TÜBİTAK MAM 4 bin genci bilimle buluşturdu

TÜBİTAK MAM'dan yapılan yazılı açıklamada, üreten Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücüne ulaşmak için gençlere yönelik çalışmalara hız verildiği belirtildi.

Açıklamada, son 2 yılda Gebze yerleşkesinde Türkiye'nin en büyük Ar-Ge merkezlerinden biri olan TÜBİTAK MAM'ın sosyal sorumluluk projeleri kapsamında yürüttüğü bilimle tanışma etkinliklerinde 4 bini aşkın öğrencinin ağırlanarak önemli bir başarıya imza atıldığı vurgulandı.

Son olarak 81 ilden 81 okul projesine ev sahipliği yapan TÜBİTAK MAM'dan Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen öğrencilere ilk kez bir bilim insanı ile laboratuvarda birlikte çalışma imkanını verildiği bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"TÜBİTAK MAM bünyesinde gerçekleştirilen aktivitelerde öğrenciler Malzeme Enstitüsü bünyesinde bulunan elektron mikroskobuyla nanometre düzeyine kadar inerek virüs ve bakterilerin yapıları ile cisimlerin yüzeylerini inceleyebiliyor, Yer ve Deniz Bilimleri Enstitüsünde eski eserlerin yaş tayini çalışmalarına katılıyor, Enerji Enstitüsünde ise lityum iyon bataryaların üretim süreçlerini öğreniyorlar. TÜBİTAK Gebze yerleşkesi, üniversitelerin mühendislik bölümleriyle matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi temel bilimler bölümlerinde okuyan öğrencilerin de sıklıkla ziyaret ettikleri yerlerin başında geliyor. Yaz aylarında çok sayıda öğrencinin staj imkanı bulduğu MAM Enstitüleri, yılın genelinde belli programlar dahilinde Gıda, Kimyasal Teknoloji, Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüleri bünyesindeki özel laboratuvar çalışmalarına açılıyor."

"Gençlerin bilime ilgisinin artmasından memnuniyet duyuyoruz"

Açıklamada görüşlerine yer verilen TÜBİTAK MAM İş Geliştirme Yöneticisi Nuh Yılmaz, yüksek teknolojili ürün üretebilmek için öncelikle bu teknolojiyi kullanabilecek insanı yetiştirmek zorunda olunduğunu ifade ederek, bilime olan ilgi ve merakı bu tarz programlarla artırmaya çalıştıklarını kaydetti.

Yılmaz, merkezde gerçekleştirilen aktiviteler sırasında öğrencilerin TÜBİTAK ve TÜBİTAK MAM çalışmaları hakkında bilgilendirildiğine işaret ederek, ardından laboratuvar ortamında gerçekleştirilen deney ve çalışmalara aktif olarak katıldıklarını, böylece "kitaplardaki teorik dünyayı elle tutulur hale getirdiklerini" belirtti.

Günümüzde dünyanın teknolojiyi üreten ülkeler ve teknolojiyi tüketen ülkeler olarak ikiye ayrıldığını, bu ayrımın orta vadede daha da derinleşeceğini, teknoloji üreten ülkeler sınıfında yer alabilmek için gençlerin bilime yönlendirilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Gelişmiş ülkelerde öğrenciliğin ilk yıllarından itibaren çocuklar bilimle tanıştırılıp onlara bilimsel merak aşılanıyor ve geleceğin bilim adamları bu yoldan ilerleyerek yetişiyor. Bizler de merkezimizde yaptırdığımız aktiviteler sonrasında gençlerin bilime ilgisinin artmasından memnuniyet duyuyoruz." ifadelerini kullandı.