Turgut'a karşı kurulan ciddiler lobisi!
Abone olÖnceki gün, bir vatmanın, penisini keserek intihar etmesini manşetten yayınlayan Akşam'da bu haber yüzünden ortalık karıştı. Serdar Turgut'un tepkisi şöyle oldu:
Penisini keserek intihar eden vatmanı manşette taşıyan Akşam
Genel Yayın Yönetmeni Serdar Turgut için gizli kapaklı konuşmalar
yapılıyor. Turgut'a karşı bir lobi kurulmuş. Lobinin amacı kendi
çıkarlarına uyan haberleri Turgut'un onayıyla manşete
taşıtmak.diyen Turgut, ciddiler lobisinden şöyle bahsetti:
O gün gazetemizin günlük toplantısında gelen haberler içinde benim
dikkatimi 'intihar etmek için penisini kesen adam' çekmişti doğal
olarak. Bu haber eski uzmanlık konumu hatırlatarak bende nostalji
fırtınaları da yaratmıştı. Tüm bu nedenlerden dolayı da haberi
manşet yapmaya karar vermiştim. Hatta toplantıda bana ciddi
haberler anlatmaya çalışan arkadaşlara 'şu anda sizi
dinleyemiyorum, çünkü aklımda kesilmiş penis var' demiştim. Size
bir şey söyleyeyim mi; bizim basının sonunu da ciddi insanlar
getirecek, bu da kesin. Düşünsenize; Amerika'da kadın bir gece
kocasının penisini kesip kopardı ve bahçeye attı, ondan sonraki beş
yıl boyunca sadece ABD değil, tüm dünya bu olayı tartıştı. Peki ama
ABD'de de ciddi insanlar yok mu? Gayet tabii ki maalesef var ama
oralarda ciddi insanlar bizdekilerin aksine ne zaman susmaları
gerektiğini biliyorlar. Bizdeki ciddi insanların bilmediği tek şey
ise susmak. Çarşamba günü de ben penisli haberi manşete çıkardığım
andan itibaren ciddi insanlar lobisi konuşmaya, söylenmeye başladı.
Onlar siyaset haberini manşete istiyorlardı. Ben toplantıdan sonra
odamda 'acaba adamcağızın penisini keserken fotoğrafı da var mı ki'
diye hayal kurarken hatta 'intihar ederken yapılmaması gereken 10
hareket' türünden bir de el kitapçığı promosyonu yapmayı bile
düşünürken ciddiler lobisi de faaliyetlerini gizli ve açık biçimde
sürdürüyordu. Gizli bir çete olduğuna inandığım bu lobi çok yıkıcı
da, hiç pes etmiyorlar, odama çetenin bir elemanı girip çıkıyor,
sonra da başkası geliyor, bana manşetimiz ile ilgili imalarda
bulunuyorlardı. Onları dinlerken ben 'ciddi ve entelektüel
olmadığım' için Allah'a şükrettim, çünkü fazla ciddiyetin insanı
gerçekten akıl hastası yaptığına inanıyorum.
Bizim medyada neden bu kadar fazla ciddi insan var, bunu da anlamak
mümkün değil. Acaba bunlar nerede yaşamakta olduklarının
farkındalar mı diye de düşünmek gerekiyor. Ben bir süredir ülkenin
nabzını tutabilmek için televizyon program reyting raporlarını
takip etmeye başladım. Güya amacım çok popüler olan programları
izleyerek, sevgili halkımıza ilginç gelen konuları gazeteye
yansıtmaktı. Bunu başarayım derken sonunda neredeyse gazete yerine
akıl hastanesi bültenine benzeyen bir şey çıkarmaya karar
veriyordum. Sevgili okurlar bana lütfen inanın, eğer denildiği gibi
ülkenin televizyonu halkın beğenilerini en iyi yansıtan araçsa, o
zaman da şunu söylemeliyim ki; bizim ülke insanlarının çoğunluğu
fena halde delirmiş durumda. Hatta siz bu yazıyı okurken bile
delilerin sayısı hızla artıyor. İsteyenle iddiaya girerim, hatta
tamamen ve haddinden fazla sağlıklı bir insanı ekranın başına
oturtun, hiç ara vermeden 24 saat sürekli televizyon seyrettiği
takdirde o kişi de kafayı üşütür.
Durum böyleyken ciddi insanların anlamadığı şey de şu: Bu ülkede
ciddi haberlerle gazete çıkardığınız takdirde, o gazetenin birkaç
gün içinde batması kaçınılmaz olur. Ama tabii ki bu böyle diye
böylesine önemsiz detaylar ciddi entelektüelleri alakadar etmiyor,
onlar para pul işini önemsemiyorlar, bunlara kafa yoran insanları
da küçümsüyorlar. Ancak tabii ki kendi maaşlarını da düzenli almak
istiyorlar nedense. Bunların popüler olma gibi bir kaygıları da
olmadığından sanki Türkiye'de değil de Danimarka'nın bir yöresinde
yaşamakta olan sadece ciddi insanlardan oluşan tuhaf bir kavim için
gazete çıkarıyormuş gibi davranıyorlar. Türkiye'de ise insanlar
sabahı ya göbek atan insanları ya da da başka kadınlara bağırmayı
seven kaynanaları izleyerek geçiriyorlar. Benim iddiam bu kitlenin
intihar etmek için penisini kesmek gibi absürd bir yolu tercih eden
adamın hikayesini büyük bir ilgiyle okuyacakları ve hatta bu haberi
okuduktan sonra da başka tek bir habere bakmadan gazeteyi yırtıp
atacakları yolundadır. Ama tabii ki son olayda da sonunda ciddiyet
lobisi galip geldi. Çoğunluğu sağladılar ve beni manşeti
değiştirmeye ikna ettiler. Penis haberi yerine siyasi bir haberi
manşete koydum, bu feci gelişmenin olduğu saati ve tarihi de bir
kenara not ettim; 23 Şubat 2005. Saat 16.30. Onun yanına da not
aldım. Bu da benim bittiğim andır diye. Şunu bilin bu manşet
değişimi olayı Türk basınında bir ekolün sona erme saatidir. O saat
bir devin yok olma saatidir. Benim tükenme tarihimdir. Yazmış
olduğum onca penis yazısına da ayıp ettim, onca emeğe bir kesip
kurtulma olayıyla son vermek de bana yakışırdı. Yakışanı ciddi ve
ilkeli düşmanlarım nedeniyle yapamadım, ciddiyete yenildim, ben
bittim, tükendim, bunu da bilin istedim.
YAZI:Serdar TURGUT
AKŞAM