Tuğrul Türkeş'ten 10 konuda itiraz
Abone olBaşbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, MHP'den kesin ihraç kararına partiye noter aracılığıyla gönderdiği ihtirnameyle 10 konuda itiraz etti.
Tuğrul Türkeş, MHP’den kesin ihraç kararının ‘yok’
hükmünde olduğunu içeren bir ihtarname gönderdi. ‘Anayasal ve
milli’ bir görevi kabul ettiğini söyleyen Türkeş, ‘Bakanlık
görevini kabul ederek yasadışı bir suç örgütüne katılmadım’
dedi
Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre Türkeş, MHP’ye noter
aracılığıyla gönderdiği ihtarnamesinde, Merkez Disiplin Kurulu’nun
(MDK) ihraç kararının görev ve yetki yönünden yok hükmünde
sayılmasını talep etti.
İhraç kararının kanuna, parti tüzüğüne aykırı olduğu ifade edilen
ihtarnamede, “Bu kadar ağır ve telafisi imkânsız cezanın ortadan
kaldırılmasını talep ediyorum” ifadesi yer aldı.
Türkeş, ihtarnamede ihraç kararına şu noktalarda itiraz etti:
BANA TEBLİĞ EDİLMEDİ: Üyesi ve Ankara Milletvekili
olduğum, kurucusu merhum Alparslan Türkeş olan MHP’den 5 Eylül
2015’te verilen ‘kesin çıkarma cezası’ tarafıma henüz tebliğ
edilmemiştir. Ancak 6 Eylül 2015 tarihli basın ve yayın
organlarında, kesin ihraç kararı verildiğini haricen öğrenmiş
bulunmaktayım.
TÜZÜK HÜKÜMLERİNE AYKIRI: İhraç kararı haksız,
mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi, ülkemizin bu
kadar kritik dönemden geçtiği günlerde, Disiplin Kurulu’nun tüzük
hükümlerine açıkça aykırı bir şekilde teşekkül ettirilerek verilen
bu karar tarihe önemli bir not olarak düşecektir. Bunun mücadelesi
ayrıca yapılacaktır.
Halen Ankara Milletvekili olmam nedeniyle ve üstlendiğim görev
Anayasadan kaynaklanan yasama görevim çerçevesinde olduğundan,
tüzüğün 74. maddesi 1. fıkrası uyarınca MDK yetkisiz ve
görevsizdir. Yetkili ve görevli Kurul, TBMM Grup Disiplin
Kurulu’dur.
GENEL BAŞKAN TEK BAŞINA YAPTIRAMAZ: MDK yetkisiz
ve görevsiz olduğu gibi, tüzüğe göre milletvekili olmam nedeniyle
disiplin takibatı yaptırmaya, ‘Grup Yönetim Kurulu ve Genel Başkan’
birlikte yetkilidir. Oysaki, hakkımdaki disiplin takibatının,
sadece Genel Başkan Bahçeli’nin 26 Ağustos 2015 tarihli sevk
yazısıyla başlatıldığı anlaşılmaktadır. Grup Yönetim Kurulu Kararı
olmadan, tek başına Genel Başkan, disiplin takibatı yaptıramaz. Bu
yönden de verilen karar keenlemyekündür.
TOPLANMADI, KARAR DA YOK: Tüzüğe göre disiplin
takibatı yaptırmaya ‘Genel Başkan ve MYK’ birlikte yetkilidir. Oysa
soruşturmayı başlatan yazıda, Genel Başkan dışında, MYK’nın bu
yönde bir sevk kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Haricen
yaptığım araştırmada da MYK’nın bu husus hakkında bir kararının
mevcut olmadığı gibi, bu konuda hiçbir şekilde toplanmadığı
anlaşılmaktadır. Bu yönden de karar ‘yok’ hükmündedir.
ÜLKE UÇURUM KENARINA GETİRİLDİ: Bakanlık görevini
kabul ederek herhangi bir yasadışı suç örgütüne katılmadım. Her gün
şehit haberleri yüreğimizi dağlarken, ülke uçurumun kenarına
getirilmişken, anayasal ve meşru seçim hükümetinde görev kabul
ettim. Milliyetçiliği, partimizin temel ilkesi olarak benimsemiş
bir siyasi hareket olarak görev ve sorumluluktan kaçmak, varlık
nedenimize aykırıdır. Binlerce ülkücü şehide sahip bir partinin,
günlük politikaların esiri olması mümkün değildir. Ben sadece Allah
önünde eğilir, milletimin yüce menfaatleri için yaşarım. Bunun
dışındaki her türlü itham sahipleri, beni partimden geçici olarak
uzaklaştırabilir. Ancak, tarih önünde ve uzun vadede haklılığım
ortaya çıkacaktır. Partiler, millete ve devlete hizmet etmek için
bir araçtır. bugün bu araç elimden alınmak istense dahi, millet ve
devlete hizmet yolundan asla vazgeçmem. Bu nedenle, disipline sevk
yazısında belirtilen, Başbakan Yardımcılığı sıfatıyla geçici seçim
hükümetinde kabine üyeliğini kabul etmemin, partimin hangi ilke ve
esaslarına aykırılık oluşturduğu izaha muhtaçtır.
