara düşünmeye başladım. Bizim bir kuşak Özer Çiller'e tahammül ettiğimiz yetmemiş olmalı ki, onu üç kuşak boyu daha çekecekmişiz ne yazık ki. İleride büyümüş olan çocuklarımıza 'bu 130 yaşına yaklaşan adam kimdir, geçmişte ne yaptı, hayata katkıları nelerdir ve de en önemlisi karısı kimdi, karısının bu hayata katkıları neydi' gibi çetrefil konuları açıklamak zorunda kalacağımızı düşünmek bile beni daha şimdiden ürkütüyor.
Yanlış anlamayın; Özer Bey'in uzun yaşamasına karşı filan da değilim. Sadece gözümün önünden çekilsin de, onu da karısını da tamamen unutayım istiyorum. Ama bu bir türlü olamıyor. Bir yerden bir şekilde çıkıveriyorlar ortaya, hatırlatıyorlar kendilerini. Ya evleri soyuluyor ya da ölmeyeceklerini açıklayıverip haber oluyorlar. Ben de eski günleri hatırlayınca tüylerim diken diken oluyor. Hürriyet de onlarla ilgili tek bir haberi bile atlamıyor nedense. Acaba bu gazetenin özel bir 'Özer Çiller muhabiri' mi vardır, nedir ki durum acaba?
Aslında durum göründüğünden çok daha karmaşık. Çünkü Hürriyet'te aslında bir 130 takıntısı var. Çok ilginç bir takıntı bu; örneğin 26 Nisan 2005 tarihinde beşinci sayfalarında 'insan hayatı 130'a dayandı' başlıklı bir haberleri var. O haberde sözü edilen 'Özer Çiller' de değil, Max Planck Enstitüsü'nün yapmış olduğu çalışmayı anlatıyorlar.
Ben neden 130 rakamına takmış olduklarını anlamadım ve ilk önce bu rakamda bir şifre mi var acaba diye düşündüm. Bu rakamda saklı bir şifre var ise, çok yakında bunu Sabah gazetesinde yeni bir dizi olarak okuyacağımıza da eminim ben. Çünkü onlar da nerede garip olay varsa ona takmayı adet haline getirmiş durumdalar. Yakında kendi gazetelerinin yazı işlerinin zombiler tarafından işgal edildiğini anlatan yeni bir dizi başlatırlarsa ona da şaşırmayın lütfen.
Peki ama Hürriyet neden durmadan halka, bu güzel insanlarımıza, 130 yıl yaşamaları fikrini pompalayıp duruyor? Bunun temelinde yatan gizli şifre (buyrun Sabah gazetesine yeni bir dizi konusu daha, artık iki gazeteye birden akıl vermeye başladım, ne yapayım kendimi tutamıyorum işte) ise Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeninin aslında 300 yıl yaşamayı aklına koymuş olmasıdır. Daha önce açıkladım; onda Galapagos kaplumbağası sendromu var, o da 300 yıl yaşamayı hedefliyor. Bir de Ertuğrul Özkök'te kendinde olan bir şeyi başkalarından esirgemek ve bundan mutluluk duymak gibi bir hastalık da var. 'Ben 300 yıl yaşayacaksam halk 130 yılı hedeflesin' diyerek halkı kandırıyor, bana inanın. Ona kanmayın sakın ha; siz 300'ü hedefleyin ve bu arada çoğalın benim muhteşem halkım. Sizi kendisinden daha az yaşatmak üzere oyunlar oynayan insanlara da inanmayın.
Şöyle bir dünya düşünebiliyor musunuz; yıl 2050 ve Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Ertuğrul son derece enerjik bir şekilde işinin başında ve gazetede Özer Çiller hakkında yeni bir dizi başlıyor. Öyle bir dünyaya çocuklarımızı hazırlamak için onları şimdiden sakinleştirici ilaçlara alıştırmalıyız ve tansiyonlarını kontrol altında tutmalıyız.
