Tümgeneralden 'kaos planı' itirafı!
Abone olTümgeneral Mutlu Arıkan'a ait olduğu ileri sürülen ve dün internete düşen ses kaydında çok tartışılacak ifadeler yer alıyor.
Genelkurmay Başkanlığı İstihbarata Karşı Koyma Başkanı
Tümgeneral Mutlu Arıkan'a ait olduğu ileri sürülen ve dün internete
düşen ses kaydında çok tartışılacak ifadeler yer
alıyor.
Zaman gazetesinde yer alan habere göre, YouTube.com'da yayınlanan
kayıttaki ses, Kurmay Albay Dursun Çiçek'in, evlerine silah
bırakılan masum insanları askerî mahkemelerde yargılamayı öngören
'Kaos Planı' belgesinin Genelkurmay'ın bilgisayarlarında
hazırlandığını söylüyor. "Yakalanan o belge fotokopi. Ve
imza aynen duruyor üzerinde. Bizde, bilgisayarda
hazırlanmış." diyor. Davalarda hep 'Deniz'ci ve 'Hava'cı
generallerin tutuklandığından yakınan ses, kendi önünün açılması
için savcıların 'Kara'cı korgeneralleri gözaltına alması
temennisinde bulunuyor. Kayıttaki bir diğer skandal ifade ise
Tümgeneral Arıkan'ın, MİT ve Emniyet'i 'düşman' olarak tanımlaması:
"Düşmanına çok yakın duracaksın ki, ne yaptığını
bileceksin. Bütün bu ziyaretlerimiz falan bizim bu kapsamda yapılan
işlemlerdir. Yani MİT'e yaptığımız, Emniyet'e
yaptığımız..."
İnternete düşen ve Genelkurmay Başkanlığı İstihbarata Karşı
Koyma Daire Başkanı Tümgeneral Mutlu Arıkan'a ait olduğu ileri
sürülen ses kaydı gündemi sarstı. Video paylaşım sitesi
youtube.com'da yayınlanan ses kaydında, masum insanlara suç isnat
ederek askeri mahkemelerde yargılamayı öngören 'Kaos Planı'
belgesine dair çok önemli açıklamalar yer alıyor. MİT ve Emniyet'i
ise 'düşman' olarak tanımlayan ses, Ergenekon terör örgütü davası
sanıklarından Kurmay Albay Dursun Çiçek imzalı 'Kaos Planı'nın
Genelkurmay'ın bilgisayarlarında hazırlandığını söylüyor.
İşte ses kaydındaki o ifadeler:
"O belge, yakalanan belge fotokopi. Ve imza aynen duruyor belgenin üzerinde. Bizde, bilgisayarda hazırlanmış. Tam bir rezalet. Yani kaç gündür uğraşıyor çocuklar. Benim çocuklar başta olmak üzere. Valla ben anlamadım bu işin sonu ne olacak?
Yani bunları nasıl ayartıyorlar, nasıl buluyorlar, nasıl çıkartıyorlar ortaya? Yaa bizim istihbarat diye bir şeyimiz yok ki! Pazartesiydi galiba, MİT Müsteşarı'na komutanla gittik biz. İsmail Paşa ile ben gittim. Salı günü Emniyet Genel Müdürü'nün yanına gittik. Orduevinin yanından çıktık. Geldik Karargâh'a. Odama girdim. Hani dedim, bir iki saattir yoktum. Şu internete bir bakayım ne var ne yok? İnterneti bir açtım. Şokkk. Genelkurmay İstihabarat Başkanı Emniyet Genel Müdürlüğü'nü ziyaret etti. Bismillah dedim yaa. Vallahi bak yani oradan çıkışımız ve odaya girişim 10 dakikayı geçmedi. 10 dakika geçmedi haa. Hiç abartmıyorum. Lan 'Allah'tan korkun' dedim yaa. Bu kadar mı dedim. Medyanın gücüne bak yaa. Ondan sonra arkadaşlar, gelirken, işte oraya gittiğimi öğrenenler falan, 'hep İsmail paşamın adı geçiyordu. Sizden kimse bahsetmiyordu, özellikle İletişim Daire Başkanlığı'ndan' dediler. Eee işte aramızdaki fark bu!!!! Bende dedim; hayatta izimi, adımı çıkartmam ortaya. 'Kaos Planı' davasında biraz 'Karacı' generaller tutuklansın da bizim de önümüz açılsın. Biliyorsun iki tane havacı getirtdiler oraya, bir tane denizci gitti."
EMNİYET DÜŞMAN OLARAK TANIMLANIYOR
"Göreve geldiğimden beri şunu söylüyorum; diyorum ki bizim öğrendiğimiz aldığımız eğitim, özel kuvvetlerden de başlayarak, düşmanına ne kadar uzak durursan, soğuk durursan, o kadar çok onun ne yaptığını anlayamazsın. Onun için çok yakın duracaksın ki, ne yaptığını bileceksin. Başka türlü bilemezsin. Anlayamazsın. Bütün bu ziyaretlerimiz falan bizim bu kapsamda yapılan işlemlerdir. Yani MİT'e yaptığımız, Emniyet'e yaptığımız, Jandarma'ya gittik şöyle yapın böyle yapın, diyalog kopukluğu olmasın. Birbirinize sorun. Çünkü açık olmak zorundayız. Bugüne kadar kapalı olduk da ne oldu? Bu insanları biz kendimize yaklaştırıp güven telkin etmek zorundayız. Bu yönümüzle karşılıklı. Olmaz başka türlü."
DEVLET SIRRI DEDİK İDDİANAMEYE GİRMEDİ
Tümgeneral Mutlu Arıkan'ın, ilk ses kaydı 1 Temmuz'da dailymotion.com isimli internet sitesinde yayınlanmıştı. Söz konusu ses kaydında Arıkan olduğu ileri sürülen kişi şu ifadeleri kullanıyordu: "Belgeler önceden bize gönderildi. Biz 'devlet sırrıdır, devletin gizliliğiyle ilgilidir, yayınlanması sakıncalıdır' dedik. Onlar dosyaya girmedi. Daha neler var da! Poyrazköy'deki mühimmatı yazıma rağmen kaldırmadılar. 'Eksiğimiz yok' diye bize yazı bile gönderdiler, sonra da beni suçlamaya kalktılar. 'O belgeleri başkaları koymuş' diyorsunuz. Kardeşim telefon görüşmelerini de mi başkaları yaptı? Hiç görüşmemen gereken insanlarla görüşmüşsün. (...) Bunlar saf ve bunları hep kandırmış siviller. Kullanmışlar... Yani biz bilmiyor muyuz Kent Otel'e gidip bilmem ne yapıp yemek yemeyi, oturup konuşmayı? (...) Mustafa Dönmez falan var, adam kilit konuşmuyor. Ulan p... de ki, 'ben bunu işte ticari maksatla yaptım, menfaat, para, silah satacaktım.' Onu da söylemiyor." Arıkan, söz konusu ses kaydının kendisine ait olmadığını, kasetin montajlanıp oluşturulduğunu ileri sürmüştü.