Türbanı erkekler tartışıyor
Abone olAB'ye girmek için elinden gelen her şeyi yapan Türkiye'de "türban meselesi" bir türlü çözüme ulaşamadı. En çok dikkat çeken ise bu sorunu erkeklerin daha çok tartışması
17 Aralık’tan hemen sonra Avrupa’nın neler konuştuğuna bir göz
atınca, Türkiye’nin daha uzun bir süre gündemden düşmeyeceği açıkça
anlaşılıyor. Yeni yıla girerken, Avrupa’nın bu yıl da Türkiye’yi
konuşacağını söylemek kehanet sayılmaz. Anayasa’nın oylanmasından
türban meselesine kadar, Avrupa’nın karşı karşıya olduğu birçok
sorun, doğrudan ya da dolaylı olarak Türkiye’yi de dünya kamuoyunun
gündemine taşıyor. Avrupa ile ilişkileri çeşitli açılardan
tartıştığımız bir yıl boyunca, tartışmaktan kaçındığımız, bir konu
var ki, önümüzdeki yıldan itibaren, daha fazla karşımıza çıkacak.
Kadın ve türban. Kız kardeşler arasında bir dertleşme isteği ile
bugün türbandan söz etmek istiyorum. On yıl önce, türbanlı
kadınlarla haklar ve eşitlik meselesini daha fazla konuşurduk.
Seçimlerini kadın hakları ve eşitlik açısından da çözümlemek için
gayret sarf eden türbanlı kadın arkadaşlarla daha samimi ve
gerçekçi bir tartışma ortamına sahipken, AKP’nin iktidar olmasıyla
birlikte onlar sustu. Bu sohbetler sırasında, İslamcı siyasi
hareketler ile sol hareketler içindeki kadınların (eminim ki Kürtçü
hareket içinde de öyledir) çok benzer deneyimlerden geçtiğini fark
etmiştik. Her yerde olduğu gibi bu hareketler içinde de kadınlar
ikinci sınıftı. Bu yakınlaşma, tartışmayı ‘kadınlık durumu’
üzerinden devam ettirme fırsatını doğuracakken, AKP’nin ‘iktidar’
olması ve siyasi hesaplar samimiyeti bozdu. Son yıllarda, türbanlı
kadınlar adına tartışmayı erkekler götürüyor. Türbanın moda ile
buluşarak batıya alternatif bir doğu modernizminin habercisi
olduğuna dair sosyolojik tahlillerden, örtünmenin kadını
özgürleştirdiğine ilişkin bilimsel varsayımlara kadar çeşitli
iddiaların öne çıkan sahipleri erkekler. Biz sustuk ama dünyada
Müslüman kadınlar kendi durumlarını tartışıyor. * * * ‘ON yıl
türban taktım. Bu, ya takarsın ya ölürsün dayatmasıydı. Ne demek
olduğunu bilirim’ diye söze başlayan İranlı kadın yazar Çahdort
Cavan, Fransa’da yaşıyor. Antropolog ve roman yazarı. ‘Türbanları
Atın’ (A bas les Voiles) adlı kitabında, Müslüman kız çocuklarının
okul dışında örtünmelerini, ‘kültürel haklara saygı’ olarak kabul
ettiklerini söyleyen Fransız aydınlarına çatıyor. Cavan, cemaat
haklarının öne çıkartıldığı yerde bireysel hakların ayaklar altına
alındığını savunuyor. ‘Türban sorunu, okul ve laiklikten önce kendi
içinde bir sorundur. Türban sadece başı örten bir sembol değildir’
diyor Cavan ‘Neden Müslüman erkekler kadınların örtünmesini
istiyorlar? Türban neyi saklıyor? Neyi koruyor?.. Türban kadın ve
erkeğin alanlarını ayırıyor. Daha doğrusu kadının alanını
sınırlıyor... Kadını erkeğin gözünden saklıyor. Çünkü Müslüman kız
çocukları küçük yaşlardan itibaren, kendi varlıklarının erkekler
için bir tehdit oluşturduğu bilinciyle yetiştiriliyorlar.
Saçlarının bir tutamının bile erkekleri baştan çıkartmaya yeteceği,
bunun için kapanmaları gerektiği öğretiliyor onlara.’ Cavan
türbanı, ‘erkek olarak doğmamış olmanın aşağılanmasını yaşayan
kadınlık durumunun Sarı Yıldızı’ olarak niteliyor. Tıpkı Nazi zulmü
altında Avrupalı Yahudilerin taşımak zorunda oldukları ayrımcılık
damgası ‘Sarı Yıldız’ işareti gibi. * * * İRANLI bir kadın, Cavan,
türbanı bugüne kadar bizim pek tartışmadığımız bir açıdan
tartışmakla kalmıyor, ‘türbanları çıkartın’ çağrısı da yapıyor.
Oysa biz, liberalizm ve demokrasi adına, türbanın kadınları
özgürleştirdiği iddiaları karşısında, kem küm etmekten ileri
gidemedik. ‘Hangi özgürlük?’ diye soramadık. Bugün kadınların
örtünmeye zorlandığı hangi ülkede gerçek özgürlükten söz
edilebilir? İran’da mı? Afganistan’da mı? Savaştan hemen sonra
kadınların siyasette temsil edilmelerini isteyen Amerikalıların,
İslamcıların iktidara geleceğini anlayınca, uzlaşma uğruna
kadınları unuttuğu Irak’ta mı? Bu yıl sessizliğimizi bozalım.
Irkçılığın, aşırı milliyetçiliğin, dinci fanatizmin ve hepsine
çanak tutan vahşi liberalizmin görmezden geldiği ayrımcılıklara
karşı kız kardeşler arası diyalog ortamında, türban meselesini,
kadın erkek eşitliği açısından tartışalım. YAZI:Ferai TINÇ
HÜRRİYET