Tunceli adı için ilginç öneri

Galatasaray Üniversitesi Öğretim görevlisi Doç. Ümit Kocasakal, Tunceli'nin Tun'u ve Dersim'in Sim'i birleştirilerek adının Tunsim olarak değiştirilmesini istedi.

Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar’ın birlikte hazırlayıp sundukları 32.Gün’de bu hafta, gündemin sıcak maddeleri masaya yatırıldı.

Star Gazetesi yazarı Mehmet Metiner, Vatan Gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat, Galatasaray Üniversitesi Öğretim görevlisi Doç. Ümit Kocasakal ve Yazar Evrim Alataş'ın katıldığı programda açılım, Tunceli isminin değiştirilmesi, yargıda dinleme krizi gibi konular tartışıldı.

Açılım bizi nereye götürüyor?

Star Gazetesi yazarı Mehmet Metiner: Başörtülüyü başörtülü, başı açığı başı açık, Türk'ü Türk, Kürt'ü Kürt olarak devletin tanımlamadığı herkesin kendi tanımını kendisinin belirlediği Herkesin karşısındakiyle kendisini eşit gördüğü demokratik bir ülkeye gidiyoruz.

Galatasaray Üniversitesi Öğretim görevlisi Doç. Ümit Kocasakal: Ben kendimi herkese tahammül etmek zorunda hissetmiyorum. Açılım konusunda baştan beri olanları göz önüne alınca bu ülkenin bölünmeye gittiğini söyleyebiliriz. Sürekli olarak etnik ve dini kimliklerin ön planda tutulması bir ayrışma projesidir.

Mehmet Metiner: Herkes birbirine birbirine tahammül etmek zorunda değil ama herkes kendisini karşısındakiyle eşit görmeli.

Mine Kırıkkanat: Kürtler sosyal, kültürel, ekonomik taleplerinde çok haklılar. Ancak toplumsal yapı olarak buna hazır değiliz. Dersim konusu gündeme geldikten sonra hava alanlarında Kürtçe anons yapılması da istendi. Bir ülkede 80 tane dil konuşulmaz. Gidişat bölünme yolunda.

Ayrılacaksak savaşmadan oturup konuşarak ayrılalım. Cesur bir milletvekili çıksın Meclis'e referandum önerisi versin. Ülke bölünsün mü bölünmesin mi vatandaşlara sorulsun.

Kocasakal: Etnisite ile nasyonaliteyi ayıramıyoruz. İnsanlara terörle bir yere varılamaz demek aptallıktır. PKK ciddi bir psikolojik zafer kazandı. İkinci Cumhuriyetçi aydınların sayesinde sahada yenemediği askeri psikolojik olarak yıprattı. Böyle kardeşlik ve barış projesi olur mu? DTP'nin eş başkanlarından bir tanesi isteklerimiz yerine gelmezse bugüne kadar büyük kentlerde çok kan dökülmedi, korkarım ki bundan sonra olabilir diyor. Devleti tehdit ederek bu proje yürümez.

Bilgisizce İRA örneği veriliyor ancak İngiltere, İRA silahlarını kurulan komisyona bırakmadan masaya oturmadı.

Alataş: Kan tek taraflı akmadı. Bu ülkede kendi vatandaşıyla, kendi devletiyle çatışma durumu var.

Kırıkkanat: Bir anlaşma taraflardan bir tanesini koşulsuz affederek yapılmaz. Bu akan kanı reddetmek olur. Silah bırakması teslim olması lazım. Gelenleri çiçekle karşılayarak çözüm olmaz.

Alataş: Devlet 30 tane timi dağdan indiriyoruz deseydi o halk onları da böyle karşılardı. Orada gelenler asker olsaydı yine coşkuyla karşılanırdı.

Kocasakal: Bence linç ederlerdi..

Metiner: PKK eski Türkiye'ye ait bir örgüt. Dağda kalmasına gerek kalmadı. PKK'nın bitirilmesi için iki yol var. Ya dağdakileri imha edeceğiz. Daha önce yapılmaya çalışıldığı gibi. Ya da dağdan inen vatandaşlara onurlu bir iniş sağlanmalı. Birinci yol seçilirse daha çok kan akar. Bu yüzden yönetici kadro hariç silahını bırakıp gelenleri affetmeliyiz.

Kırıkkanat: Silahını bırakıp teslim olmaları af için yeterli olmaz. Yargılanmalı affedilmeleri gerekiyorsa mahkeme affetmeli..

Birand: Tuncelinin eski adı verilirse insanları nasıl etkiler?

Alataş: Dersimliler Tunceliliyim demeye alışmadılar.

Metin: Dersim isminin sembolik önemi vardır. Kürt devleti için bir ayaklanma olmamıştır. Devlet otoritesini sağlamlaştırmak için baskı kurmuş insanları bastırmıştır. Dersim bir katliamdır, bir Kerbala'dır. Yaşananlar isyan değildir. Gerekirse Dersimlilerden özür dilenmelidir.

Kırıkkanat: Dersim'de inanılmaz bir şiddet yapımıştır devlet bu şekilde orantısız güç kullanamaz. Tunceli Dersim isimlerini birlikte kullanılırsa sorun çözülür.

Kocasakal: Bence Tunceli'nin TUN'unu Dersim'in SİM'ini alalım TUNSİM olsun. Her yerin ismini değiştirmeye kalkarsak başta şu Türkiye'nin ismini değiştirelim.