Turgay Cineri yakan o protokol
Abone olTMSF'nin Sabah grubuna el koymasına neden olan protokol ortaya çıktı. Vatan, merak edilen anlaşmayı yayınladı.
Turgay Ciner ile Dinç Bilgin arasında imzalanan TMSF'nin Sabah
gazetesi ve atv'ye el koymasına gerekçe olan protokolü Vatan
gazetesi yayınladı. Vatan haberi "Ciner'i götüren gizli anlaşma"
başlığıyla verdi. İşte o protokol:
TURGAY CİNER ile DİNÇ BİLGİN;
1- DİNÇ BİLGİN’in halen sahibi veya ortak olduğu bütün
şirketlerde,
2- DİNÇ BİLGİN’in üçüncü şahıslar üzerinden bile olsa kontrol
ettiği bütün şirketlerde,
3- TURGAY CİNER’in ve üçüncü şahıslar üzerinden bile olsa kontrol
ettiği medya hisseleri ile DİNÇ BİLGİN’in ortaklık oranları ne
olursa olsun birlikte pay sahibi olduğu bütün şirketlerde,
4- Bundan sonra basın-yayın ve TV-radyo gibi her türlü yazılı ve
görsel medyada birlikte kuracakları şirketlerde,
5- TURGAY CİNER’in tek başına ve üçüncü şahıslar üzerinden bile
olsa dolaylı olarak veya başkaları ile önceden kurduğu basın-yayın
ve TV-radyo gibi her türlü iletişim ve buna bağlı hizmet, destek ve
üretim şirketlerinde, şu temel esaslarda hareket edeceklerdir.
(Yukarıdaki 5 madde, gizli ortaklığın hangi faaliyet alanlarını
kapsadığını belirliyor. Son derece özenle yazılmış, hiçbir delik
bırakılmamış. Özetle, şu ana kadar her iki tarafın medya alanında
kurmuş olduğu ve kuracağı tüm şirketlerin anlaşma kapsamına girdiği
kayda geçiriliyor. Dikkat ettiyseniz henüz Merkez diye bir şirket
ortada yok. Yani Ciner, Merkez Grubu şirketlerini henüz kurmamış
)
a- TURGAY CİNER ile DİNÇ BİLGİN ortaklığının temeli eşit hisse eşit
yönetim prensibine dayalıdır.
b- TURGAY CİNER ile DİNÇ BİLGİN’in bu prensiple oluşturdukları
şirketin, üçüncü şahıslarda veya şirketlerle yaptıkları ortaklık
veya anlaşmalarda da aynı prensip geçerlidir.
c- TURGAY CİNER ile DİNÇ BİLGİN ister ortak oldukları şirketler,
ister kontrol ettikleri, isterse azınlık ortak olarak katıldıkları
üçüncü şirketlerin halka açılması durumunda da dışarıdan hisse
senedi toplamaları halinde bile birbirlerine karşı yönetim
üstünlüğü sağlama çabasında bulunmayacaklardır.
d- TURGAY CİNER ile DİNÇ BİLGİN bu prensipler doğrultusunda mevcut
basın ve TV-dergi ve iletişim şirketlerinin yapılandırılması için
girişimlere imkan sağlayacaklardır.
e- TURGAY CİNER ve DİNÇ BİLGİN birbirlerinden bağımsız olarak ve
birbirlerinin yazılı rızası olmaksızın basın-yayın, TV-iletişim ve
bunların yan kollarında faaliyet göstermelerini sağlayacak
şirketler kurmayacaklar ve kurulmuş olanlara da ortak
olmayacaklardır. 12.06.2002
(Yine 5 maddede halen varolan ve daha sonra kurulacak tüm
şirketlerde Ciner ve Bilgin’in yarı yarıya ortak oldukları kesin
olarak belirleniyor. Her iki taraf, birbirlerinin rızası olmadan
hiç bir yeni medya isine girişemiyorlar)
TURGAY CİNER DİNÇ BİLGİN
(Belgenin sonunda Ciner ve Bilgin’in ıslak imzaları yer alıyor. Her
iki imzanın da adı geçen kişilere ait olduğuna dair Kriminoloji
Laboratuvarı’nın raporu var.)
