TSK'dan korkutan PKK açıklaması
Abone olGenelkurmay basın bilgilendirme toplantısı yaptı. Bu toplantıda verilen en korkunç bilgi PKK'nın eylemlerini artıracağı oldu.
Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Dairesi Başkanı
Tümgeneral Fahri Kır, terör örgütünün son 4 ayda yapılan
operasyonlar çerçevesinde verdiği kayıp sayısının en az 130
olduğunun anlaşıldığını bildirdi. Örgütün muhatap alınmak
istediğini söyleyen Kır “Örgütün inisiyatifin kendinde
olduğu fikrine gelen kadar eylemlerini arttırmasını bekliyoruz”
diye konuştu.
Genelkurmay Başkanlığı Karargahında yapılan basın bilgilendirme
toplantısında konuşan, Genelkurmay İç Güvenlik Harekat Dairesi
Başkanı Tümgeneral Fahri Kır, terörle mücadelenin kararlılıkla
devam ettiğini söyledi.
Kır, son 4 ayın en önemli olayları ve verilerin değerlendirilmesi
konusunda yaptığı açıklamada, son 4 ayda bölücü terör örgütünün
teslim olanlar hariç verdiği kayıp sayısının en az 130 olduğunu
kaydetti.
Kır, bu mücadele döneminde 43 personelin şehit olduğunu
anımsatırken, teslim olan terörist sayısının da 60 olduğunu
bildirdi.
Kır, 2009'da bölücü terör örgütünden 545 kişinin ayrıldığını, 2010
yılının ilk 5 ayında da terör örgütünden ayrılan kişi sayısını 148
olarak tahmin ettiklerini söyledi.
ÖRGÜT KOLAY HEDEFLERE YÖNELİYOR
İç Güvenlik Harekat Daire Başkanı Tümgeneral Fahri Kır, tüm dünyada olduğu son dönemlerde terörün Türkiye gündeminde de önemli yer işgal ettiğini belirterek, ''(Örgütün yeni dönemde izlediği strateji) Bu süreçte, bölücü terör örgütünün 4-5 kişilik küçük gruplar halinde, riski az, nispeten kolay hedeflere saldırılar düzenlediği, el yapımı mayın ve el yapımı patlayıcıları yoğun olarak kullandığı ve uzaktan taciz eylemlerine ağırlık verdiği görülmektedir'' dedi.
ARKASINDA İSRAİL YOK |
Tümgeneral Güler’in bir soru üzerine verdiği bir başka yanıt son dönemde gündemdeki en büyük tartışmalardan birine ilişkin oldu. Reşadiye ve İskenderun’a yönelik terör saldırılarının arkasında “İsrail’in olduğuna” ilişkin yorumları kesin bir dille yalanlayan Tümgeneral Güler, “Bu değerlendirmeler gerçek dışıdır” dedi. “TERÖR EYLEMLERİ
ARTABİLİR” Kır’ın en önemli değerlendirmelerinden biri ise örgütün “yok olmamak” için eylemlerini arttırdığı, bu çerçevede “muhattap alınmak istediği” idi. Tümgeneral Kır, “Örgütün inisiyatifin kendinde olduğu fikrine gelen kadar eylemlerini arttırmasını bekliyoruz” diye konuştu. |
PKK 3 AYDA 130 KAYIP VERDİ
Kır, son 4 ayla ilgili verileri değerlendirerek, şunları
kaydetti:
''Bu dönemin en belirgin olaylarından birisi 20 Mayıs 2010
tarihinde, istihbarat kaynakları tarafından büyük bir grubun
Irak'ın kuzeyinden yurt içine doğru hareket halinde olduğu ve
sınıra yakın bir karakol ya da üs bölgesine saldırıda bulunacağı
bilgisi üzerine Hakurk bölgesinde icra edilen hava
harekatıdır. Bu olayda öncelikle alınan istihbarat uygun bir
şekilde değerlendirilmiş ve yapılan hava operasyonu ile
bölücü terör örgütüne büyük kayıplar verdirilmiştir. Elde edilen
bilgilerden bölücü terör örgütünün bu operasyonda 100'ün üzerinde
kayıp verdiği anlaşılmıştır. Mart ayı başından bugüne kadar geçen
3,5 aylık süre içerisinde sağ olarak ele geçen teröristler
hariç olmak üzere toplam 30 terörist etkisiz hale
getirilmiştir. Yine bu dönemde Hakurk bölgesinde icra
edilen hava harekatı neticesinde de terör örgütünün kayıplarının
100'ün üzerinde olduğu dikkate alınırsa, örgütün bu dönemde
de verdiği kayıp sayısının 130 civarında olduğu anlaşılmaktadır.
Son günlerde basında yer alan bazı haberler de bu sonucu teyit
etmektedir.''
