Tunceli dağları kadın komandolara emanet
Abone olTunceli’de konuşlu, tamamı profesyonel personel subay, astsubay ve uzman erbaştan oluşan, Kartal Yuvası olarak anılan Türk Silahlı Kuvvetler...
Tunceli’de konuşlu, tamamı profesyonel personel subay, astsubay
ve uzman erbaştan oluşan, Kartal Yuvası olarak anılan Türk Silahlı
Kuvvetleri’nin göz bebeği 4’üncü Komando Tugayı’nda 4 kadın komutan
görev yapıyor. Kadın komutanlar, gerektiğinde operasyonlara
katıldığı gibi aralarında roketatar ve bombaların da bulunduğu her
türlü silahı kullanıyor, güven artırıcı ve dağcılık parkurlarını da
başarıyla tamamlıyor.
4’üncü Tugay Komutanlığı’nda görevli Astsubay Kıdemli Çavuş Nihal
Kenar, Yüzbaşı Emine Kalkan ve üsteğmenler Özge Erdoğan ile Tuğba
Öksüz kadın olmalarına rağmen askerlik görevlerini erkeklerden geri
kalmayarak yerine getiriyor. Askerlik mesleğini seçen kadın
komutanların tercih sebeplerinin başında üniformaya duydukları
saygı geliyor. Türkiye’nin çeşitli illerinden gelerek Tunceli
dağlarında aynı kaderi paylaşan kadın komutanlar, vatan savunması
için terörün yoğun olduğu Tunceli dağlarında korkusuzca görev
yapıyor. Kadın komutanlar, erkek askerler gibi eğitimlerini
sürdürüyor. Tunceli’nin sarp kayalıkları ve ürkütücü
ormanlıklarında operasyon için hazırlık yapan erkek meslektaşları
ile birlikte eğitim gören kadın komutanlar, eğitimlerinde gerçek
silah kullanıyor. Tunceli dağlarının kadın kartalları olarak anılan
4 kadın subay, 4’üncü Komando Tugayı’nın göz bebekleri olarak görev
yapıyor.
“BABAM SAĞ OLSAYDI GURUR DUYARDI”
Eskişehirli ailenin 2 kızından biri olan ve küçük yaşta babasını
kaybeden 28 yaşındaki Astsubay Kıdemli Çavuş Nihal Kenar, erkek
kardeşleri olmadığı için babasının kendisini erkek gibi yetiştirmek
istediğini hatırladığını belirterek, asker olduğunu babası görmüş
olsaydı, gurur duyacağını ifade etti. 13 yaşında babasını kaybeden
ve 22 yaşında 2008 yılında Balıkesir Astsubay Meslek Yüksek
Okulu’ndan mezun olarak askerlik görevine başlayan Nihal Astsubay,
“Ben Eskişehirliyim. Ailemde hiç asker yok ama çocukluğumdan
itibaren üniformalı mesleklere karşı bir hayranlığım vardı. Bunda
babamın etkisi de olabilir. Küçükken bizi erkek gibi yetiştirmek
istediğinden bahsederdi. Bir arkadaşım, sohbet sırasında TSK’nın
bayan subay alımından bahsetti. Ben de aynı gün müracaatımı yaptım.
Şu an buradayım. Erkek kardeşim yok, 2 kız kardeşiz. Babam yaşıyor
olsaydı benimle gurur duyardı. Eğitimlerimiz başta çok zordu.
Erkeklerin çoğunlukta olduğu bir meslekte onlara ayak uydurabilmek
için biraz daha fazla fiziksel çaba harcamamız gerekiyordu. Ama şu
an o açığı kapattığımızı değerlendiriyorum. Tunceli’de olmaktan çok
mutluyum. Burası çok güzel bir yer ve çok memnunum. Askerlik zor
bir meslek, hem annelik hem de asker eşi olmak zor. Eşimin asker
olması nedeniyle bir birimizi daha iyi anlıyoruz. Çocuğumuzla
ilgili zaman zaman sıkıntılarımız oluyor ama aile desteği burada
devreye giriyor. Annelerimiz sayesinde gözümüz arkada kalmadan
görevimize devam ediyoruz” dedi.
"ASKERLİĞİ SEÇTİĞİMDEN AİLEMİN HABERİ YOKTU”
Liseden sonra asker olmaya karar veren ve 18 yaşında askerliğe
giriş yapan 26 yaşındaki Muhabere Üsteğmen Özge Erdoğan mesleğe
girişini anlattı. Üsteğmen Özge, “Ortaokulda askeri liselerin
gazetede ilanını gördüğümde asker olmaya karar vermiştim. Askeri
liseye bayan alınmadığı için bu hayalimi bir süre erteleyip liseden
sonra üniversite sınavı döneminde başvurumu yaptım. ÖSS formunda
askeri okulları işaretlediğimde önce ailemin haberi yoktu.
Kazandıktan sonra eve mektup geldiğinde öğrendiler. Çok şaşırdılar,
tedirgin oldular ama başarılı olduğumda da her zaman arkamda
durdular. Okulda erkek sayısı bayan sayısına göre çok fazla.