58 GÜN SONRA İMZALANAN İKİNCİ GİZLİ ANLAŞMA
SÖZLEŞME
Bir taraftan Dinç Bilgin, diğer taraftan Turgay Ciner kendi
aralarında, aşağıda belirtilen ilkelerde ve koşullarda anlaşmış
olup, işbu ilkeler ve koşullar Dinç Bilgin ve Turgay Ciner’in
yazılı, görsel ve işitsel medya faaliyetlerinin temel mutabakat
belgesini oluşturmaktadır.
(Girişte anlaşmanın hangi faaliyet alanlarını kapsadığı
belirleniyor. İlk anlaşmada “ortaklığın anayasası” ifadesi
kullanılırken, burada “temel mutabakat belgesi” denmiş)
Buna göre;
1. Sabah gazetesi ve atv televizyonu başta olmak üzere şu anda
Bilgin grubu bünyesinde faaliyetlerini sürdüren televizyon ve
gazetelerin gerek basım ve yayım ve gerekse reklam, ilan, dağıtım,
vb faaliyetlerinin tümü bundan böyle;
* Merkez Basım Yayın Filmcilik Programcılık Reklamcılık
Organizasyon Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi,
* Merkez Reklam Pazarlama Danışmanlık Sanayi ve Ticaret Anonim
Şirketi,
* BBD Merkez Dağıtım Organizasyon Pazarlama Sanayi ve Ticaret
Anonim Şirketi,
* Merkez Gazete Dergi Basım Yayıncılık Sanayi ve Ticaret Anonim
Şirketi,
* Merkez Atv Televizyon Prodüksiyon Anonim Şirketi,
ünvanlı şirketler (Bundan böyle “Merkez Şirketleri” olarak
tanımlanacaktır) vasıtasıyla yürütülecektir.
(Aradaki 58 günlük sürede Turgay Ciner kurumsal örgütlenmeyi
tamamlıyor. Tamamı Park Grubu şirketleri ve/veya mensuplarına ait
olan Merkez Medya şirketleri kuruluyor. Sabahçılar “peçeleme”
lafını pek sever. Burada da peçe, adı Merkez’le başlayan şirketler.
Peçenin altında neyin saklandığı bir sonraki maddede.)
2. Her ne kadar Merkez Şirketleri’nin tamamının sahibi Turgay
Ciner’e ait Park Enerji Yatırım Holding Anonim Şirketi ve Park
gurubuna mensup Fercan Aykutlu, Veli Ozan, Naci Övünç olarak
görülmekte ise de; gerçekte işbu protokolde açıkça belirtildiği
üzere söz konusu şirketlerin hisse ve yönetim yapısı Turgay Ciner
gurubu ve Dinç Bilgin gurubu arasında %50’şer oranında olmak üzere
“eşit hisse, eşit yönetim hakkı” şeklindedir. Bir diğer deyişle söz
konusu şirketlerin %50 oranında sahibi Turgay Ciner gurubu, %50
oranında sahibi Dinç Bilgin gurubudur. Dinç Bilgin hakkındaki
ihtiyati tedbir kararı ve benzer idari ve yargısal engeller
kalktığı takdirde ve/veya Dinç Bilgin’in talebiyle söz konusu
şirketlerdeki %50 oranındaki hisseler Turgay Ciner tarafından Dinç
Bilgin’e ve/veya Önay Şevket Bilgin’e veya mutabakatın temin
edileceği 3 ncü şahıslara devredilecek veya devredilmeleri
sağlanacaktır. Bu anlamda işbu sözleşme inanç sözleşmesi
hükümlerini haizdir.
(Merkez peçesinin altında ne varmış? Ciner-Bilgin gizli ortaklığı.
“Her ne kadar bu şirketler Ciner Grubu’na ait gözükse de, adı geçen
şirketlerin yüzde 50’si kesinkes Bilgin Ailesi’nindir” diyor. Çünkü
o sırada Bilgin’in tüm malvarlığı tedbir altında. Şirketler
üzerinde tek kuruşluk bir tasarrufu bile yok. Merkez peçesi altında
Ciner, Bilgin’in yedd-i eminliğini üstleniyor. Plan şu: Ciner önce
şirketlerin lisansını kiralayacak, bunun karşılığında Bilgin’in
geçimini temin edecek. Daha sonra Bilgin, şirketlerin Ciner’e
satılmasına razı olacak. Satış karşılığında borçların tümü ya da
bir bölümü tasfiye olacak. TMSF, şirketlere el koymadığı için satış
Ciner ile Bilgin arasında olacak, Ciner’in ödeyeceği para Bilgin’in
borçlarına sayılacak. İş bittikten sonra Bilgin yüzde 50 hissesini
devralacak.)
3. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu ve Tasarruf Mevduatı
Sigorta Fonu tarafından talep edilmesi ve bu konuda karşılıklı
mutabakata varılması halinde Merkez Şirketleri’ni temsil eden hisse
senetlerinin tamamının veya bir kısmının Tasarruf Mevduatı Sigorta
Fonu’na rehin verilmesi halinde de 2’nci maddede belirtilen
ortaklık ve yönetim yapısı geçerliliğini sürdürecek ve söz konusu
rehnin fekkini müteakip Dinç Bilgin’in talebi halinde %50
oranındaki hissesi kendisine veya Önay Şevket Bilgin’e devir ve
teslim edilecektir.
4. Merkez Şirketleri’ndeki hisselerin üçüncü kişilere devri, intifa
hakkı tesis edilmesi veya yeni ortak alınması Dinç Bilgin ve Turgay
Ciner’in birlikte yazılı mutabakatları ile mümkündür.
5. 2’nci maddedeki temel ilke Merkez Şirketleri’nin yönetim
kurullarının teşkili, temsil ve ilzamı, personel, yayın ve ticari
politikalarının tayin ve tesbitinde, sermaye artırımlarında karar
verilmesi hallerinde de korunacak ve gerek Dinç Bilgin ve gerekse
Turgay Ciner, Merkez Şirketleri’nin mülkiyet, yönetim ve idaresinde
kendilerini temsil eden gerçek ve tüzel kişilerin de bu temel
ilkelere uygun hareket etmelerini sağlayacak olup işbu taahhüt
Borçlar Kanunu madde 110 hükmündedir 08.08.2002
TURGAY CİNER DİNÇ BİLGİN
(Dinç Bilgin işin o kadar içinde ki, yayın politikaları ve personel
seçimi gibi günlük işlerde bile söz sahibi. Borçlar Kanunu’na atıf
yapılarak bu ikili dışındaki yöneticilerin de anlaşmaya uymaları
zorunluluk haline getiriliyor. Hemen ardından da yine ıslak imzalar
atılıyor. Kriminoloji raporlarına göre imzalar gerçek.)
Gizli plan ve sonuç...
Belgeleri sonuna kadar okudunuz. Bu plan 15 gün önceye kadar
mükemmel işledi. Ciner, önce Bilgin medya grubunun tüm yayınlarının
(gazeteler, tv’ler, dergiler, radyolar) lisans hakkını kiraladı.
Mayıs 2005’e kadar hayat böyle devam etti. Gizli planın gereği
olarak Turgay Ciner, Bilgin Ailesi’ne her ay düzenli olarak para
ödedi. Mayıs 2005’te Merkez Grubu, Bilgin Medya Grubu şirketlerini
10 yıl vadeli 433 milyon dolara satın aldı. İhale yapılmadı çünkü,
TMSF, Bilgin Medya Grubu’na el koymamış, tedbir altına almıştı.
Böylece Bilgin’in rızası ve TMSF’nin muvafakatıyla satış
gerçekleşti. Belirlenen fiyat herkese çok ucuz gelmişti. Peki
Bilgin neden razı olmuştu? Çünkü şirketlerin tamamı satılıyor gibi
görünse de, aslında satılan yüzde 50’ydi. Bunu Bilgin ve Ciner
biliyor, ama satışa muvafakat veren TMSF’den gizliyordu. 15 gün
kadar önce Dinç Bilgin bu belgeleri TMSF’ye verdi. TMSF de “hileli
işlem, muvazaa deyip” şirketlere el koydu. Dikkat ediniz, geçen
defa el koyma yoktu. Bu kez, Uzan Grubu’na yapıldığı gibi
şirketlere el konuldu. Onun için ihale sürecinden bahsediliyor.
Peki Dinç Bilgin anlaşmayı neden bozdu? O da bir başka yazının
konusu. Beni bu aralar çok yordunuz. Müsaadenizle biraz istirahat
edeyim.
Ercan İnan-Vatan