Tuncay Özkandan bomba iddia!
Abone olİkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı gazeteci-yazar Tuncay Özkan mahkemede AKP'li vekil hakkında bomba bir iddiada bulundu.
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanığı gazeteci-yazar
Tuncay Özkan mahkemede bomba bir iddiada bulundu. AK Parti
Diyarbakır milletvekili İhsan Arslan'ın kendisini öldürtmek için
Muşlu bir korucuyla anlaştığını söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada savunmasını yapan
Özkan, iddianameyi ve hazırlayan cumhuriyet savcılarını eleştirdi.
Suçu konusunda hala bilgi sahibi olmadığını iddia eden Özkan,
suçunu öğrenmek için 70 sayfalık dilekçe verdiğini söyledi.
ELİNİZDE DON LASTİĞİ NEREYE UZARSA!
Özkan, ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs
etmek''le suçlandığını belirterek, matbaa ustası olan ve
kurşun zehirlenmesi nedeniyle kanser olup 42 yaşında ölen babası
Ziya Özkan'ın, TBMM çalışanı olduğunu kaydetti.
Meclis'in her bir karesinde çocukluğunun geçtiğini anlatan Özkan,
''Bahçesindeki ağacın dalından elma koparıp yedim. İlk sapanımı
meclisin bahçesindeki ağacın dalından yaptım. Babam 42
yaşında öldüğünde TBMM'nin bize bağladığı dul ve yetim aylığı ile
okuduk. TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs ettiğim
iddiasını bana nasıl yazarlar? TBMM'de en son görevim Cumhuriyet
Gazetesinin parlamento şefliğiydi. Böyle bir suçlamanın olması için
vicdansız olmak lazım. Bahçesine kadar tanıdığım, ağacından meyve
koparıp yediğim o meclisi, benim tarafımdan ortadan kaldırmaya
götürüyorlar. Elinizde bir don lastiği, nereye uzarsa oraya
çekiyorsunuz'' görüşünü savundu.
SAVCI 'PELERİNLERİ VAR UÇARLAR' DİYOR
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel'in dün duruşmaya gözlemci
olarak katılan CHP milletvekillerinin
''milletvekilliklerinin düşürülmesi talebini''
eleştiren Özkan, ''Duruşmada aleniyet varsa, TBMM iç tüzüğü
gereğince de üyeleri denetim faaliyetlerini yürütebilir. Demokrasi
dersi verenlerin demokrasiyi iyi öğrenmesi gerekir. Metinlerin
arkasına dayanılarak politika yapılmaz. Savcılık makamı dün
siyaset yapmıştır. Biz hukuk arıyoruz, onlar politika
yapıyor. Ergenekon iddianamesi büyük bir hatayla başlıyor.
Savcılık makamının algıladıklarına değil, algılamadıklarına
hayranım. Savcılara göre bu sanıkların yapamadıkları bir şey yok.
İddianamede bir kahraman yaratılıyor. Pelerinleri var uçar
diyorlar. Anlayamadıklarına da Ergenekon diyorlar.
Ergenekon diye bir şey var ama algılayamıyorlar'' iddiasında
bulundu.
ALEVİ OLMAKLA SUÇLANIYORUM
''Savcılar, iddianamenin hem efendisi, hem kölesi olmuştur''
görüşünü ileri süren Özkan, iddianameyi ölü doğan bir bebeğe
benzetti.
''Alevi olmak''la suçlandığını anlatan Özkan, ''Muharrem ayındayız,
buyurun, bize de iftara bekleriz. İnançlarımızdan dolayı da mı
sorgulanacağız? Ben gözaltına alınacağımı biliyordum. Çıktım,
televizyonda söyledim. Ben doğruluk için burada varım'' dedi.