YAZI: Serdar TURGUT
KAYNAK:
Her gün yeni sürprizlerle önümüze çıkan Hürriyet gazetesi son olarak da Özer Çiller'in 130 yıl yaşamanın sırlarını anlatan kitabını özetlemeye başladı. Ben bu yazı dizisini görür görmez 'Eyvah, şimdi çocuklarımıza 'evet siz de orta yaşınıza geldiğinizde bir Özer Çiller olacak bu hayatta' haberini nasıl açıklarız ki' diye kara kara düşünmeye başladım. Bizim bir kuşak Özer Çiller'e tahammül ettiğimiz yetmemiş olmalı ki, onu üç kuşak boyu daha çekecekmişiz ne yazık ki. İleride büyümüş olan çocuklarımıza 'bu 130 yaşına yaklaşan adam kimdir, geçmişte ne yaptı, hayata katkıları nelerdir ve de en önemlisi karısı kimdi, karısının bu hayata katkıları neydi' gibi çetrefil konuları açıklamak zorunda kalacağımızı düşünmek bile beni daha şimdiden ürkütüyor.
Yanlış anlamayın; Özer Bey'in uzun yaşamasına karşı filan da değilim. Sadece gözümün önünden çekilsin de, onu da karısını da tamamen unutayım istiyorum. Ama bu bir türlü olamıyor. Bir yerden bir şekilde çıkıveriyorlar ortaya, hatırlatıyorlar kendilerini. Ya evleri soyuluyor ya da ölmeyeceklerini açıklayıverip haber oluyorlar. Ben de eski günleri hatırlayınca tüylerim diken diken oluyor. Hürriyet de onlarla ilgili tek bir haberi bile atlamıyor nedense. Acaba bu gazetenin özel bir 'Özer Çiller muhabiri' mi vardır, nedir ki durum acaba?
Aslında durum göründüğünden çok daha karmaşık. Çünkü Hürriyet'te aslında bir 130 takıntısı var. Çok ilginç bir takıntı bu; örneğin 26 Nisan 2005 tarihinde beşinci sayfalarında 'insan hayatı 130'a dayandı' başlıklı bir haberleri var. O haberde sözü edilen 'Özer Çiller' de değil, Max Planck Enstitüsü'nün yapmış olduğu çalışmayı anlatıyorlar.
Ben neden 130 rakamına takmış olduklarını anlamadım ve ilk önce bu rakamda bir şifre mi var acaba diye düşündüm. Bu rakamda saklı bir şifre var ise, çok yakında bunu Sabah gazetesinde yeni bir dizi olarak okuyacağımıza da eminim ben. Çünkü onlar da nerede garip olay varsa ona takmayı adet haline getirmiş durumdalar. Yakında kendi gazetelerinin yazı işlerinin zombiler tarafından işgal edildiğini anlatan yeni bir dizi başlatırlarsa ona da şaşırmayın lütfen.
Peki ama Hürriyet neden durmadan halka, bu güzel insanlarımıza, 130 yıl yaşamaları fikrini pompalayıp duruyor? Bunun temelinde yatan gizli şifre (buyrun Sabah gazetesine yeni bir dizi konusu daha, artık iki gazeteye birden akıl vermeye başladım, ne yapayım kendimi tutamıyorum işte) ise Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeninin aslında 300 yıl yaşamayı aklına koymuş olmasıdır. Daha önce açıkladım; onda Galapagos kaplumbağası sendromu var, o da 300 yıl yaşamayı hedefliyor. Bir de Ertuğrul Özkök'te kendinde olan bir şeyi başkalarından esirgemek ve bundan mutluluk duymak gibi bir hastalık da var. 'Ben 300 yıl yaşayacaksam halk 130 yılı hedeflesin' diyerek halkı kandırıyor, bana inanın. Ona kanmayın sakın ha; siz 300'ü hedefleyin ve bu arada çoğalın benim muhteşem halkım. Sizi kendisinden daha az yaşatmak üzere oyunlar oynayan insanlara da inanmayın.
Şöyle bir dünya düşünebiliyor musunuz; yıl 2050 ve Hürriyet gazetesi genel yayın yönetmeni Ertuğrul son derece enerjik bir şekilde işinin başında ve gazetede Özer Çiller hakkında yeni bir dizi başlıyor. Öyle bir dünyaya çocuklarımızı hazırlamak için onları şimdiden sakinleştirici ilaçlara alıştırmalıyız ve tansiyonlarını kontrol altında tutmalıyız.