Tuncay da gitmek istiyor
Abone olTuncay Şanlı, idealleri arasında yurt dışında futbol oynamak da olduğunu vurguladı.
Fenerbahçe'nin milli futbolcusu Tuncay Şanlı, idealleri arasında
yurt dışında futbol oynamak da olduğunu vurgulayarak, ''Zamanı
gelirse, imkan olursa ben de gitmek istiyorum'' dedi. Tuncay, aylık
spor dergisi FourFourTwo'nun eylül sayısında yer alan röportajında,
''Altyapı görmedim ama bunun eksikliğini hırsımla, mücadelemle
kapatmaya çalışıyorum'' derken, ''Avrupa'ya gitmek istiyor musun?''
şeklindeki bir soru üzerine şunları kaydetti: ''Yaptığınız işte
iyiyseniz aşama kaydedeceğinize, birilerinin sizi fark edeceğine
inanıyorum, sadece futbolda değil, her iş için geçerli bu. Takımda
iyiyseniz, milli takıma gidersiniz, futbolunuzu ve yeteneklerinizi
daha ön plana çıkarırsınız. Avrupa'da oynamak için ise hem kendi
takımınızda hem milli takımda iyi olmanız gerekir.
Şampiyonlar Ligi'nde, UEFA Kupası'nda oynarken hem takım olarak hem
bireysel olarak iyi olmanız gerekir. 'Avrupa'ya gitmek istiyor
musun?' derseniz, istiyorum tabii. Oradaki havayı teneffüs etmek
isterim, atmosferi, futbol anlayışını, görüşünü. Çünkü milli
takımda yurt dışında oynayan arkadaşlarımızla görüştüğümüzde Emre
olsun, Nihat olsun, Hamit, Yıldıray olsun, psikolojik olarak çok
rahat olduklarını görüyorum. Türk futbolunun en büyük sorunu bu
bence, üzerimizdeki psikolojik baskıdan kurtulmamız gerek. Yetenek
konusunda kimseden eksik değiliz. Zamanı gelirse, imkan olursa ben
de gitmek istiyorum. Bazen gazetede çıkan haberleri okuduğunda
annemin, 'Sakın gitme' diye aradığı oluyor.''
''FATİH TEKKE BANA 'SEN DE GİT' DEDİ''
Fenerbahçe'ye 5-6 forvetin bulunduğu bilerek geldiğini, ama forma
şansı bulduğunu anlatan Tuncay, şöyle devam etti: ''Mücadeleci bir
oyuncuyum. İtalya'da mücadele daha fazla ama İspanya'da futbol
oynamak için daha geniş alan var. Herkes geniş alanda oynamayı
sever. Zidane bile İspanya'ya geldiğinde, 'Burada top ayağıma
gelince düşünme zamanım daha fazla, İtalya'da hemen basıyorlar'
demişti. Artık imkan neresi olur, tercih nereden gelir, o zaman
değerlendireceğim. Ama fırsat çıkarsa, kesin kullanacağım. Mesela
milli takım kampında farklı bir Fatih Tekke gördük.
Bazen espri bile yapıyorduk, 'Yüzün değişmiş, saçların değişmiş'
gibilerinden. Bir farklılık vardı, çok mutluydu. Psikolojik
baskıdan kurtulmuş, rahatlamış gibiydi. Hatta bana, 'Geç kalmadan
sen de git' tavsiyesinde bulundu. Türkiye'nin en üst düzey birkaç
forvetinden biri, o, Hakan ağabey. Her takımda oynayabilir. Buna
rağmen gitmeyi tercih etti. Kendisi de söylüyor zaten. Emre,
Nihat... Dışarıdan bakınca bile o duruş farkı anlaşılıyor.''
SUS İŞARETİNİN SIRRI
Tuncay Şanlı, maçlarda gol attıktan sonra yaptığı ''sus''
işaretinin anlamıyla ilgili bir soruya ise şu yanıtı verdi: ''Sus
işareti sanıldığı gibi bir şeyi ima etmek için yaptığım bir şey
değil. Birisine giden bir mesaj. Belki bir gün açıklarım kime
olduğunu ama yerine giden bir hareket olduğunu ve yaptığım kişinin
mesajı aldığını söyleyebilirim. Kimseyi kırmak, üzmek amaçlı
yapmıyorum, benimle özdeşleşen bir gol gösterisi gibi alınsın bu
hareket.''
DAUM İLE ZICO-
Tuncay Şanlı, Fenerbahçe'nin eski ve yeni teknik direktörleri
Christoph Daum ile Zico'yu ise şöyle karşılaştırdı: ''Sezona
başlamadan Santana idmanda inanılmaz tempolu bir koşu yaptırdı, 12
turdu, 6 tur, 5 tur... Artık sıcaktan tansiyonumuz falan çıktı. Ben
sonra gittim, 'Siz hani Brezilya. Top pas, beşe iki maç... Biz öyle
biliyorduk' dedim. Bana, 'Brezilya Dünya Kupası'ndan elendi.
Kondisyon olmazsa, zor bu işler' diye cevap verdi. Her hocanın
anlayışı, sistemi, taktiği çok farklı. Ama en önemlisi futbolcuyla
olan diyaloğu. Ne kadar taktik verirseniz verin, futbolcu hocayı
sevmezse, olmaz. Hocalar arasında kıyaslama yapıyor gibi olmak
istemem.
Christoph, daha farklı anlayıştaydı, herkesin bir bölgesi vardı,
kuleler kurulurdu, hatta kendi aramızda, 'Hoca yine havaalanını
kuruyor' derdik. Zico daha farklı, önce bir kondisyon yüklemesi
oluyor, sonra Edu bir takımı, Zico bir takımı çalıştırıyor. Hatta
başlangıçta biz de şaşırdık. Hücuma dönük olanlar Edu'yla, defans
oyuncuları Zico'yla çalışıyor. Biz takım olarak çalışmaya alışkın
olduğumuz için, önce bir 'Noluyor' dedik. Ama şunu söyleyebilirim
ki çok iyi bir insan. Normalde hoca futbolcuya pek bakmaz, futbolcu
bakar, selam vermesi için. Zico bazen yürürken yüzümüze bakıyor,
biz ona selam veriyoruz. Brezilyalıları zaten Alex'ten, Marco'dan
iyi tanıyorduk, çok sıcakkanlı insanlar.''