Genelde kısımlarda ya bir, ya da iki bayan oluyor. Eğitimlere de o
şekilde çıktığımız için bütün eğitimlere katılıyorduk. Eğitimler
başlarda çok zordu. Özellikle intibak eğitimlerimizde çok zorlandık
ama kondisyon kazandıkça yavaş yavaş alıştık. Tunceli’ye gelirken
merak ve tedirginlikle geldim. Buraya geldiğimizde zannettiğimiz
kadar ürkütücü olmadığını anladım. Muhabere bölüğünde takım
komutanıyım, bir takım kadar personelim var ve onlarla birlikte
eğitim, spor ve atışlar yapıyoruz. Muhabere iletişim demek, bende
karargah ve birlikler arasındaki iletişimin eksiksiz sağlanması
için çalışıyorum” şeklinde konuştu.
“ASKERİZ AYNI ZAMANDA ANNE VE EŞİZ”
Eşi de kendi gibi Yüzbaşı olan ve 11 yıldır Türk Silahlı
Kuvvetleri’nde görev yapan 28 yaşındaki Emine Kalkan’ın tek
şikayeti kızına istediği kadar vakit ayıramaması. 2003 yılında Kara
Harp Okulu’ndan mezun olduğunu ifade eden Emine Yüzbaşı, “Ankara,
Diyarbakır ve Sivas’ta görev yaptıktan sonra 2012 yılında
Tunceli’ye atandım. Evliyim, eşim Jandarma Yüzbaşı ve 7 yaşında bir
kızım var. Üniformaya karşı her zaman bir saygım ve hayranlığım
vardı. Kara Harp Okulu’nda bayanların öğrenim görebileceğini
öğrendiğimde heyecanlandım. Hemen müracaat ettim ve kazandım.
Askeriz, aynı zaman da bir anne ve eşiz. 7 yaşında bir kızım var,
bazen kızıma fazla vakit ayıramıyorum. Hayatımızı mesleğimize göre
yaşıyoruz. Kızımız da bu hayatı bizimle birlikte paylaşıyor. Benim
görevim ikmali sağlamak. İkmalde meydana gelebilecek bir aksaklık
muharebe etkinliğimizi doğrudan etkileyeceğinden bu görevimizi
hassasiyetle yerine getirmeye çalışıyoruz” dedi.
ODTÜ’YÜ KAZANDI, HARP OKULU’NU BIRAKMADI
26 yaşındaki Üsteğmen Tuğba Öksüz de 2010 yılında Kara Harp
Okulu’ndan mezun olduğunu söyledi. Öksüz, "İzmir’de 1 yıl sınıf
okulunda öğrenim gördüm. Daha sonra öğrenci olduğum yerde 2 yıl
takım komutanlığı yaptım. Geçen yıl Tunceli’ye tayin oldum, fakat
bir kızım dünyaya geldi ve doğum iznine ayrıldım. Bu nedenle biraz
geç katıldım. Yaklaşık 1 yıldır Tunceli’de merkez şube müdürlüğünde
görev yapıyorum. Asker olma kararımda ailemden çok etkilendim.
Ailemde asker kökenli bir kişi yok ama annem ile babam üniformaya
hayranlar. Harp Okulu’na bayan alındığını öğrenir öğrenmez hiç
tereddüt etmeden müracaat ettim ve okula girdim. İntibak eğitiminde
ODTÜ’yü kazandığımı öğrendim. Arkadaşlarım ve ailem benim geri
döneceğimi düşündü. Ancak ben severek ve isteyerek devam ettim.
Hala da bu meslekte olmaktan gurur duyuyorum” diye konuştu.
EŞLERİ DE GURUR DUYUYOR
Astsubay Kıdemli Çavuş Nihal Kenar’ın eşi Yüzbaşı Cihan Kenar da
aile yaşantıları ile ilgili bilgi verdi. Kenar, “Biz işimizi işte
bırakmaya çalışıyoruz. Eve geldiğimiz de daha çok çocuğumuzla
ilgileniyoruz. Sosyal aktivitelere katılmaya çalışıyoruz. Daha çok
eşim ve çocuğumla vakit geçirmeye çalışıyorum. Eşimle asker olmadan
önceden tanışıyorduk. Bana asker olmak istediğini ve 5 kişinin
alınacağını, kadın astsubaylık sınavına katılacağını söyledi. Ben
kazanacağını tahmin etmiyordum, fakat kazandı ve birlikte mesleği
sürdürüyoruz” şeklinde konuştu.
Yüzbaşı Emine Kalkan’ın eşi Jandarma Yüzbaşı Fatih Kalkan ise,
“Jandarma subayı olarak 4. Komando Tugayı’nın tüm personeli ve
eşimle gurur duyuyorum. Çok fazla zorluk yaşamıyoruz. Mesai sonrası
aile hayatına odaklanıyoruz. Eşim nöbetçi olduğunda kızıma bakıyor
ve onunla vakit geçiriyorum. İşimiz dışında kalan zamanda ailemle
vakit geçirmeye çalışıyorum. Şu ana kadar çok fazla bir zorlukla
karşılaşmadık” dedi.
(İHA)