KARARIN YASAL GEREKÇESİ YOK: Yetkisiz Kurulun
verdiği ihraç kararının gerekçeleri de sümmettedarik, hiçbir somut
disiplin fiilini içermeyen, sadece tüzük hükümlerini tekrarlamaktan
ibaret haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksundur. Şahsıma
isnad edilen disiplin fiili, geçici seçim hükümetinde Başbakan
Yardımcılığı görevini kabul etmemdir. Bunun dışında, herhangi bir
söz, davranış, fiil sözkonusu değildir.
ANAYASAL MİLLİ GÖREV: Yasama organında
milletvekili olarak görev yapan bir kişinin anayasal ve milli bir
görevi kabul etmesi, dünyanın hiçbir yerinde disiplin fiili olarak
kabul edilemez. Yasama görevi çerçevesinde, şahsıma anayasa gereği
teklif edilen bakanlık görevini kabul edip etmemeyi anayasa,
milletvekilinin vicdanına bırakmıştır. Bu konuda partim, herhangi
bir grup kararı da almadığı gibi, parti genel başkanımızın da bu
yönde en ufak bir sözlü ya da yazılı açıklaması mevcut değildir.
Tam aksine, Genel Başkanımız ve parti yetkilileri, koalisyon
hükümeti kurmak amacıyla görevli Başkan ile açık ve kapalı
görüşmeler yapmışlardır. Hatta sayın Genel Başkan, koalisyon
konusunda anlaşmaya vardıklarını, muhtemel bakanları dahi
belirlediklerini basının önünde açıklamışlardır. Koalisyonda dahi
yer almayı kabul eden partimin, zorunlu ve anayasal seçim
hükümetinde yer almak istememesi, parti politikası şeklinde tasnif
edilemez.
TEHDİT EDİLDİM: Parti dışı ocakların, şahsıma tehdit boyutundaki
açıklamalarına sessiz kalamam. Milletvekilinin görevini yapmasına
mani olacak saldırılara karşı koymak öncelikle insanlık
görevidir.
HEDEF İKTİDAR OLMAK: Siyasal partilerin hedefi
iktidar olmaktır. Seçim hükümetinde de olsa iktidara ulaşmak,
disiplin suçu olarak kabul ediliyor ise partim bunu açıkça deklare
etmelidir. Halbuki partiler, dernek veya vakıf değildir. Yıllardır
iktidara ulaşamamış partimizin, seçim hükümetinde söz sahibi olması
parti menfaati aleyhine olmayıp tam aksine lehinedir. Ben, partide
herhangi bir kimse değilim. Hem partimin genel başkan
yardımcısıyım, hem de partimin tüm fikri, zihni, fiili, hukuki
birikimi ve tecrübesine sahip, tarihi sorumluluğu bulanan
birisiyim. Partimin de tüzüğün de üstünde de değilim ama, sokağa
çıktığımda herhangi bir partilimden daha çok seçmenle muhatap
oluyorum. Bu seçmenlerin tamamına yakını, niçin iktidara talip
olmadığımız noktasında eleştiriler yapmaktadır. Seçmenlerin talebi
göz ardı edilemez. Ben sadece, partimi iktidar yaptım. Başka bir
disiplin fiili işlemedim. Bunu kimse ileri süremez. Genel Başkanımı
eleştiren en ufak bir davranışım olmamıştır.
HAKSIZLIK YAPILDI: Savunma istem yazısı, 31
Ağustos 2015’te tarafıma tebliğ edilmiştir. MDK’nın, savunma
hakkımı 15 günden 7 güne düşürmesi de, savunma hakkımın
kısıtlanması mahiyetindedir. Ayrıca tebliğ tarihine göre savunma
hakkım 7 günlük süre de dolmadan, 5. günde jet hızıyla
gerçekleştirilmesi, söz konusu ihraç kararının baskıyla verildiğini
ve haksız olduğunu ortaya koymaktadır.