Tuğrul Türkeş'den Bahçeli bombası
Abone olTuğrul Türkeş, Habertürk'te MHP yönetimini bombaladı. Bahçeli'ye milletvekili adayı olmak için kimsenin ses çıkarmadığını iddia eden Türkeş, ayrılık sürecini anlattı.
Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, en kralından ülkücü
olduğunu söyleyerek, MHP'den ayrılış süreciyle ilgili Devlet
Bahçeli'yi suçladı. Bahçeli'nin 10 dakikalık toplantılarla, hiç
kimseye danışmadan partiyi yönetmeye çalıştığını iddia eden Türkeş,
7 Haziran sonrası koalisyondan yana olduğu için partide bay-pass
edildiğini söyledi.
Tuğrul Türkeş, Habertürk'te Veyis Ateş'in sorularını cevapladı.
MHP'de illa bir kez daha milletvekili adayı olmak isteyenlerin,
Bahçeli'nin kararlarına ne olursa olsun destek verdiklerini
söyleyen Türkeş, karar vermeden önce muhasebe yaptığını ifade etti.
Kim ne söylerse söylesin en kralından ülkücü olduğunu söyleyen
Türkeş, AK Parti'den son güne kadar kendisine milletvekili
adaylığıyla ilgili herhangi bir teklif yapılmadığını söyledi. İşte
Türkeş'in canlı yayındaki o sözleri;
"Türkiye bir açmaza geldi. 7 Haziran seçimleri oldu ve akşamı,
seçmen bize koalisyon mesajı verdi diyor. Peki herkes bunu aldıysa
neden kurmadınız koalisyonu? CHP, 35 gün koalisyon müzakeresi
yaptı. Bu konuda hem AK Parti hem de Sayın Cumhurbaşkanı'nı
eleştiriyor. Neden bu süreci geçirdiniz de neden bu süreyi daha da
kısaltmadınız. "Tayyip Bey bunu kurdurmak istemedi" diyorsunuz.
Kardeşim kabul et, Sayın Davutoğlu'nun teklifini kabul et ve boz
madem Tayyip Bey'in oyununu.
"BAHÇELİ BENİ BYPASS YAPMIŞTIR"
7 Haziran'ın akşamı, beni bypass yapıp divanı topladılar. Benim
uzlaşmacı tavrımı biliyor ve daha önce Cumhurbaşkanı seçimlerinde
de nasıl pratikler geliştirdiğimi biliyor. Sanırım Sayın Genel
Başkan, benim koalisyonla ilgili olumlu bakacağımı düşünerek
sanırım bunları duymak istemediği için beni çağırmadılar. Kaldı ki
Sayın Genel Başkan, 7 Haziran gecesi tabiri caizse kepenkleri
kapatmıştır.
Bir diğer husus ise 7 Haziran akşamı, bana bir kanalı izlememi ve
takip etmemi istediler. Gördüm ki genel merkezin değerli üst
yöneticileri benim medyayla ilişki kurmamı istemediler.
BAHÇELİ'YE EKMELEDDİN İHSANOĞLU İTİRAZI
Ekmeleddin İhsanoğlu'nu ben tanırım. Onun şahsıyla ilgili değildir,
söyleyeceklerim. Bizi izleyenlerin böyle anlamasını istiyorum.
MHP'yi yansıtmayan, MHP görüşünde olmayan ve yanlış bir
projenin peşine gitti Sayın Genel Başkan. O dönemde bunu
konuşmak istediğimde Tuğrul, bu yanlışsa bunun sorumluluğunu ben
üzerime alıyorum dedi. Ben sadece bunu ifade ediyorum.
Sayın Genel Başkan, "Tuğrulcuğum, yanlışsa bu benim
yanlışım" demiştir.
Yurt dışından bir çok yayında, Türkiye Türkler'e bırakılmayacak
kadar önemli bir ülkedir deniliyor. MHP'nin bu yaklaşımı
destekleyen bir tavırda olmaması gerektiğini düşünüyorum.
BAHÇELİ'YE SERT SÖZLER
İstişare etmeden karar verdiği halleri gördüm. Ben 8 yıldır Sayın
Bahçeli'ye bağlı, onun aleyhine hiçbir şey yapmadan çalıştım. Bu
ilk örnek değil. Cumhurbaşkanı örneği mesala. Bu partinin
yöneticisiyim, o dönemde bir takım temaslar oluyor ama
İhsanoğlu'nun adaylığını bilmiyorum.
AK Parti konusundaki tercih benim değil. Anayasal görevi
üstlendiğim için beni MHP'den ihraç etmeye kalktılar.
"TÜRKEŞ ÇİZGİSİNDE DEĞİLLER"
Onların hiçbiri Türkeş çizgisinde değil. Eğer Sayın Türkeş
yaşasaydı, 7 Haziran sonrası mutlaka koalisyon hükümeti kurulurdu.
Eğer MHP'nin başında olsaydı böyle bir Türkiye olmazdı. AK Parti-
MHP koalisyonu kurulurdu en geç 3 gün içerisinde.
Rahmetli Türkeş'in partizanlığı yoktu. Türk milliyetçisiydi.
Türkeş'e baktığınızda çizgisi budur ve hiçbir kırılma olmadı. Yoksa
partiler sadece araçtır.
"TABAN İLE TAVAN ARASINDA KOPUKLUK VAR"
Benim gözlemlediğim, taban ile üst yönetim arasında bir kopukluk
var. Taban, büyük çoğunlukla AK Parti ile koalisyon kurulmasından
yanaydı. Liste telaşıyla kimse buna sesini çıkaramadı. Kuzuların
sessizliğidir bu. İdeolojik parti demek istişareyi hiç mi
saymaktır.
Çiller'in başbakanlığı döneminde, MHP bir koalisyon içerisinde
değildi. Rahmetli Türkeş, o dönem politikaların doğru olduğunu
düşünüyordu. Aylık MYK toplantılarında bazen çok ağır bazen de
haksız biçimde eleştirildiği de olurdu. Bunlara tepki göstermezdi.
Girip 10 dakikalık MYK toplantısı yapıp, bunlar şöyle olacak deyip
gitmezdi. Ben Rahmetli Türkeş'in hem çocuğuydum hem de parti
yönetimindeydim. İkisi arasındaki farkları görebiliyorum.
"NE YAPMIŞIM BEN? ASIN BENİ"
Ben ne yapmışım. Seçim hükümetinde görev kabul etmişim. As beni!
Orası demokratik bir siyasi partidir ya da olmalıdır.
En kralından ülkücüyüm. Benim eski bir telefon numaram vardı. Bana
sövsünler diye internete koymuşlar. Onlar bir iki zorlama telefonun
dışında yüzde 95 diyebilirim, destek mesajları geldi. Yaptığımın
doğru olduğunu, rahmetlinin izinden gittiğime yönelik destek
mesajları geldi."