Turgut Özal'ın kasetleri çıkıyor!
Abone olBabasının ölümüyle ilgili sarsıcı açıklamalara imza atan Ahmet Özal'ın son bombası kasetler oldu.
Pazartesi günkü savcılık ifadesinden sonra ilk kez
konuşan Özal'ın açıklamaları yenilir yutulur cinsten değil.
Babasının doldurduğu kasetlerin 3-4 ay sonra
yayında olacağını söyleyen Ahmet Özal'ın kasetle ilgili verdiği
bilgiler merak uyandırdı:
"Babamın kasetlere okuduğu doğum yılından 1992 yılı sonuna kadar yaşadığı bütün olaylar ve perde arkaları yayınlanacak. Bana vasiyeti ben öldükten en az 15-20 yıl sonra yayınla. Çok şaşıracağınız şeyler var. "
TRT Haber'de dün gece Kozmik Oda programının konuğu olan Ahmet
Özal, Turgut Özal suikastı ve ölümü üzerindeki şüphelere ilişkin
Rıdvan Memi'nin sorularını yanıtladı. İşte o açıklamalar:
'SUİKASTI EN İYİ BİLENLER AHMET SELÇUK VE BÜLENT
ŞEMİLER'
"O dönemde Başbakanlık müsteşarı Ahmet Selçuk ve Emlak Bankası
Genel Müdürü Bülent Şemiler'in babam tarafından görevlendirilerek
İsviçre'de çalışmalar yaptıkları, bilgi ve isimlere ulaştıkları
hatta bu bilgilerin İsviçre İstihbarat Örgütleri tarafından tespit
edilip verildiğini biliyorum. Ahmet Selçuk'un İsviçre'de yaptığı
araştırma banka hesapları, para hareketleri, para transferlerini de
kapsıyordu. Bu işi en iyi çözenlerden bütün bilgilere belgelere
vakıf olan kişilerden biri Eski Başbakanlık Müsteşarı Ahmet
Selçuk'tur. Bir diğeri de dönemin Emlak Bankası Genel Müdür Bülent
Şemiler'dir. Bunlar çok iyi bilirler bu konuyu."
'SUİKASTA PARTİ İÇİNDEN DESTEK VARDI, CEMİL ÇİÇEK'İN BANA
SALDIRISI BUNUNLA BAĞLANTILI OLABİLİR'
'Babama o günkü kongrede oturması için her zamanki yerinde değil
yerde herkesin içinde bir koltuk ayırmışlardı. Bunun kimin
ayarladığını bilmiyorum onu artık savcılık bilecek. O koltuklara
oturmuş olsalar Kartal Demirağ'ın ateş etme mesafesi 30 santime
kadar düşerdi. Koltuklar neden oraya kondu? Bu alışılmış bir şey
değil. Bunların araştırılması gerek'. Rıdvan Memi'nin kongre günü
bazı milletvekillerinin kapı güvenliğini gevşetmesi için Mustafa
Kalemli'ye baskı yapıldığı duyumunu sorması üzerini bu bilgiyi
doğrulayan Ahmet Özal, "O milletvekilleri kimdi, dedi ve sözü
kendisini mezar ticareti yapmakla suçlayan Cemil çiçek'e getirdi,
"Şimdi de o dönemde babamla çalışmış bazı isimler bugün bana karşı
çok saldırganlar. Örneğin Cemil Çiçek bana neden bu kadar agresif
davrandı bilmiyorum" Rıdvan Memi "Bu iki olay arasında bağlantı
olabileceğini mi düşünüyorsunuz" sorusuna Özal, "Olabilir,
savcıların araştırması gerekiyor, Bazı ANAP kökenli milletvekilleri
bir araştırma komisyonu kurulmasını istemeyeceklerdir. Kendilerine
sormak lazım özellikle babamın suikastıyla ilgili sormak lazım
neden bu kadar rahatsız oluyorlar ve agresifler. Ölümüyle ilgili
kendisi açıklama yapıyor zehirlenme yoktur eceliyle ölmüştür diye.
