Türban politik bir üniforma

Avrupa Parlamentosu Üyesi Ozan Ceyhun, Fransa ve Almanya'da olduğu gibi Türkiye'de de türbanın ''politik bir üniforma'' olduğunu, bu konuda kimsenin Avrupa Birliği'nden ümit beklememesi gerektiğini söyledi. Ozan Ceyhun, ziyaretlerde bulunmak üzere geldiği Adana'da, Avrupa'da gündeme taşınan türban konusundaki gelişmeleri ve bu konuda Türkiye'ye yönelik yaklaşımları değerlendirdi. Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in ''Öğretmenlerin okullarda türban takmalarına izin veremem'' açıklamalarına dikkati çeken Ceyhun, sorunun öğretmenlerin tutumundan kaynaklandığını vurgulayarak, ''Devlet okullarının tarafsızlığına inandığımız için bu olaylara izin verilmiyor'' dedi. Çocukları yetiştirenlerin politize edilmiş dini sembolleri taşımaması gerektiğini belirten Ceyhun, şöyle devam etti: ''Toplumun huzur içerisinde yaşaması için bu önemli. Bu nedenle okuluna türbanla gitmek isteyen Afgan'a karşı da net bir tavır sergiliyoruz. Fransa Cumhuriyeti kurulduğundan günden bugüne kadar laik bir devlettir. Bu nedenle okullarında tarafsızlığı bozacak hiçbir olaya izin vermiyorlar. Belli bir Müslüman kesim türbanı politik amaçlarına sembol olarak kullanmaya kalktığı için bu konular tartışılıyor.'' Türkiye'de de bazı sıkıntılar bulunduğunu ifade eden Ceyhun, başörtüsü ile karıştırılmaması gerektiğine de dikkati çekerek, ''Türban, başörtüsü değil. Türban politik bir üniforma ve tutucu, dogmatik bir İslamı temsil ediyor'' dedi. Türbana üniversitelerde izin verilmesine karşı olduğunu ifade eden Ceyhun, ''Bu konudaki yasaklanmayı anlıyorum. Buna izin vermek demek, 5 yıl sonra türbanlıların yarattığı antidemokratik ortamda mini etekli bir kızın üniversiteye gidememesi anlamına gelir'' dedi. Ceyhun, ''Türkiye'de kimse yanlış rüyalara kapılmasın. Türban gibi politik semboller için kimse AB'den bir şeyler ümit etmesin. Çünkü, AB içerisinde bunlara yer yok'' diye konuştu.