Tuba Ünsal, dedikodulara yanıt verdi
Abone olYılmaz'ın arkadaşı ve ustası olduğunu söyleyen Ünsal, nasıl bir arkadaşımla yemek yiyorsam, onunlada yerim dedi.
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre, Hülya Avşar'ın da şov
programında ‘‘Neden filme Vizontele Demeet ya da neden Vizontele
Altaan yerine, Vizontele Tuuba adı konuldu? Ben olsam, nasıl kıçı
kırık Tuba'nın ismi filme konur diye kıyameti koparırdım’’
sözleriyle yüklendiği Ünsal'a merak edilen her şeyi sorduk. İşte
verdiği cevaplar: Rekora giden filmde başrol oynadınız. Üstelik
isminiz filme verildi. Bu, yolun başındaki bir oyuncu için müthiş
olsa gerek... - Rüya gibi. Filmin galasından çıktıktan sonra bir
süre konuşamadım. Filmin sonunda yer alan sahnede dağın tepesinde
ismimi görmek beni çok etkiledi. Filme adının verilmesi, genç bir
oyuncunun başına gelebilecek en güzel şey... Film kadrosuna
alınmanız nasıl oldu? - Yılmaz'ın yanında çalışan Seda, benim
çocukluk arkadaşım. Onun vesilesiyle Yılmaz'la tanıştık. Sonra bir
gün o eski ‘‘Lolita’’ filmini izledim. Yılmaz'a ‘‘Yaşım ilerliyor,
Türkiye'de böyle bir film yapılamadı’’ dedim. Bunun üzerine o da
‘‘Bekle çok yakında bir filmde oynayacaksın’’ diye cevap verdi.
Sonra Yılmaz bana karakteri anlatmaya başladı. ‘‘Bu karakterin adı
Tuba, filmin adı da Vizontele Tuuba olacak’’ dedi. Şaka sandım.
Beni sevdiklerini biliyordum ama bu kadar sevdiklerini
düşünmemiştim. FİLME ÇOK ÇALIŞTIM Neden siz tercih edildiniz? -
Uzun süredir iyi bir oyuncu olmak için uğraşıyordum. Çok emek
sarfettim. Modelliği bıraktım. Ve Yılmaz Erdoğan'ın vasıtasıyla da
kendimi çok geliştirdim. Bir alaylı olarak kendi kendimi
yetiştirmeye çalıştım. Çok kitap okudum. O yüzden bu film benim
için güzel bir mükafat oldu. Yılmaz bir röportajında benim için
‘‘Tuba bu rolü düzgün fiziği ve güzel oluşuyla değil, düzgün
karakterinden dolayı aldı’’ demiş. Hayatım boyunca unutamayacağım
bir sözdür bu. Bu işe devam etmeseniz bile çocuklarınıza
anlatabileceğiz bir hikayeniz olacak... - Yok devam ederim.
Dediğiniz gibi, ileride ‘‘Annen işte böyleydi kızım’’ diye anlatmak
çok keyifli olur. 10 yıl sonra ‘‘İsmime film yapıldı’’ diye hava
atarım. ‘‘İsmine bir film yapıldı’’ diyorlar. Şöyle cevap
veriyorum: Önce filmdeki karakterin isminin Tuba olması belirlendi,
sonradan da filmin ismi verildi. O kızın ismi Ayşegül olsaydı,
filmin ismi de Vizontele Ayşegül olacaktı. HÜLYA AVŞAR'A KIZMADIM
Hülya Avşar ‘‘Neden filme Vizontele Demeet ya da Vizontele Altaan
yerine, Vizontele Tuuba adı konuldu? Ben olsam, nasıl kıçı kırık
Tuba'nın ismi filme konur diye kıyameti koparırdım. Bu işin altında
bir şey var’’ dedi. Kızdın mı Hülya Hanım'a? - Hayır... Ben onunla
bir dizide çalıştım çok pozitifti. Eğer farklı bir şey düşünseydi
beni istemezdi. Ama programının formatı gereği böyle davranmak
zorundaydı, bunu hissediyorum. Beni rakip olarak görebileceğini,
kıskanacağını da sanmıyorum. Jenerasyon ve yaş farkı var. Benim
onun seviyesine gelebilmem için 10 yıl geçmesi gerek. Gelelim
Erdoğan'la aşk yaşadığınız dedikodularına. Bir aşk filmi, siz aşk
yaşadınız mı, böyle bir elektriklenme oldu mu? - Yılmaz benim hem
arkadaşım, hem ustam, hem de iş yaptığım bir insan. Nasıl bir
arkadaşımla yemek yiyorsam, Yılmaz'la da yemek yemem, sinemaya
gitmem, bir kulüpte eğlenmem çok doğal. Gitsen de gitmesen de laf
oluyor. O yüzden artık önemsemiyorum. Kafayı takarsan, deli
olursun. Yılmaz'la niye kaçayım ki? Erkek arkadaşımla daha çok
kaçıyorum. Bu haberler erkek arkadaşınızla ilişkinizi etkiledi mi?
- İlişkimizi yıpratmadı. Ama etkilemedi dersem yalan olur. Ancak bu
konu yüzünden hiç tartışmadık. Çünkü arkadaşım benim bir suçum
olmadığını biliyor ve en önemlisi bana güveniyor. AKKAYA'YLA
TARTIŞMA Deniz Akkaya da bu filmde oynadı. Siz uzun bir süre önce
Akkaya ile tartışmıştınız. Bu gerginlik sete yansıdı mı? - Deniz,
Gevaş'ta beş gün kaldı. Yılmaz'ın çok işi olduğu için onunla ben
ilgilendim. Bu görevi de bana Yılmaz verdi. Evet Deniz'le böyle bir
tartışmamız oldu. Fakat bu işin kuralı olduğu için, Deniz böyle bir
şey söylemek zorundaydı. Ben böyle düşünüyorum. O yüzden aramızda
dargınlık yok. Film öncesinde de merhabamız vardı zaten.