Tedavi gördüğü hastanede 81 yaşında vefat eden usta yönetmen Tunç Başaran için bugün tören düzenlendi. Başran'ın cenazesi, Şakirin Camisi'nde öğle namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından defnedilmek üzere Bandırma'ya götürüldü.Tunç Başaran'ın kardeşi, oyuncu Meriç Başaran ile yeğeni Pelin Onat'ın taziyeleri kabul ettiği törene, ailesinin ve sevenlerinin yanı sıra sanat dünyasından birçok ünlü isim de katıldı. İşte Tunç Başaran'ın cenaze töreni Türk sinemasının unutulmaz yönetmenlerinden biri olan Başaran, vasiyeti üzerine yarın Bandırma Haydar Çavuş Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından Bandırma’da toprağa verilecek.Törende basın mensuplarına açıklama yapan oyuncu Meriç Başaran, ağabeyinin hiç kanser tedavisi olmadığını söyleyerek, şunları aktardı: "(Ağabeyim) Kanserden vefat etmedi. Kanserden ölmek ayıp bir şey değil. Bunun altını neden çizerek söylüyorum? Birçok kanser hastamız var. İzleyen, ameliyat bekleyen çaresiz hasta var, onlara moralsizlik olmaması açısından. Ağabeyime yumuşak doku kanseri teşhisi kondu, evet ama enfeksiyon tedavisi ve akciğerlerde zatürre için tedaviye başlandı. Hiç kanser tedavisi görmedi. Çok güzel gitti."Pelin Onat ise "Nasılsın dayı derdim. 'Çiçek' derdi. Çiçek gibi gitti Tunç Başaran." ifadesini kullandı. Yönetmen Feyzi Tuna, Başaran ile 58 yıllık arkadaş olduğunu aktararak, "Ölümü hiç yakıştıramadığım bir insandı. Ama çekmeden gitmiş olması tesellimiz. Hepimizin başı sağ olsun." dedi.Tunç Başaran'ın çok önemli bir sinemacı olduğunun altını çizen Tuna, şöyle devam etti: "Türk sineması için öncü filmler yaptı. Hatta bir anım var. Uçurtmayı Vurmasınlar filmini yapmadan önce benden bir görüşme talep etti. Bir hikaye uzattı, dedi ki, 'Bundan film yapmayı düşünüyorum, nasıl buluyorsun?' Tunç'un en büyük özelliği çok çocuk sevmesi, çocuklara çok düşkün olmasıydı. Hikaye de çocuk odaklı olduğu için, 'Sen bundan bir şaheser yapabilirsin.' dedim."Senarist Duygu Sağıroğlu, Başaran'ın hayatta en sevdiği insanlardan biri olduğunu vurgulayarak, "Çok değerli, çok önemli bir sinema yönetmeniydi. Ama insan olarak, yakın bir kardeş olarak da yeri doldurulamayacak biriydi." ifadesini kullandı.Senarist Kandemir Konduk, Başaran'ın Türk sinemasının çok değerli bir ismi ve değerli bir yönetmeni olduğunu dile getirdi. "Bizim de yıllarca birlikte çalıştığımız, çok sevdiğimiz, birlikte çok güldüğümüz bir ağabeyimizdi." diyen Konduk, çok üzgün olduğunu vurgulayarak Başaran'ı çok sevdiğini ve rahmetle andığını kaydetti.Yönetmen ve oyuncu Müjdat Gezen ise Başaran'ın eski dostu olduğunu ve uzun yıllardır tanıdığını ifade ederek, "Biz Fatih'te Hırka-i Şerif'te otururduk Tunç ağabeyle. Meriç de Akdeniz caddesinde otururdu. 75 seneyi geçmiştir yani o kadar eski dostluğumuz var." ifadelerine yer verdi. Başaran ile aile dostu olduklarını ve birçok projede birlikte çalıştıklarını dile getiren Gezen, üzüntüsüne işaret ederek, mezarlığa bu sene dokuzuncu gelişi olduğunu aktardı.Usta yönetmenin cenaze törenine, Sinema Genel Müdürü Erkin Yılmaz, yönetmen Nazif Tunç, Yılmaz Atadeniz, Berhan Şimşek, oyuncu Halil Ergün, yönetmen Reis Çelik, Biket İlhan ve Gani Rüzgar Şavata'nın yanı sıra sinema dünyasından birçok isim katıldı.Peki, Tunç Başaran kimdir? Tunç Başaran, 1 Ekim 1938 tarihinde İstanbul'da doğmuştur. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunudur. Edebiyat Fakültesi'nde okurken yönetmen Memduh Ün'le tanıştı ve onun asistanlığını yaptı. O arada Ömer Lütfi Akad, Halit Refiğ, Atıf Yılmaz, Ertem Göreç gibi ünlü yönetmenlerin yanında da asistanlık yaptı.1964 yılında "Hayat Kavgası" isimli filmle yönetmenliğe başladı. 1983 yılında "Magbum" Film şirketini kurarak yapımcılığa başladı. 1966 yılında askere gitti. Askerlik bitince film çekmeye devam etti. 1973 yılında seks filmleri furyası başlayınca film çekmeye ara verdi, reklam filmleri çekmeye başladı. 1986 yılında sinemaya dönüş yattı. Tunç Başaran'ın yaptığı en bilinen reklam filmlerinin arasında Müjde Ar'ın oynadığı kolonya reklamı ve Nükhet Duru'nun oynadığı halı reklamı vardır. 1987 yılında kazandığı bütün parayı senaryosunu da kendi yazdığı "Biri ve Diğerleri" adlı filme yatırır.Film kendisine 1987 Antalya Film Festivali'nde Jüri Özel Ödülü'nü, ardından 1988'de İstanbul Film Festivali'nde (o günlerdeki adıyla İstanbul Sinema Günleri) En İyi Türk Filmi Ödülü'nü getirdi. 1989 yılında yaptığı Sonra "Uçurtmayı Vurmasınlar" filmi ile 8. Uluslararası İstanbul Film Festivali'nde "Yılın En İyi Türk Filmi" ödülü kazandı. Ayrıca yurt içi ve yurt dışında En İyi Film, En İyi Yönetmen dallarında birçok ödül alan bu film "En İyi Yabancı Film" dalında Oscar aday adayı oldu. 1992 yılında "Piano Piano Bacaksız" filmi de aynı başarıyı yakaladı. 2000 yılında "Abuzer Kadayıf" filmini yaptı.