Tunceli'de Gülen cemaatine isyan!
Abone olTunceli'de Fethullah Gülen cemaatinin faaliyetlerine tepki var.
Tunceli'de, Muharrem ayının son gününde aşure dağıtan
Dersim Kültür Derneği Başkanı Ali Mükan, Gülen Cemaati'nin halkın
kutsal saydığı isimleri kullanarak dershane, okul ve dernek gibi
yerler açtığını ileri sürdü.
Cemaatin, Tuncelililer üzerinde etkili olmaya çalıştığını
savunan Mükan'ın sözleri dikkat çekiciydi:
"Dersimliler açısından kutsal olan isimler, modern
Yezitlerce, Hızır paşalarca kullanılıyor."
"DEĞERLERİMİZ UTANMAZCA KULLANILIYOR"
Tunceli'de, Aleviler için kutsal sayılan Muharrem ayının son
gününde Dersim Kültür Derneği, şehir merkezinde aşure dağıttı.
Aşure dağıtımının ardından, Yeraltı Çarşısı üzerinde yapılan basın
açıklamasında konuşan Dersim Kültür Derneği Başkanı Ali Mükan,
Tuncelili'lerin bu duruma sessiz kalmayacağını belirterek
şunları söyledi:
"Dersimliler açısından kutsal olan isimler modern Yezitlerce, Hızır
paşalarca kullanılıyor. 1938 ve 1994 yıllarından bugüne uzanan
zulüm ve asimilasyon politikaları, şimdilerde daha sinsice içimize
sızıyor. Atalarımızın canları pahasına koruyup bizlere emanet
ettiği değerlerimiz, pervazsızca ve utanmazca kullanılıyor.
Zulüm ve katliamlarla teslim alamadıkları Dersim'i kılık
değiştirerek, içimizden biri gibi görünerek teslim almaya
çalışıyorlar."
"DEMOKRASİ ADI ALTINDA ASİMİLASYON"
AK Parti'nin 'demokrasi' adı altında asimilasyonu daha da
derinleştirdiğini ileri süren Mükan, Tunceli Üniversitesi
aracılığıyla sürecin hızlandırıldığını gözlemlediklerini belirtti.
Mükan şöyle devam etti:
"Tunceli Üniversitesi'nde kadrolaşmanın sistematik bir hal aldığı
bu süreçte, bir yandan da Dersimliler Hızır paşa, Yezit sofrasına
davet ediliyor. Gülen Cemaati eliyle açılan okullar,
dershaneler, yurtlara Dersim halkınca kutsal sayılan 'Haydar',
'Munzur', 'Düzgün', 'Sarısaltık' isimleri veriliyor.
Dersim'e sefere çıkanlar şimdilerde bu sinsi politikalarla zafer
peşindeler. Onlar ki bizlerden aldıkları vergilerle onyıllarca
ayakta tuttukları Diyanet İşleri eliyle asimilasyonu derinleştiren,
onlar değil mi ki zorunlu din dersleri ile çocuklarımıza Sünniliği
dayatan. Onlar değil mi ki, 'çümbüş evi', 'mum söndü' gibi
kavramlar ile inancımıza ve kültürümüze hakaretler eden. Düzgün
Baba'nın, Ana Fatma'nın, Munzur Baba'nın mirasını
kirletmelerine izin vermeyelim. Hep birlikte bu cemaatlere karşı
mücadelemizi yükseltelim."