Sen otopsi mi yaptın? Sen doktor musun? Bunlar suikastın parti
içinden desteklendiği iddiasıyla birlikte de okunabilir. Hiç belli
olmaz bu işler" yanıtını verdi. Özal'ın dikkat çektiği bir başka
konu: "Kartal Demirağ kongre salonuna silahla girmedi. Çünkü
silahla giremezsiniz kongre salonuna. O silah o salona kim
tarafından ve nasıl sokuldu savcılık bunu da araştıracaktır. Bu
büyük bir soru işareti"
'KORKUT ÖZAL BAZI ŞEYLERİ BİLİYOR AMA
KONUŞMUYOR'
'Ben 1998 yılında babamın kanının hastaneden kaybolmasından sonra
suikastı araştırmaya karar verdim. Suikast ve ölüm ilişkisini
sorgulamaya başladım. Ben 1999'da milletvekili olduğumda babamın
suikastını ve ölümünü araştıracak bir komisyon kurulması için
önerge verdim. Hiçbir hükümet buna önem vermedi. Hiçbir iddia kaale
alınmadı. Korkut amcam da bazı şeyleri biliyor ama konuşmuyor.
Birilerinin konuşması gerekiyor. Bunların artık konuşulma zamanı
geldi.
'TURGUT SUNALP'İ DESTEKLEYEN BAZI ASKERLER 'BU ADAM (ÖZAL)
YOK EDİLMELİ' DEDİLER'
"83 seçimlerinde hiç kimse Turgut Sunalp'ın MDP'si karşısında
babamın partisine şans tanımıyordu. Ama babam yüzde 46-47 oy alınca
bazı toplum mühendisleri yanlış yaptıklarını anladılar o yanlış
nasıl düzeltilebilir, bu adam ortadan yok edilmesi lazım dediler.
Maalesef TSK içinde kendinde yasaların vermediği güçler olduğunu
düşünen insanlar vardır. Bunların temizlenmesi lazım. Çünkü bunlar
kendi kendilerine toplum mühendisliği yaparlar. Babam Necetler
olayı ile komuta kademesine müdahale etmeseydi 2000 yılına kadar
genel kurmay başkanlarının kim olacağı planlanmıştı. Bu zincir
kırılmasaydı Sabri Yirmibeşoğlu Paşa genel kurmay başkanı
olacaktı."
'BABAMLA YAKIN OLAN HİRAM ABAS ÖLDÜRÜLMEDEN ÖNCE SUİKASTI
ARAŞTIRIYORDU'
"Babam MİT'in sivilleşmesi için çok uğraşmıştı. Belki bugün inkar
edilen JİTEM'de bu nedenle kurulmuştu daha sonra. Ben hiç bunu
düşünmemiştim ama Hiram Abas'ın kendi başına gelenleri de hesaba
kattığımızda babamın suikastı MİT'e yaklaşımıyla ilgili de
olabilir. İhtimaldir. Hiram Abas öldürülmeden önce babama yapılan
suikastı araştırıyordu. Hiram Abas iyi bir araştırmacıydı ve babama
çok gidip gelirdi. Babama buna gerek olmadığını söyleyenler de
vardı çevresinde."
EROL SİMAVİ ADINI HANGİ ÜLKENİN İSTİHBARATI VERDİ?
[PAGE]
'EROL SİMAVİ İSMİNİ İSVİÇRE İSTİHBARATI VERDİ, BİR
GAZETECİ, BİR İŞADAMI VE BİR ASKER DAHA VAR'
"Ben Erol Semavi ismini rahmetli babamdan duydum. İşin içinde
olduğuyla ilgili. Ancak işin hangi boyutunda yer aldığı İsviçre
İstihbaratından alınan bilgiler açıklandığında daha net ortaya
çıkar. Erol Simavi ismi İsviçre İstihbaratının verdiği birkaç
isimden biriydi".. Rıdvan Memi'nin diğer isimler kimdi sorusuna
yanıt vermek istemeyen Özal, Memi'nin "Bunlar bir asker, bir medya
mensubu, bir işadamı mıydı" sorularına "Evet" yanıtını verdi ve bu
isimleri savcıyla paylaştığını söyledi.
