Tüm sınırları aşan bir katliam

Tülin Türkoğlu tulindindar@hotmail.com

Terör Devleti İsrail, dünyanın gözü önünde güya “güvenli bölge” ilan edilen Refah Birleşmiş Milletler çadır kampını zerre tereddüt etmeden bombalayabiliyor.

Çocuklar, kadınlar, erkekler, yaşlılar ve tüm insanlar alçakça katlediliyor.

Dünya insanlığı ve dünyadaki Müslümanlar sadece izliyor!

Uluslararası hukuk insan hakları gibi “içi boş” kavramlar tarihin hiçbir döneminde bu denli iğfal edilmemişti.

Bu soykırıma dur diyemeyen başta BM gibi kurumların meşruiyeti de

varlığı da tartışmalıdır.

Bu pervasız katliama karşı, kınamaktan ve tweet atmaktan başka bir şey yapamayan Müslüman Devletlerin varlığı da gereksizdir. Tweet atıp beş dakikalığına, vazifemizi yaptık duygusuyla vicdanımızı teskin edip hayatlarımıza kaldığı yerden devam ediyoruz!

Bu zalimlere, bu zulme dur diyebilecek imkanlarla teçhiz edilene kadar, bizim için gözyaşı dökmek beyhudedir. Rabbim bize merhamet etsin, bizi affetsin.

Tek bir çocuğun ahının ölüm kusan bu zalimleri yok edeceği günler yakındır.

AYŞE ATEŞ’E KORUMA TAHSİS EDİLDİ

Sinan Ateş’in acılı eşi, Bengisu ve Banuçiçek’’in biricik annesi Ayşe Ateş Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında eşine yapılan cinayeti anlatırken bütün bu yaşananlardan korkmuyor musunuz?

Sorusuna

Çok korkuyorum diyerek endişesini dile getirmişti.

Geçen hafta iki yakın silahlı koruma tahsis edildi. Bürokratik işlemleri beklemeden hızlı bir şekilde gönderildi. Ankara Valisi, bizzat ilgilendi.

Sinan Ateş cinayetinin tetikçileri Ayşe Ateş’e namlu doğrultmaktan çekinir mi?

Bu suikastten sonra hiçbir şekilde Ayşe Ateş ve Sinan Ateş’in kızlarına sahip çıkılmaması,

MHP’den cenazeye gidilmeyecek başsağlığı dilenmeyecek ültimatomunun verilmesi,

MHP içinden başsağlığı dileyenlerin partiden istifa etmesi,

Cinayet sonrası delillerin karartılması,

Telefonların yok edilmesi, sıfırlanması,

Ortada bir azmettiricinin olması,

Büyük bir siyasi elin şüphelileri koruması,

Siyasi olan bu suikastin tüm siyasi uzantılarına ulaşılma ki MHP içinde adı geçen şüpheliler aklansın ya da hak edenler gereken cezayı alsın.

Ayşe Ateş’in hiç kimsenin kurumsal kimliğiyle işi olmadığını, tek derdinin eşinin katillerini aramak ve bulmak olduğunu biliyoruz.

Bu katillerin ellerinden tutanlar şimdide yargıçların bileğini tutuyor.

Ülkücü geleneğin dokularına aykırı bu tutumlar. Fakat persilvanya geleneğinin ta kendisi.