Tuncel, Ramazan Akyürek'i suçladı
Abone olHrant Dink'in öldürülmesi davasında Erhan Tuncel, dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'i suçladı, “Soruşturmanın genişletilmesine engel oldu" dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın YönetmeniHrant Dink'in
öldürülmesine ilişkin davada verilen kararın Yargıtay tarafından
kısmen bozulmasının ardından, 2'si tutuklu 18 sanığın yeniden
yargılanmasına devam edildi.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, Çağlayan'daki İstanbul
Adalet Sarayı'nın büyük salonunda yapılan duruşmaya, sanıklardan
Erhan Tuncel, Yasin Hayal, Zeynel Abidin, Ersin Yolcu, Osman Hayal
ve Tuncay Uzundal ile Dink ailesinin avukatları katıldı.
15 sayfalık yazılı savunmasını okuyan sanık Erhan Tuncel,
cinayetle ilgili devam eden soruşturmada savcıya ifade verdiğini ve
tanık koruma programına alındığını söyledi. Savunmasında dönemin
İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'i
suçlayan Tuncel, “Soruşturmanın genişletilmesine engel olmuştur"
dedi.
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant
Dink'in öldürülmesiyle ilgili davanın Yargıtay'ın bozma
kararından sonraki ikinci duruşması bugün görülüyor.Yargıtay 9.
Ceza Dairesi davaya bakan mahkemenin 'örgüt yok' kararını
sanıkların terör örgütü değil suç örgütü üyesi oldukları
gerekçesiyle bozmuştu.
İki tutuklu sanık getirildi
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda görülen duruşmaya
tutuklu sanıklar Erhan Tuncel ile Yasin Hayal getirilirken 4
tutuksuz sanık da duruşmada hazır bulundu. Kimlik tespitinin
ardından mahkeme sanıklara söz hakkı verdi.
Tuncel: "Savcı tanık koruma programına aldı"
Sanık Erhan Tuncel, 15 sayfalık yazılı savunmasını
okudu. Tuncel, geçtiğimiz hafta cinayetle ilgili devam eden
soruşturmada savcıya ifade verdiğini ve tanık koruma programına
alındığını söyledi.
Tuncel: "Jandarma ile ilgim yok"
Dink cinayetinin bir yapı tarafından gerçekleştirildiğini
söyleyen Erhan Tuncel, bu yapının kendisini dublör olarak
yargılattığını savundu. Jandarmanın cinayetle bir ilgisi
bulunmadığını ileri süren Tuncel, Trabzon emniyetindeki görevlileri
suçladı. “Karşımızda polis yok cinayet şebekesi var" iddiasında
bulunan Tuncel, “Benim yargılanmam ve bu yapıyı kuranların
yargılanmaması için ellerinden geleni yapıyorlar" dedi.
"Kamu görevlilerini saydı, haklarında değerlendirme
yaptı"
Cinayetin işleneceğine dair gerekli bilgileri verdiğini ve
operasyon yapılması gerektiğini söylediğini belirten Erhan Tuncel,
dosyada adı geçen bazı kamu görevlilerini sıraladı. Dönemin
İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'tan
Trabzon'da bağlantılı olduğunu belirttiği istihbarat görevlilerine
kadar isimleri sıralayan Tuncel'in, “Şaibelidir, olaydan bilgisi
yoktur, bu yapıyı kuracak imkan ve kabiliyeti yoktur" şeklinde
konuştu. Muammer Güler'in olaydan bilgisi olmadığını belirten
Tuncel, “Şu an milletvekilidir. Bir milletvekilinin bu
organizasyonu kuracak imkan ve kabiliyeti bulunmamaktadır"
dedi.
"Soruşturmanın genişletilmesine Akyürek engel
oldu"
Tuncel, Celalettin Cerrah'ın olay öncesiyle ilgili bilgisi
olmadığını ileri sürdü. Cerrah'ın gerekli soruşturmayı yürüttüğünü
savunan Erhan Tuncel, “Soruşturmayı genişletmek istemiş
ancakRamazan Akyürek tarafından engel olunmuştur"
diye konuştu.
Erhan Tuncel, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'ı
ise “Şaibelidir, görevinden alındı. Bu yapıyı kuracak imkan ve
kabiliyeti yoktur" şeklinde niteledi.
Ramazan Akyürek'i suçladı
Adı geçen diğer emniyet personelinin de bu yapıyı kuracak
imkan ve kabiliyeti olmadığını söyleyen Tuncel
geriye Ramazan Akyürek ve Ali Fuat
Yılmazer'in kaldığını belirtti. Akyürek'in bu yapıyı kuracak imkanı
bulunduğunu ileri süren Tuncel, “Bu yapıyı sadece o kurabilir.
Kendilerine ulaşılmaması için kayıtları sildirdi. Jandarmayla
irtibatlı olduğum yalanını ortaya atıp polisle ilişkimi gizlemeye
çalıştı" diye konuştu.