YEMİN EDİYORUM ÖZÜR DİLEYECEKLER
Özkan, iddianamenin siyasi bir plan olduğunu ileri sürerek,
şunları savundu:
''Özgür, cesur, mert ve yazdıklarına güvenilen bir iddianame için
çok şey feda edebilirim. Demokrasi güvercinini, Recep'in
tavuğu haline getirmeye çalışıyorlar. Ben bunu kabul
etmem. Yeminle söylüyorum, özür dileyecekler.
Herkes ölümlü, güç dediğiniz şey ateşten bir top. Kimin elinde çok
kalırsa yakar. Savcılık içinde bulunduğu durumdan kurtarılmalıdır.
Umarım yanlış anlamazlar ve bataklıktan çıkmak için dost elimi
tutarlar. Bu kinle, bu sevgisizlikle gidecekleri bir yer
yoktur.''
EN FAZLA MEZARA GÖNDERİRSİNİZ
Tutuklu sanık Tuncay Özkan, ''Beni gönderecekleri Silivri'den
öteye bir yer var mı? Buradan öteye Silivri'ye
yaptıracağınız bir mezarlık kaldı. Ona da varım.
Savcılığın tutumuna ilişkin söyleyeceklerim bunlardır'' diye
konuştu.
Mahkeme heyetine de seslenen Özkan, ''Lütfen bana söyleyin, benim
hatam ne? Ben nerede yanlış yaptım? Niye öyle bakıyorsunuz? Okuyup
kabul ettiğiniz metin bir politik metin. Bu iddianame Türk
hukukunun Kerbelasıdır. Zulmüyle hatırlanacaktır. Her şey
unutulur, bu zulüm hatırlanır'' iddiasında bulundu.
BENİ ÖLDÜREMEDİKLERİ İÇİN
BURDAYIM
Savunmasının aynı zamanda manifestosu da olacağını ifade eden Tuncay Özkan, AK Parti Diyarbakır milletvekili İhsan Arslan’ın kendisini öldürtmek istediğini öne sürerek bunun delilerinin de Matkap Operasyonu Davası'nın dosyasında bulunduğunu söyledi.
Kanaltürk Televizyonu’nda bir programın yayınlanmaması için
birçok kişinin araya girdiğini, çok paralar teklif edildiğini ifade
eden Tuncay Özkan, "Ancak kabul edilmeyince AKP Diyarbakır
Milletvekili İhsan Arslan, Muşlu bir korucu aile ile beni öldürtmek
içini anlaşmış. Görüşmeler yapılmış. Telefon dinlemeleri
yapılmış. Aynı çete Kapalıçarşı’daki bir kuyumcuyu kaçırmak içinde
görüşmeler yapmış. Ben bu olayla ilgili olarak savcı Hikmet
beye ifade verirken Savcı Zekeriya Öz de odaya geldi. İfademi
dinledi. Bu ifadem Matkap davasının dosyasında var. Matkap
dosyasını getirtin. Bu mafya liderini dinleyin. Zekeriya Öz’ü de
dinleyin lütfen. Ben niye burdayım? Beni öldüremedikleri
için burdayım" dedi.
TELEFON TAPELERİ BENİM ERGENEKON
ÇEYİZİM
Tuncay Özkan savunmasının devamında şunları söyledi: "Savcı makamı
politika üretecek, yargıç makamı politika üretecek, bize gelince
politika üretmek suç olacak. Ergenekon iddianamesinde sadece
benimle ilgili 1870 telefon tapesi var. Bunların hepsini okuyacağım
arkadaşlar. 6 ay sürecek. Bunlar benim Ergenekon çeyizim.
Dehşet. Nedir bunlar? Görünce şoka girdim. Beni asın
valla. İçine bakmaya ne gerek var. İddianamede CHP ve
MHP’yi ele geçirmeye çalışmakla suçlanıyorum. Devlet Bahçeli’yi
desteklerim. Çünkü o benim hocam, onu destekledim. Ayrıca
CHP’den seçim öncesi reklam parası aldığım belirtiliyor. Yandaş
medyada seçim öncesi para aldı. Bana niye reklam parası aldın,
deniyor."