Tuğgeneral suikastı böyle karartıldı!
Abone ol1993 yılında öldürülen Tuğgeneral Aydın için kurulan TBMM komisyonuna jandarmanın olayla ilgili bir kişinin yakalandığını bildirdiği ancak böyle birinin olmadığı ortaya çıktı
Diyarbakır Lice’de 1993’te başından vurularak öldürülen
Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın cinayetiyle
ilgili dosyanın zamanaşımına girmesine 6 ay kala dosyayı silbaştan
inceleyen savcılık, çarpıcı bir bilgiye ulaştı.
Milliyet gazetesinde yer alan habere göre, Diyarbakır İl Jandarma
Komutanlığı’nın, o dönemde bölgede incelemede bulunan TBMM İnsan
Hakları Araştırma Komisyonu’na, olayla ilgili bir PKK’lının
yakalandığını, ancak kimliğinin açıklanamayacağını bildirdiğini
dikkate alan savcılık, kimliğini araştırdığında, böyle bir kişinin
olmadığırnı belirledi. Dosyadan, Aydın’ın öldürülmesi konusunda
alınmış ifade de çıkmadı. 1993’te, Lice’de, Jandarma Asayiş Bölük
Komutanlığı’nın bahçesine helikopterle indikten sonra alnından
Kanas tipi suikast silahı ile vurularak öldürülen Aydın’ın
dosyasının zamanaşımına girmesine 6 ay kaldı. Dosyayı didik didik
eden Diyarbakır Başsavcılığı, ilginç bir detayla karşılaştı.
Yalan belge
Dosyadan, suikastten sonra bölgede incelemelerde bulunan TBMM İnsan
Hakları Araştırma Komisyonu’na 1994’te gönderilen bir belge çıktı.
Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı’ndan gönderilen belgede,
“Diyarbakır merkez Kolludere köyü nüfusuna kayıtlı olup, merkez
Bağlar ilçesi Göçmenler caddesi Özgür Apartmanı 1. kat, 4 numaralı
dairede ikâmet eden ve kimlik bilgileri sorgusu halen gizli biçimde
devam ettiği açıklayamadığımız PKK terör örgütü mensubu zanlı
yakalanmıştır. Bu kişi Aydın suikastıyla ilgili bilgi sahibi olup
alınan beyanında, suikastin Ape Hüseyin kod adlı Kadri Çelik
komutasında 20 kişilik bir grup tarafından gerçekleştirildiği
şeklinde ifadesi alınmıştır. Ancak soruşturmanın gizliliği
nedeniyle bu kişinin bilgilerini veremeyeceğiz” ifadelerinin yer
aldığı görüldü.
Arşivden çıkmadı
Savcılık, bunun üzerine, komutanlığa bir yazı göndererek, bu
kişinin akıbetini sordu. Savcılığa gönderilen yanıtta, yaptıkları
araştırmada arşiv kayıtlarında yakalanmış veya teslim olmuş böyle
bir terör örgütü mensubu olmadığı gibi, Meclis İnsan Hakları
Komisyonu’na 1994’te gönderilen ifade örneğinin de kayıtlarda
geçmediği bildirildi. Başsavcılık, bu kez paşanın öldürüldüğü Kanas
suikast silahına ait boş kovan ve mermi çekirdeğinin akıbetini
sordu. Gelen yazıda, bunların jandarmada olmadığı belirtildi.
Savcılık bunun üzerine paşanın suikaste kurban gittiği tarihte
Diyarbakır bölge sorumlusu olan Şemdin Sakık’ın ifadesine başvurdu.
Sakık ise ifadesinde, “Bahtiyar Aydın’ın ölümünde gerek benim,
gerekse PKK’nın merkezi yönetiminden hiçbir talimat almadım. Bu
olayı örgüt yapmadı” dedi.
Bu arada paşanın şehit edildiği olaydan sonra tutulan tutanaklarda
11 teröristin ölü ele geçirildiği belirtildi. Yapılan araştırmada
ölen bu kişilerin terörist olmayıp sivil vatandaş oldukları ve yasa
kapsamında da devletten maddi ve manevi tazminat aldıkları
belirlendi.