'ÖZKÖK PATRONUNUN GAZETECİLİK DIŞI İŞLERİNİ BİLDİĞİNDEN
RAHATSIZ OLDU, MESELA KAÇAKÇILIK'
"Ertuğrul Özkök, Fatih Altaylı ve Murat Bardakçı'nın yazdıklarına
anlam vermek çok zor. Sizi ilgilendiren bir konu yokken bir anda
oraya buraya zıplamaya başlıyorsanız bunun bir nedeni olmalı. Sen
savcıdan daha çok şey mi biliyorsun. Eğer bu bahsedilenlerin gerçek
olduğu ortaya çıkarsa utanmayacak mısın. Neden savunduğunu
anlatabilecek misin millete. Bunlar patronlarının gazetecilik
dışında başka işlerini de biliyorlardır belki rahatsız oldukları
budur. Mesela Türkiye'deki kaçakçılık işleriyle ilgili bilgileri
olabilir."
'1993 YURTDIŞINDAN YÖNLENDİRİLEN JİTEM, ERGENEKON, DERİN
DEVLETİN ESERİ, SUİKASTÇILAR DA BUNUN İÇİNDE'
"Suikastın arkasındaki kişilerin 1993 yılına kadar bu işin peşini
bırakmadıklarını düşünüyorum. Eğer bir komisyon kurulacaksa Özal'ın
ölümüyle ilgili muhakkak suikastla beraber kurulması gerektiğini
her zaman söyledim. Tek başına birinin incelenmesi bir şey ifade
etmez. 1993 yılında ölümünden önce babamla en son Türkmenistan'da
bir otel odasında görüştüm. Bana aynen şunu söyledi, "Ben
döndüğümde bir siyasi risk alarak bu PKK ve Kürt meselesini
çözeceğim". Bunu nasıl yapacağını dönünce açıklayacaktı. Ama benim
bildiğim kadarıyla Eşref Bitlis Paşa'yla PKK meselesini barışçıl ve
demokratik yollarla çözecekti. Hatta rahmetli Uğur Mumcu da bugün
Başbakan'ın söz ettiği PKK Ergenekon ilişkisini çözmeye
çalışıyordu..1993 yılı Türkiye'de barışı yok etmek isteyen bir
yapının eseridir. Bana göre bu yapı yurtdışından yönlendirilen veya
idare edilen kimilerinin derin devlet dediği, kimilerinin Ergenekon
dediği, kimilerinin JİTEM dediği bir yapıdır. Ben o işlerin
arkasından bu yapının çıkacağına yüzde yüz eminin. Babama suikastı
organize edenler kesinlikle 1993'te yaşananların da içindedir."
'ÖZAL HACETTEPEYE DE HEMEN GÖTÜRÜLMEDİ, ARABA YARIM SAAT
GEZDİRİLDİ'
"Babam o gün hastaneye arabayla götürülüyor, ambulansla değil. O
gün köşkte doktor ve ambulans yok oluyor. Yani 24 saat doktor ve
ambulans olması gereken köşkte o gün bunlar yok. Araç GATA'ya
götürülürken yoldan döndürülüyor ve yarım saat yolda kaybediliyor.
Dolaştırıyorlar arabada rahmetliyi. Bunların soruşturulması lazım.
Kimin döndürdüğünün soruşturulması lazım. Bir de kanın kaybolması
meselesi var tam bir felaket. Hacettepe kanı bizde gelin alın diyor
ertesi gün kan kayboldu kusura bakmayın diyorlar. Ondan sonra benim
şüphem arttı zaten."
'BABAM HER ŞEYİ KASETLERE OKUDU, 3-4 AY SONRA YAYINDA, ÇOK
ŞAŞIRACAKSINIZ'
Özal'ın saç tellerinin analiz edildiğine dair basında bugüne kadar
çıkan haberleri yalanlayan Özal, "Babamın saç telleri kesinlikle
analiz edilmedi. Otopsiyi annemin engellediği iddiası da doğru
değil" dedi. "3-4 ay sonra babamın kasetlere okuduğu doğum yılından
1992 yılı sonuna kadar yaşadığı bütün olaylar ve perde arkaları
yayınlanacak. Bana vasiyeti ben öldükten en az 15-20 yıl sonra
yayınla. Çok şaşıracağınız şeyler var. Diyor ki notlarında artık
Türkiye'nin kalkınmasını hiç kimse engelleyemez, ancak kötü
siyasetçiler yavaşlatır. AP'nin kuruluşunda yaşanan enteresan
siyasi olaylar, Ecevit ile 1977'de yaptığı görüşmeler, Ecevit'in
kendisine ekonomiden sorumlu bakanlık teklifi... Suikastı ile ile
ilgili bilgiler de var..."