Turgut Altıok Ankara'yı istiyor
Abone olHalka ve Olaylara Tercüman'dan Nursun Erel'e konuşan Keçiören Belediye Başkanı Altıok'un hedefi Ankara.
Başkent'in en eski mahallesi olmasına karşılık, bir dönem kenar
mahalle sınıfına giren Keçiören'i bugünlerde görenler gözlerine
inanamıyor. Pırıl pırıl pazar yeri, 24 saat açık sağlık ocakları,
yaz-kış gençlerin iddialı maçlarına sahne olan semt sahaları, en
sıcak günlerde bile çevreyi serinleten şelaleleri, ceylanlara ev
sahipliği yapan parkları bahçeleri ile Keçiören, halkın gözbebeği
olmuş durumda. Üstelik işler bitmiş de değil, inşaatları süren
olimpik yüzme havuzları, ticaret merkezleri, spor sahaları, sağlık
kompleksleri ile Keçiören tam bir şantiye görünümünde. Başarının
altındaki imza Bütün bu başarının altında imzası bulunan Belediye
Başkanı Turgut Altınok ile Keçiören’i gezdik, 50 trilyon liralık
bütçe ile yapılanlara inanamadık, başkan anlattı: “İki dönemdir
Keçiören benden soruluyor. Buralar mezbelelikti, şimdi görüyorsunuz
her taraf gül bahçesi. Ya şu şelaleler? Türkiye’nin en büyük
şelâleleri. Görüyorsumuz değil mi, çevreye nasıl bir serinlik
aşılıyor? İnsan yapmak isteyince bal gibi oluyor. Ailemden ve
işlerimden fedâkarlık ettim. Cumartesi, pazar, dini, resmi bayram
demedim, 9 yıldır gece 02.00’lere kadar çalıştım ve oldu.” AKP’den
mi aday? Başkan’la birlikte parkı gezerken bir vatandaş yaklaşıyor:
- Başkan büyükşehire aday mı olacaksınız? - Evet - Peki AKP’den mi?
- Evet... Altınok’un bu tereddütsüz yanıtı karşısında, “Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, Keçiören’e taşınarak sizi mi işaret etti?”
sorusunu yöneltiyoruz. “Yorum yok” diyor. Altınok, Keçiören’e
MHP’den seçilerek gelmiş, sonra parti değiştirip Fazilet’e geçmiş.
“Belediyecilikte partizanlık yok, proje var” diyor ve Ankara için 5
yıllırk planını açıklıyor: “Duraklarda beklemeye son vereceğim. 5
yılda 200 kilometrelik metro güzergahı tamamlanacak. Başkent bu
süre içinde tam bir Avrupa başkenti olacak. Kentin her
santimetrekaresinde güvenlik kayıtsız şartsız sağlanacak.
Başkentliler, Gençlik Parkı’nda, Botanik’te, Mamak’ta, Altındağ’da
da gece 02.00’lere kadar çekinmeden dolaşabilecekler. Pek çok
parkın yenilenmesi gerekiyor, Botanik ve Seğmenler’e, Gençlik
Parkı’na yepyeni bir çehre kazandıracağız. Eymir ve Mogan’ı pırıl
pırıl hale getireceğiz. Hatta o kadar iddialıyım ki, Ankara’nın
ortasından geçen Ankara Çayı’nda Başkentliler’in balık tutmasını
bile sağlayacağım.” Fakirlere yardım Altınok hızını alamıyor
vaadlerini sürdürüyor: “Her ay 250 bin fakir aileye 40 kilogramlık
gıda yardımı yapacağız. Ankara’ya iki büyük hastane ve huzurevi
daha kazandıracağız. Halk ekmek kuyrukları kalkacak, çünkü ucuz
ekmeğin bakkallarda satılmasını sağlayacağız. Semt pazarlarına
düzen ve disiplin hakim olacak Ulus, Bentderesi, Saman Pazarı,
İtfaiye Meydanı, Çin Çin Mahallesi’ne yepyeni bir çehre vereceğiz.
En yeni semt olan Çayyolu’nun bir çok eksiği var. Bu eksiklerini
gidereceğiz. Ankara spor kompleksleri, sosyal tesisleri, yaya
kaldırımları, ulaştırma altyapısı ile pırıl pırıl bir başkent
olacak’ Fakirledim Başkan “Bütün bunları nasıl yapacaksınız?”
sorusuna, “Keçiören’de yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır”
karşılığını veriyor. 9 yıldır sürdürdüğü Belediye Başkanlığı’nın
kendisine bir maddi katkı getirip getirmediğini öğrenmek istiyoruz:
“Tam tersine fakirledik. Ben prensip olarak maaşım dışında hiçbir
yurt içi-dışı gezi için bir kuruş harcırah almıyorum. Gece ikilere
kadar çalışmak bana keyif veriyor.” Başbakan’ın seçimi Başbakan
Tayyip Erdoğan’ın evinin bulunduğu sırta doğru yürüyoruz, içinde
ceylanların bulunduğu parkı geziyoruz. Ceylanlardan biri üç gün
önce yavrulamış. Çevredeki lüks binaları işaret eden Başkan
anlatıyor: “Bir zamanlar burada ev almak ölü yatırım sayılırdı,
şimdi Keçiören’de gayrimenkul inanılmaz rantlar sağlıyor. Bakın şu
dairelerin her biri 120 bin dolardan düşük değildir.” Başkan
Altınok’la şehir gezimizi Anıt-kabir’de Ata’nın huzurunda
noktalıyoruz. “Mahalli seçimler 18 Nisan 2004 Pazar günü mü
yapılacak?” şeklindeki son sorumuzu gülerek yanıtlıyor: “Bence bu
yılın sonbaharına alınmalı. Eğer seneye kalırsa Türkiye bir sezon
kaybeder. Bu kadar zengin değiliz.”