TSK'NIN 43 ŞEHİDİ VAR
Kır, aynı süre zarfında, toplam 43 personelin şehit olduğunu,
ayrıca bu dönemde teslim olan terörist sayısının da 60 olduğunu
bildirdi.
Kır, bu dönemde 45 adet el yapımı mayın ve el yapımı patlayıcı
(EYP/EYM) kullanma, 31 adet taciz ve 17 adet silahlı saldırı olmak
üzere toplam 93 terör olayı meydana geldiğini de belirtti.
Terör örgütünün kendine göre sözde ''eylemsizlik süreci'' olarak
isimlendirdiği 01 Haziran 2010 tarihine kadarki dönemde, eylem
profilini düşük tuttuğunu kamuoyuna göstermeye çalıştığını anlatan
Kır, terör örgütünün daha çok EYP/EYM tipi, riski az eylemleri ön
plana çıkardığını kaydetti.
Terör örgütünün 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren Güneydoğu
dışındaki bölgelere de eylemlerini yayma girişimi gayreti içine
girdiğini kaydeden Kır, ''Ancak, uzun süre hareketsiz kalan
teröristler gevşeme ve dağınıklık göstermiş, örgütten kaçışlarda
artış meydana gelmesi ve özellikle kendilerini muhatap olarak kabul
ettirme isteklerine dayanarak 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren
eylemlerini artırarak, Güneydoğu dışındaki bölgelere de yayma
gayreti içine girmiştir'' dedi.
PROVOKATİF EYLEMLERE GİRİŞİLECEK
Örgütün yeni dönemde izlediği strateji hakkında da açıklamalarda
bulunan Kır, şöyle konuştu:
''Bu süreçte, bölücü terör örgütünün 4-5 kişilik küçük gruplar
halinde, riski az, nispeten kolay hedeflere saldırılar düzenlediği,
EYP/EYM'leri yoğun olarak kullandığı ve uzaktan taciz eylemlerine
ağırlık verdiği görülmektedir. Kalabalık gruplar yerine, küçük
gruplarla ve daha geniş bir bölgede hareket etme düşüncesinin
temelinde, yok olmama ve varlığını devam ettirebilme endişesi
yatmaktadır. Bölücü terör örgütünün bu dönemdeki amacına, silahlı
eylem ve terör faaliyetlerini Türkiye'nin geneline yaymak, ülkenin
tamamının güvensiz olduğu algısını yaratmak, eylem ve saldırıları
ile toplumu etnik temele dayalı çatışma ve kaos ortamına sürüklemek
olduğu değerlendirilmektedir. Bu çerçevede bölücü terör
örgütü, güvenlik güçlerini ve sivil halkı hedef alan silahlı
eylemler ve halkı provoke edici faaliyetlerle, yaşanan süreci
doğrudan etkileme gücü olduğunu kamuoyuna göstermeye ve kendisinin
muhatap alınmasının gerektiği mesajını vermeye çalıştığı
gözlemlenmektedir.
Bölücü terör örgütünün kamuoyu ve tabanı üzerinde yeterli etkiyi
sağladığını, süreci kontrol ettiğini ve inisiyatifin kendisinde
olduğu imajını oluşturduğunu değerlendirdiği ana kadar, eylemlerini
artırarak devam ettirmeye çalışacağı kıymetlendirilmektedir.''
DEVAM EDEN OPERASYON HAKKINDA
Genelkurmay İç Güvenlik Harekat
Daire Başkanı Tümgeneral Fahri Kır, ''26 Nisan 2010 tarihinde
Giresun Dereli'de 1 astsubayımızın şehit olduğu, 2 askerimiz ile 1
vatandaşımızın yaralandığı terör eylemini gerçekleştiren terörist
grup ile dün akşam Gümüşhane Kelkit kırsalında sağlanan temas
sonucunda şu an itibariyle 1 terörist etkisiz hale getirilmiştir.
Operasyon halen devam etmektedir'' dedi.
Teröristlerle girilen çatışmanın ilk başlangıcının her zaman
belirli riskler taşıdığına dikkati çeken Kır, ''Keskin
nişancılar tarafından yapılan uzak mesafeli atışlar, bin metre
civarında, ciddi tehlikedir. El yapımı patlayıcılar, alınan bütün
tedbirlere rağmen, terörle mücadelede en büyük tehlikeyi
oluşturmaya devam etmektedir. Diğer taraftan, terörle
mücadele ortamında, 'hukuki zemin' içinde kalarak teröristle
mücadele eden devletin güvenlik güçlerinin, eylemlerinin tamamını,
insan hakları ve hukuk dışı bir zeminde yapan, varlığını şiddet,
terör ve korkudan alan bölücü terör örgütü ile mücadele ettiği
gerçeği de gözardı edilmemelidir'' dedi.