Akyürek'in hükümet ve cemaat ile irtibatlı olduğu iddiasının
palavra olduğunu belirten Tuncel, “Bu yapı hükümeti zaafa
uğratmıştır" şeklinde konuştu. Başbakan Erdoğan için
“SayınBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan beyefendi"
diyen Tuncel, Erdoğan'ın dökülen kanı durdurmak için başlattığı
süreçte gerçekleşen Oslo görüşmelerinin de bu yapı tarafından
sızdırıldığını ileri sürdü. Söz konusu yapının kendilerini hükümet
ve cemaate şirin göstererek yargılanmaktan kurtarmaya çalıştığını
söyleyen Tuncel, Başbakan Erdoğan'ın cinayeti çözmede samimi
olduğunu, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporu hazırlatıldığını
söyledi.
Yasin Hayal de savunma yaptı
Tutuklu sanık Yasin Hayal ise savunmasında, “Erhan Tuncel
arkadaşımız gözaltına alındığında bu olayı asker yaptı diye bir
beyanda bulunmuş. Merhum Hrant Dink'in
resimlerini bilgisayardan çıkaran kendisidir. Bunu da kabul ediyor.
Öldürülen birinin resimlerini çıkarmak nedir, azmettirmektir. Benim
masumiyetim ortaya çıkmıştır. Tahliyemi talep ediyorum. Masum bir
insana bu kadar işkence yapılmaz" dedi.
Mahkeme savunmaların ardından ara verdi.
Yasin hayal salondan çıkarıldı
Davada avukatların taleplerinin ardından Yasin Hayal tekrar
söz almak isteyince mahkeme başkanı "Daha zamanımız var söz
vereceğim biraz bekle" dedi. Bu sırada kendisini cezaevinden
getiren komutana bağıran ve küfür eden Hayal salondan çıkarıldı.
Jandarmalar tarafından zorla dışarı çıkarılan Hayal "Başkanım bana
artislik yapıyorlar" diye bağırdı.
Yasin Hayal salondan çıkarıldıktan sonra tutuksuz sanık olan
kardeşi Osman Hayal söz alarak, "Trabzon'dan buraya kadar geldik
biz de konuşalım" dedi. Başkanın söz vermesinin ardından "Ben
burada yüzde yüz mağdurum. Erhan Tuncel'in istihbarat elemanı
olması meşru mudur? Simitçiden istihbarat elemanı olur mu?"
dedi.
Tutukluluk halinin devamına karar verildi
Duruşmaya verilen aranın ardından kararlarını açıklayan
Mahkeme Heyeti, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal'in tutukluluk
hallerinin devamına karar verdi. Davetiye gönderildiği halde
duruşmalara gelmeyen sanık Ahmet İskender hakkında yakalama kararı
çıkarıldı. İskender, yakalanıp Yargıtay bozma ilamına karşı görüşü
sorulduktan sonra serbest bırakılacak.
Dava ertelendi
Mahkeme, Jandarma görevlisi Gürhan Düngün'e söylediği "bana
artistlik yapma" sözleri nedeniyle Yasin Hayal hakkında suç
duyurusunda bulunulmasına hükmetti. Duruşma 7 Ocak 2014'e
ertelendi.
"Hrant'ın arkadaşları"ndan açıklama
Duruşma öncesi adliye önünde toplanan "Hrant'ın arkadaşları"
oluşumu adına açıklama yapan oyuncu ve yönetmen Sermiyan
Midyat, Hrant Dink'in ırkçı, planlı ve resmi
görevlilerin de içinde olduğu bir cinayete kurban gittiğini
belirterek, cinayetten devletin farklı kanatlarının bilgisi
olduğunu söyledi.
Davanın geçmişi
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 Ocak 2012'de verdiği
kararla, 19 sanığın yargılandığı davada tutuklu yargılanan Yasin
Hayal'in, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye
azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet,
"yazar Orhan Pamuk'u tehdit etmek" suçundan
3 ay ve "ruhsatsız silah bulundurmak"
suçundan da 1 yıl hapisle cezalandırılmasını, "silahlı terör örgütü
yöneticisi olmak" suçundan ise beraatini
kararlaştırmıştı.
Tutuklu sanıklardan Erhan Tuncel'in de toplam 10 yıl
6 ay hapisle cezalandırılmasına hükmederek
tahliyesine karar veren heyet, sanıklardan Ersin Yolcu'yu 12 yıl
6 ay, Ahmet İskender'i 13 yıl
4 ay ve Salih Hacısalihoğlu'nu
2 ay 15 gün hapisle cezalandırarak, tüm
sanıkların "silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan beraatine
hükmetmişti. Karara itiraz eden İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hikmet
Usta'nın Yargıtay'a taşıdığı davada "örgüt yok" kararını
eleştirmişti. Mahkeme Başkanı da "Verdiğimiz karar, 'örgüt yoktur'
anlamına gelmez" açıklamasını yapmıştı. Dosyayı inceleyen Yargıtay
9. Ceza Dairesi de örgüt yönünden verilen beraat kararını bozmuş ve
sanıkların silahlı terör örgütü değil, suç işlemek amacıyla
oluşturulan örgüt üyesi oldukları gerekçesiyle yargılanmalarına
hükmetmişti.