Tuğçenin ölümü aydınlanıyor mu?

Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Doğan Gedik’e ifade veren tanık M.Ç. (40) "Minibüsün arkadan çarptığı taksi, flaşörlerini yakmıştı, geri vites lambası da yanıyordu" dedi. Bu ifade, "taksi şoförü yolda geri geri mi gidiyordu" sorusunu akıllara getirdi.

Bahçeşehir Üniversitesi’nde okuyan Tuğçe Sakarya, yılbaşı gecesi eğlence dönüşünde bindiği takside hayatını kaybetti. Minibüsün arkadan çarptığı taksinin, çarpışma sırasında Acıbadem’deki TEM otoyolu ayrımını geçtikten birkaç metre sonra sağ şeritte olması, "Kozyatağı" levhasının tam kavşakta bulunması, "Taksi şoförü İbrahim Bektaş yolu biliyor muydu, son anda tabelayı görünce kavşağa girmek için geri manevra mı yaptı" sorularını gündeme getirdi. Kazadan 10 gün sonra ortaya çıkan sürpriz tanık M.Ç, Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Doğan Gedik’e verdiği ifadede, şunları söyledi:

"Taksi için ’Geri geliyor’ diyemeyeceğim ama ben ilerledikçe taksi büyüyordu. Minibüs benim 30 metre önümdeydi. Onun sağında ise lacivert bir otomobil vardı. Minibüs çarptığında taksinin flaşörleri yine yanıyordu. Minibüs çarpınca kaza yerinden az ileride durdum. Taksi şoförü ve minibüs şoförünün yola indiklerini görünce sağ olduklarını anladım ve polise bilgi verip yoluma devam ettim. Bir gün sonra genç bir kızın hayatını kaybettiğini öğrenince vicdanen rahatsız oldum. Ne minibüs şoförünü tanırım ne de taksiciyi."

M.Ç’nin otomobilinin OGS kayıtları ve 155 Polis İmdat telefonunun kayıtları, savcılık tarafından incelemeye alındı. Şarkıcı Kenan Doğulu’nun Gayrettepe’deki konserini izledikten sonra arkadaşı İpek Tümay’la (17) evine dönen Tuğçe Sakarya, taksinin arka koltuğunda oturuyordu. Hafif yaralı kurtulan İpek Tümay, kaza sırasında uyuduğunu söylemişti. Taksi sürücüsü İbrahim Bektaş’ın polise verdiği adreste oturmadığı, Gayrettepe’deki evin, taksinin sahibine ait olduğu ortaya çıkmıştı. Aracını bırakıp kaçan minibüs sürücüsü Mehmet Karaağaç ise, kazadan 57 saat sonra tutuklanmıştı.