Türbanda söz sırası mağdur First Lady'de
Abone olÜniversiteye kaydı yapılmadığı için Türkiye'yi AİHM'e şikayet eden Hayrünnisa Gül, Köşke çıktıklarından beri ilk kez başörtüsü konusunda bu kadar açık konuştu.
Hayrünnisa Gül Avrupa parlamenterlerine hitap etmeden önce
uçakta gazetecilerle konuştu. Türban konusunda 'hoşgörü'nün altını
çiziyor: "Biz ayrımcılıktan çok çektik, gelecek nesiller bu
sıkıntıyı yaşamasın... Birazcık sukûnet sorunları
çözer"
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Gül, Avrupa
parlamenterlerine sesleneceği Strasburg'a doğru yola çıktığında
uçakta bulunan gazeteciler sorularını yanıtladı. Gazetecilerin
aklında en çok 'türban' konusu vardı.
Hayrünnisa Gül'ün seyahati de, türbanlı öğrencilerin üniversite
kapısından dönmeyeceği haberinin gündeme düştüğü
güne rastlayınca, gazetecilerin gündem konusu 'türban'
oldu.
Bilindiği üzere Hayrünnisa Gül de türbanı yüzünden okuyamayıp bunun
acısını çekenlerden....
HERKES BİZİ KONUŞUYOR
Sabah gazetesi muhabirinin, 'Eğitim Her Engeli Aşar' isimli bir
kampanya yürüterek sadece bir yılda, Türkiye genelinde eğitimdeki
engelli sayısının yüzde 30 artmasını sağlayan Hayrünnisa Gül ile
uçakta yaptığı sohbetin ana konusu da türban oluyor....
Bugün gelinen noktada duygularını şöyle özetliyor:
"Biliyorsunuz bizim nesil bunu yaşadı. Ayrımcılık kadar
insanın içini acıtan hiçbir şey yok. Şimdi bırakalım da bir sukûnet
olsun. Kendi kendine bakın bu iş hallolabiliyor. Gelecek nesillere
yazık... Benim bütün duam gelecek nesiller bunu yaşamasın. Hep
beraber, iç içe, birbirimizi severek hoşgörüyle bunu aşalım. Bizim
toplumun en çok ihtiyacı olan şey hoşgörü ve sevgi... Birbirimizi
seversek Türkiye sıçrama yapacak, hiçbir sorun kalmayacak. Bakın
neler yaşandı, ekonomik, sağlık, sosyal alanda Türkiye çok saygı
duyulan bir ülke haline geldi. En son ABD'deydik. Herkes Türkiye
hakkında konuşuyor. Gurur duyuyorsunuz. Biz enerjimizi boşa
harcamışız. Böyle lüzumsuz konular olmasa kimbilir daha neler
yapılacak. Yazık değil mi?.. Niye enerjimizi bunlarla harcayalım?
Kaç sene ve kaç konu... Birazcık sukûnet olsa, herkes hoşgörülü
davransa, demek ki bunlar yaşanmayacak."
VAKTİM OLSA ŞİMDİ OKURUM
Hayrünnisa Gül çok istediği halde türban yüzünden okuyamadığından,
Türkiye'nin okuyamayan çocuklarına büyük hassasiyet gösteriyor ve
köşke gelen her mektupla tek tek ilgileniyor. Bazen bir hikâye
yüzünden ağlıyor, ücra mezrada da olsa o çocukları bulup
okumalarını sağlıyor.
ŞİMDİ OKUMAK İSTEMEZ MİYDİ?
"Okumak çok kutsal bir duygu. ABD'de Mehmet'in okula gittik.
Gerçekten şu yaşımda zamanım olsa, inanın hiç üşenmem tekrar okula
başlarım. O kadar seviyorum ki... Ne olursa olsun okumak isterdim.
Oradaki atmosfer sizi çok etkiliyor.... Kolay değil... Mehmet ders
çalıştığı için gece bir buçuk saat uyumuş. Ama o atmosferi görünce
'Aman oğlum kıymetini bil' diyorsun.
FARKLILIKLAR ZENGİNLİĞİMİZ
Peki ya toplumun onlar ve bizler, 'öteki' diye kamplara ayrılması
konusunda Hayrünnisa Gül'ün düşüncelerini neler?
"Ben diyorum ki sessiz kalalım. Kendi kendine hallolacak
inanıyorum... Sağduyu ve hoşgörü bu işi çözecek. Sadece bu konuda
değil her konuda... Biz eğer sağduyulu, sevgiyle yaklaşırsak
çözülecek. Ötekileştirmeyi bir kısım insan yapıyor bence. Hepimizin
ailesinde her tür insan var ve onları seviyoruz. İnsan bir
parçasından vazgeçebilir mi? Hayır vazgeçemez. Bir elin parmakları
eşit değil, değil mi? Ben zenginlik olduğuna inanıyorum. Hayran
oluyorum. Amerika bunu böyle hallediyor. Çeşitlilik bizim
zenginliğimiz. ABD'nin zenginliği de çeşitliliğinden geliyor."
"KONSEY'E ÇOK ALIŞKINIM"
Gül Ailesi'nin hayatında Avrupa Konseyi'nin özel bir yeri olduğunu
da Hayrünnisa Gül'den öğreniyoruz...
"Avrupa Konseyi'nde Abdullah Gül 10 yıl daimi üyelik yaptı.
Pro merito madalyası var. İlk gittiğimizde küçük oğlum Mehmet 3
aylıktı. Hiç unutmuyorum İsmail Cem'le beraber... O zaman sosyal
faaliyetler oluyor ben de kucağımda bebekle katılıyordum.
İkincisinde İspanya'ya gitmiştik. İngiliz bir karı koca vardı
soruyorlardı 'Lütfen söyle misiniz çocuklar hep böyle uslu mu
oluyor?' Her gittiğimiz ülkeye 40-50 kişilik grupla gidiyorduk.
Mehmet grubun maskotu olmuştu. Ben aslında orayı yadırgamıyorum,
evimde hissediyorum çok alışık olduğum için. İnşallah
heyecanlanmam."