Michelle Roberts
BBC Sağlık muhabiri
34 çift üzerinde araştırma yapan İngiliz uzmanlar, yaşı
ilerleyen kadınlarda IVF işlemi uygulanabilmesi için yumurtalıkları
harekete geçirmek üzere kullanılan ilaçların, yumurtanın genetik
yapısını bozabildiğine inanıyorlar.
Araştırma kapmasındaki kadınların hepsi de 31 yaşından büyüktü
ve kendilerine yumurtalıklarının çalışması için ilaç
verilmişti.
Bebeklerde Down Sendromu olasılığı annenin ilerleyen yaşıyla
orantılı ve özellikle 35 yaşından büyük kadınların Down sendromlu
bebek doğurma olasılığı daha yüksek.
Araştırmacılar döllendirilen yumurtalar üzerinde yaptıkları
incelemelerde bazı genetik hatalar saptadılar. Bu hatalar, ya
hamileliğin son bulmasına ya da bebeğin genetik bozuklukla
doğmasına yol açıyor.
Hatalı yumurtaların 100'ü üzerinde yapılan incelemeler, 21.
kromozomda ekstra bir kromozom daha bulunduğunu gösterdi. Bu da
Down sendromuna yol açıyor.
Ancak, doğal yolla hamile kalan ilerlemiş yaştaki kadınların
bebeklerinde görülebilen Down sendromundan farklı olarak, tüp bebek
yönetimiyle dünyaya getirilen Down sendromlu bebeklerde gözlenen
genetik hataların çok daha karmaşık olduğu kaydedildi.
Araştırmacılar, bu durumdan yapılan tedavinin sorumlu
olabileceğine inanıyorlar.
'Doktorlar daha dikkatli olmalı'
Avrupa Üreme ve Embriyoloji Derneği'nin İsveç'te yapılan yıllık
konferansında dile getirilen kuşkuların doğruluğu konusunda daha
ileri çalışmalar yapılması gerektiği vurgulandı.
İngiliz doktorlar IVF işlemi için yapılan tedavinin risk
boyutlarının tam olarak bilinmediğini ama yalnızca Down sendromuna
değil, diğer başka genetik sorunlara da yol açabileceğini
söylüyorlar.
Konu üzerinde uzman olan, London Bridge Üreme, Jinekoloji ve
Genetik Merkezi'nden Prof. Alan Handyside, araştırmacıların
kuşkularını destekleyen başka sonuçlar alınırsa, bunun IVF işlemi
uygulayan doktorların daha dikkatli hareket etmelerini
gerektireceğini söylüyor.
Araştırmacılar bu çalışmanın, hangi kadınların IVF tedavisi
yerine, yumurta bağışıyla hamile kalmasının daha yararlı olacağını
saptamada yardımcı olacağını belirtiyorlar.
Almanya Bonn Üniversitesinden Prof. Joep Geraedts de,
araştırmanın sonucunu, sağlıklı bir hamilelik ve doğum umudu
içindeki çiftlere yardımcı olacak büyük bir adım diye niteledi.