Türel’den Avrupa Konseyi’ne demokrasi ve hukuk dersi
Abone olAntalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Milli Heyet başkanı olarak Atina’da düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde Türkiye’yi temsil etti.
Antalya’yı her fırsatta dünya vitrinine taşıyıp, tanıtan Başkan
Menderes Türel, uluslararası platformlarda Türkiye’yi de en iyi
şekilde temsil ediyor. Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler
Kongresi İzleme Komitesi Milli Heyet Başkanlığı görevini yürüten
Menderes Türel, Yunanistan’ın başkenti Atina’da gerçekleştirilen
Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’ne katıldı.
Türkiye’nin çeşitli şehir ve ilçelerinin farklı siyasi partilerden
belediye başkanları, belediye ve il genel meclis üyelerinden oluşan
Milli Heyet’e başkanlık eden Türel, kongrede yaptığı konuşmada
Türkiye’deki terör gerçeğini anlatarak, konsey üyelerine hukuk ve
demokrasi dersi verdi.
Türkiye'nin çok uzun senelerdir terör gerçeği ile birlikte
yaşadığını vurgulayan Başkan Türel, “Ülkemizin doğusunda ve
güneydoğusunda Avrupa ülkeleri tarafından da terör örgütü ilan
edilmiş PKK’nın, ülkeyi bölüp parçalamaya yönelik terör
girişimleri 30-40 senedir maalesef çok üzücü, insani
katliamlara vesile olmaktadır. Tabi içeride yaşayarak bazı konuları
değerlendirmekle dışarıdan bakarak bazı konuları değerlendirmek
arasında ciddi farklar olduğunu konuşmacıların düşüncelerinden
anlıyoruz” dedi.
Ayrılıkçı terörün yanı sıra Türkiye’de 15 Temmuz akşamı, 40 senedir
ülkenin yargısına, polisine, askeri güçlerine sızmak suretiyle,
lideri Amerika’da yaşayan hain Fethullah Gülen olan, FETÖ isimli
terör örgütü tarafından demokrasiye darbe girişiminde bulunulduğunu
hatırlatan Türel, “Türk milletinin demokrasiye olan bağlılığı
açıktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın halkı demokrasiye
sahip çıkmak üzere meydanlara havaalanlarına ve sokaklara davet
etmesi üzerine Türk insanının tankların önüne yatarak, bu darbeyi
engellemesi bence ülkenin ve milletin demokrasiye bağlılığı
açısından takdir edilmesi gereken bir husustur. 15 Temmuz akşamında
eğer darbe girişimi gerçekleşmiş olsaydı, 10 dakika daha evimi geç
terk etseydim, konutuma gelen asker görünümlü hainler tarafından
ben de öldürülecektim ve bugün bu sıralarda oturmuyor olacaktım.
Dolayısı ile biz bu gerçekleri yaşıyoruz ve bugün alınan bütün bu
önlemler, Türkiye’nin demokrasisini kısıtlaması için değil aksine
demokrasisini daha da sağlam bir yapıya alması güçlendirmesi
içindir” ifadesini kullandı.
Terör soruşturmaları kapsamında gözaltına alınan, görevden
uzaklaştırılan belediye başkanları ve meclis üyeleri ile ilgili de
konuşan Başkan Menderes Türel, şunları söyledi: “Avrupa Konseyi
üyelerinin belediye başkanı ve meclis üyesi veya seçilmiş kişilerin
suç işleme imtiyazı var gibi bir düşünceleri varsa bunun
anlaşılabilir bir şey olmadığını izah etmem gerekir. Türkiye'nin
doğu ve güneydoğusunda belediyelerin resmi araçları ile yapılan
canlı bomba eylemleri sonunda birçok vatandaşımız hayatını
kaybetti. Belediyelerin resmi iş makineleri ile hendekler kazılarak
güvenlik güçlerinin terör mücadelesi engellenmeye çalışıldı. Yargı
marifetiyle savcıların delilleri elde ettikten sonra mahkemeye
sevki ile birlikte mahkemenin almış olduğu karar üzerine gözaltılar
söz konusudur. Ayrıca her gözaltına alınan da tutuklanmamaktadır.
Savcılar tarafından gerekli incelemeler yapıldıktan sonra serbest
bırakılan birçok belediye başkanı meclis üyesi veya kişi söz
konusudur. Belediye başkanlarının görevden uzaklaştırılması bir
görevden alma değildir. Bu insanlar, bağımsız yargılanmak
suretiyle beraat ettikleri takdirde yeniden görevlerine
dönebilirler. Suç işleme şüphesi olan bir kişinin görevinde kalarak
soruşturmanın sağlıklı bir şekilde yürütülmesi mümkün değildir.”
Türel konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca görevden uzaklaştırılan
belediye başkanları üçte iki maaşlarını geri alıyorlar, sosyal
hakları da devam ediyor. Ve görevden alınan bütün belediye
başkanları meclis üyeleri yargı nezdinde, üst mahkemeler Anayasa
Mahkemesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi nezdinde de her türlü
hakkını arama şansına sahiptir. O yüzden bence bugün demokrasinin
beşiği olan Avrupa Konseyi’nde, özellikle suça bulaşmış kişilerin
savcılıklarca, bağımsız mahkemelere sevk edilerek yargılanması,
Türkiye’nin demokrasiyi güçlendirme gayreti olarak
değerlendirilmelidir.”
Tutuklu gazeteciler konusuna da değinen Başkan Türel, kendisinin de
eski bir gazeteci olduğunun altını çizerek, şunları aktardı: “Bu
gazeteciler banka soymaktan, adam öldürmekten ve teröre bulaşmaktan
yargılanmaktadırlar. Avrupa Konseyi’nin kimseye bazı suçları işleme
imtiyazı vermesi kabul edilemez. Ayrıca olağanüstü hal sadece
Türkiye’de yoktur. Fransa’da da hala olağanüstü hal var. Bunlar
anayasal temeller üzerindedir. Avrupa’da da belediye başkanı için
çeşitli suçlar işlediğinde yerine atanan devlet görevlileri vardır.
Bizim anayasamızın değiştirilemez maddelerinden bir tanesinde
Türkiye'nin hukuka bağlı, demokrasi ile yönetilen bir ülke olduğu
yazıyor. Türkiye güvenliği AB’nin güvenliği demektir. Örneğin
Türkiye bugün 3 milyon sığınmacıya yardım etmeseydi Avrupa doğrudan
etkilenecekti. Avrupa Konseyi bu süreçte Türkiye’nin yanında
olmalıdır.”