Türbanı takanlar ve takılanlar
Abone olTürk insanını bir araya getirecek binlerce nokta olduğunu belirten Çelik, "Bu iki grup birbirini ikna etmeli" dedi.
Viyana'da Türk vatandaşlarıyla biraraya gelen Milli Eğitim
Bakanı Hüseyin Çelik, "Türkiye'de türban takanlar ile kafayı
türbana takanların birbirlerini ikna etmeleri gerekiyor" dedi.
Bakan Çelik, Türk derneklerinin temsilcileri, öğretmen ve
öğrencilerle yaptığı toplantıda, Türk insanını bir araya getirecek
binlerce ortak nokta olduğuna işaret etti. Çelik, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Ha, (ben seninle yan yana gelmek istiyorum ama senin
hanımının başı kapalı, benimkisinin açık. Sen sünnisin ben
aleviyim, sen Atatürkçüsün ben falanım. Laik anti-laik)... Bu suni
tartışmaları bırakalım bir yana. Bizi bir araya getirecek, birlikte
hareket etmemize vesile olabilecek binlerce ortak noktamız var. Biz
bu tartışmalarla hiçbir yere varamayız. Eğer farklılıklarımızı ön
plana çıkarırsak zaten bir araya da gelemeyiz." Bir dernek
yöneticisinin, "Türkiye'de türban takamadıkları için Viyana'ya
gelen kız öğrencilerin Türkiye'de türbanlı olarak ne zaman eğitim
görebileceklerine" ilişkin sorusunu yanıtlarken de Çelik, şunları
söyledi: "Türkiye'de cesaret ne için gösterilir? Biz bir Viyana
kuşatmasına gideriz orada cesaret gösterirsin. Bizim karşımızda bir
düşman kuvveti falan yok. Biz bir bütünüz. Yalnız Türkiye'de bu
mesele ile ilgili farklı bakış açıları var. Bir, başına türban
takanlar var, bir de kafayı türbana takanlar var... Şimdi, başına
türban takanlarla kafayı türbana takanlar birbirini ikna etmek
zorunda. Yani türban takan insanlar bunun bir siyasal simge
olmadığını, bunun kendisini diğer insanlardan özellikle ayırmak,
farklı görünmek için kullanılan bir şey olmadığını söyleyecekler.
Kafayı türbana takan insanlar da bu insanların gerçekten inançları
gereği başlarını örttüklerine inanmaları gerekiyor. Biz tabi kavga
ederek birbirimizle uğraşarak da meselelere yaklaşabiliriz ama bu
ülkenin hepimize ait olduğunu, birimiz kaptan köşkünde de olsak,
birimiz çarkçı başı kamarasında da olsak, birimiz yolcu da olsak bu
geminin içerisinde olduğumuzu düşüneceğiz ve gemiye zarar
vermeyeceğiz." Türban meselesinin "bir yasa meselesi" olmadığını
belirten Çelik, "Onun için bu ve benzeri meselelere ilişkin geçmiş
yıllarda Türkiye'de gereksiz tartışmalar oldu. İnsanlar
birbirlerini hırpaladı. Biz birbirimizi hırpalamadan ve
düşmanlarımızı sevindirmeden yol almak durumundayız" diye konuştu.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması konusunda bir süre önce
yaptığı açıklamanın hatırlatılması ve bu uygulamanın ne zaman
başlatılacağının sorulması üzerine ise Çelik, "Ben gelecek sene 12
yıla çıkarıyoruz demedim. Benim dediğim şuydu: AKP'nin parti
programında var zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılması... Hatta ben
şunu da söyledim: Keşke imkanımız olsa da buna okul öncesini de
dahil etsek ve Belçika'daki gibi keşke 15 yıl olsa" diye
konuştu.