TSK’nın göz bebeği Atlas
Abone olTürkiye’nin de üretim ortağı olduğu, ’geleceğin nakliye uçağı’ olarak nitelendirilen A400M stratejik ulaştırma uçağı (Atlas), Türkiye’nin st...
Türkiye’nin de üretim ortağı olduğu, ’geleceğin nakliye uçağı’
olarak nitelendirilen A400M stratejik ulaştırma uçağı (Atlas),
Türkiye’nin stratejik anlamda ilgi sahasını, Türk Silahlı
Kuvvetlerinin ise operasyon menzilini genişletecek.
Kayseri’deki 12 Hava Ulaştırma Üs Komutanlığına bağlı 221’inci
Filo’da görev yapan A400M uçağıyla ilgili basın mensuplarına teknik
bilgilendirme yapıldı. Hava Pilot Kurmay Binbaşı Engin Yetgin,
stratejik ulaştırma uçağı A400M’in, Türkiye’nin stratejik anlamda
ilgi sahasını, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ise operasyon menzilini
genişleteceğini belirterek, ’’A400M, Türk Silahlı Kuvvetleri ve
Türkiye’ye sürat, menzil ve taşıyacağı kapasite anlamında çok
önemli kazanımlar getirecektir. Dünyanın herhangi bir yerinde
Birleşmiş Milletler, NATO veya milli harekat kapsamında, insani
yardım harekatı, personel ve malzeme nakilleri, herhangi bir doğal
afet anında insanların tahliyesi görevleri, sorunsuz bir şekilde
gerçekleştirilecektir. 37 ton malzeme taşıyabilen A400M, 50 ton
yakıt alarak azami 141 ton ile kalkış yapabilmektedir. Oldukça uzun
bir menzile sahip olan uçak, 37 ton yük ile 3 bin kilometre
mesafeye, 10 ton yük ile 9 bin kilometre mesafeye uçabilmekte, yani
başka bir anlamda, Kayseri, Ankara veya İstanbul’dan kalkan bir
uçak, Amerika kıtasına gidebilmektedir. A400M uçağının havada yakıt
ikmali yapabilmesi durumunda maksimum kapasiteyle sınırsız menzile
uçabilmektedir’’ dedi.
Mevcut ortalama ulaştırma uçaklarına göre 2, hafif nakliye
uçaklarına göre ise yaklaşık 6 kat daha büyük kapasiteye sahip olan
A400M uçağının, sivil sertifikasyon özelliğinden dolayı, yolcuların
emniyet ve konforunun ön plana alındığını kaydeden Hava Pilot
Kurmay Binbaşı Yetgin, ’’A400M, diğer ulaştırma uçaklarında
olmayan, sivil uçakların da çok az kısmında bulunan ’Head up
display’ ekranına sahiptir. Uçağın alt gövdesindeki sistemlerin
hiçbirisine bakmadan sadece baş üzerindeki head up display
vasıtasıyla uçağın uçurulması mümkün olmaktadır. Alt bölümde 8 adet
çok amaçlı görüntü paneli, normal uçaklardan farklı olarak
Fly-by-wire sistemi olarak adlandırdığımız yandan kumanda sistemi
mevcuttur. CAT III ILS özelliği ise sıfır görüş şartlarında iniş
yapma, kızılötesi görüş sistemiyle de ışıklandırılmamış alanlara
iniş yapma kabiliyetine sahiptir. A400M kendi kendine uçabilen,
kendi kendine inip, kendi kendine frenlemesini yaparak durabilen
bir uçaktır’’ diye konuştu.
Hava Pilot Kurmay Binbaşı Engin Yetgin, A400M’in aynı zamanda
askeri kabiliyetler anlamında elektronik harp koruma sistemlerine
sahip olduğunu, düşman sahasına girildiğinde radar veya ısı güdümlü
füzelere karşı kendini koruyabildiğini de belirterek, yerden
herhangi bir ısı veya radar güdümlü füze atıldığı zaman uçak
üzerindeki radar ve füze ikaz sistemiyle atılan füzenin sinyalinin
alındığını, daha sonra bilgisayar sistemi vasıtasıyla chaff ve
flare savunma sistemleri aracılığıyla radar güdümlü füzelere karşı
metal parçacıkları, ısı güdümlü füzelere karşı ise ısı saçan
parçacıklar göndererek koruma sağladığını bildirdi.
Kurmay Binbaşı Yetgin, 2014 yılının ikinci yarısında alınan ve Türk
Silahlı Kuvvetlerinin envanterine giren 1 adet A400M’den sonra 2015
yılında 2, 2016 yılında 2, 2017 yılında 2 ve 2018 yılında yine 2
olmak üzere toplam 9 A400M’in daha alınarak envantere gireceğini
kaydetti.
Hava Uçak Bakım Astsubay Kıdemli Başçavuş Metin Keleş de, A400M
uçağında Türkiye tarafından üretilen sistemlerin, orta gövde,
kanatçık bölümü, arka gövde üst bölümü, paraşütçü kapıları, acil
çıkış kapıları, atık su sistemi ve aydınlatma sistemleri olduğunu
ifade ederek, ’’Uçağın tam teçhizatlı 116 paraşütçü ve 2 pleyt, 66
sedyeli hasta veya yaralı ile 26 sağlık personeli, 54 yolcu ile 9
pleyt taşıyabildiğini vurguladı. Uçağın ayrıca, 2 adet Atak tipi
helikopteri, 3 adet zırhlı personel taşıyıcıyı, 6 adet Land Rover
aracı, 32 tonu geçmeyen hafif tankları da taşıyabildiğini
belirtti.
(İHA)