Türban yazarları birbirine düşürdü
Abone olSabah yazıişleri müdürü Balçiçek Pamir'in İran'da çektirdiği tesettürlü fotoğrafın gazetede yayınlanmasını eleştiren köşe yazarlarına Emre Aköz'ün cevabı ağır oldu.
EMRE AKÖZ'ÜN SABAH'TA YAYINLANAN YAZISI... Takoz kafa! Haberi
biliyorsunuz: Sabah'ın yazıişleri müdürlerinden Balçiçek Pamir,
Başbakan Erdoğan'ın gezisini izlemek için İran'a gitti. En azından
röportaj yaparken çekilen fotoğraflarından da hatırlayacağınız gibi
Pamir 'başı açık' bir kadındır. Bundan birkaç yıl önce bir Türkbükü
iskelesinde karşılaşmış, birlikte güneşlenmiştik; üstünde bikinisi
vardı. Ancak Pamir, İran gezisinde 'tesettüre' girdi. Niye? Çok mu
hoşuna gitmişti yaz sıcağında kapanmak? Hayır. Ancak o ülkenin
kuralları bunu gerektiriyordu: "Bir kadın İran'da açık dolaşamaz."
Sonra da 'tesettürlü' haliyle bir fotoğraf çektirdi Pamir. Niye?
Çünkü bu onun için de, bizim için de 'ilginç' bir durumdu. Pamir'i
hiç böyle görmemiştik. Ve fotoğraf Sabah'ta yayınlandı (28 Temmuz).
Gelelim benim tavrıma... Bir kadının zorla 'kapatılması' kesinlikle
onaylamadığım bir durum. Benim anlayışıma göre devlet,
vatandaşlarının nasıl giyineceğine karışamaz. İsteyen örtünür,
isteyen açılır. İran'da ise böyle 'demokratik', 'çoğulcu' bir
anlayış yok. Yerli-yabancı tüm kadınlar devlet zoruyla kapatılıyor.
Bence vahim bir durum ama 'gerçek' bu. Hal böyleyken... Cumhuriyet
yazarı Hikmet Çetinkaya ile Hürriyet yazarı Emin Çölaşan, Balçiçek
Pamir'in fotoğrafını dün dillerine doladılar. Neler mi dediler?
Tahmin edeceğiniz şeyler: "Bu kadarını İslamcı-şeriatçı yayın
organları bile bugüne kadar yapmamıştı." (Çölaşan) "Öyle
giyinmemeli, İran'a gitmeyi reddetmeli ve böylece laik demokratik
cumhuriyetin değerlerini korumalıydı." (Çetinkaya) Acaba şu
örneklere ne diyecekler? * 'Laik demokratik cumhuriyet'e sahip
çıktığından en küçük kuşku duymadığımız Milliyet'in, aynı gezi için
İran'a gönderdiği kadın muhabir Elçin Ergün oralarda 'açık' mı
dolaştı sanıyorsunuz? * Aynı şekilde Akşam da İran'a bir kadın
muhabiri, Şerife Üstüner'i yollamıştı. O da mecburen kapanmadı mı?
Ne o? "Ama onların 'kapalı' fotoğrafları gazeteye basılmadı" mı
diyorsunuz? O zaman gelin arşive bakalım... Tarih Kasım 1995..
Hürriyet muhabiri Ayşe Arman yazı dizisi hazırlamış: "İran'dan
geliyorum: Kara Çarşaf İçinde Renkli Kadınlar." Diziyi Kutup
Dalgakıran'ın çektiği 'çarşaflı Arman' fotoğrafları süslüyor.
Diyelim ki Arman'ın yaptığını cumhuriyete karşı 'bilinçsizlik' ve
'densizlik' olarak görüyorsunuz. Peki İspanya Dışişleri Bakanı Ana
Palacio, İran gezisinde (Nisan 2003) kapanmadı mı? İşte
Cumhurbaşkanı Hatemi ile çekilmiş fotoğrafı... Söyleyin bakalım:
Ana hanım demokratik İspanya'yı yıkmak mı istiyor? Doğrusu işi zor:
Önce milyonlarca Hıristiyan'ı İslam'a döndürecek, sonra da 'şeriat'
ilan edip zorla kapatacak! Ben bu takoz kafalardan bıktım valla!
(Not: Aslında bunların niyeti üzüm yemek değil, bir punduna getirip
Sabah'a saldırmak. Niye mi saldırıyorlar? Çünkü Sabah, demokrat
çizgisiyle, hem Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik ilkesine sahip
çıkıyor... Hem de ülke halkının farklı inançlarına ve yaşam
tarzlarına saygı gösteriyor. İşte onlar için bu, tahammül edilemez
bir durum. Şimdi ellerine bir fırsatın geçtiğini sanıp kalem
oynatıyorlar ama zihniyetleri takoz olduğu için böyle abuk iddialar
çıkıyor ortaya.)