Terörle mücadelede diğer bir güçlüğün ise güvenlik güçlerinin
vatandaş ile teröristi birbirinden ayırarak, masum insanlara zarar
vermeden bu mücadeleyi sabırla ve hassasiyetle sürdürme zorunluluğu
olduğunu anımsatan Kır, şöyle konuştu:
''Bunun kolay bir mücadele olmadığı hepimizce bilinmektedir.
Günümüzde, bölücü terör örgütü mensupları, zaman zaman halka yakın
konumlanarak ve hatta içinde yaşayarak faaliyette
bulunabilmektedir. Bugüne kadar, güvenlik güçleri teröristle masum
vatandaşı ayırt etmede azami dikkat ve gayreti göstermiş ve bundan
sonrada göstermeye devam edecektir. İcra edilen sınır ötesi
hava harekatında da sivillerin zarar görmemesi için aynı hassasiyet
hep gösterilmektedir. Bu bağlamda, teröristle mücadele
eden güvenlik güçleri mensupları hakkında, zaman zaman, haksız
ithamlarda bulunulmakta, karalanmakta ve güvenlik güçleri
yıldırılmaya ve moral değerleri üzerinde menfi etki yaratılmaya
çalışılmaktadır. Bölücü terör örgütü, bir taraftan terör eylemleri
yaparken, diğer taraftan da bu eylemlerle halkı etkileyerek
taraftar kitlesini artırmaya gayret etmektedir. Bu
maksatla, işbirlikçi ve sempatizanlarından yararlanmakta ve
halkı sürekli olarak kışkırtmakta tehdit ve zor kullanarak
eylemlerine ortak etmeye çalışmaktadırlar. Tüm bu
olumsuzluklara karşılık vatandaşlarımızın güvenlik güçlerine
verdiği destek ve yardımların artarak devam ettiğinin de altını
çizmek istiyorum.''
Geçici ve gönüllü köy korucularının terörle mücadelede kahramanca
yer aldığını ifade eden Kır, şöyle devam etti:
''Son zamanlarda bölücü terör örgütünün ve yandaşlarının terörle
mücadelede kahramanca yer alan ve çok sayıda şehit veren Geçici ve
Gönüllü Köy Korucularıyla ilgili yoğun bir menfi propaganda
yaptıkları görülmektedir. Daima bölge halkının yanında yer alan
Geçici ve Gönüllü Köy Korucuları tüm güvenlik mensupları gibi
bölücü terör örgütüyle mücadelede kendilerine verilen her türlü
görevi canları pahasına yerine getirmektedirler. Korucularımızın
terörle mücadeledeki fedakarlık ve destekleri her türlü takdirin
üzerindedir. Nitekim, dün gece Aktütün kuzeyinde Konur köyünde
geçici köy korucularımız, teröristlerle çatışmaya girmiş ve 1 şehit
vermiştir. Ayrıca, 3 geçici köy korucumuz da yaralanmıştır.
Şehidimize Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar
diliyoruz.''
ÖRGÜTTEN KAÇMALAR ARTTI
Toplumda yaratılan ''şiddet algısı'', kargaşa, kaos ve korkunun,
terör örgütü için esas yaşam kaynağını oluşturduğunu anlatan Kır,
''İşte bu noktada, devletin güvenlik güçleri, bölücü terör
örgütünün bu maksadına engel olmak için operasyonlar yapmaktadır.
'Şiddet algısı'nın toplumun huzurunu bozan, toplumu korku ve
endişeye sevk eden en önemli olgu olduğu gerçektir. Devletin
güvenlik güçlerinin büyük bir özveri ve fedakarlıkla, yıllarca,
binlerce şehit verme pahasına yürüttüğü mücadelenin nedeni, bölücü
terör örgütünün bu amacına ulaşmasını engellemektir'' dedi.
Devletin bu noktada sadece kendisine ait olan meşru fiziksel güç
kullanma yetkisini kullandığını belirten Kır, ''Diğer bir ifadeyle,
huzur ve güvenliğin tesisi için ne gerekiyorsa onu yapar. Bu,
devletin en temel görevidir ve Türk Silahlı Kuvvetleri de bu görevi
yasal çerçevede yerine getirmektedir. Bu mücadelede esas olan,
bölücü terör örgütü etkisiz hale getirilinceye kadar mücadeleye
sabır ve kararlılıkla devam ederek bölücü terör örgütünün
umutlarının tüketilmesidir'' diye konuştu.
Terör örgütünün en fazla çekindiği hususun örgütten kaçışlar
olduğuna dikkati çeken Kır, 2009 yılında terör örgütünden kaçan
terörist miktarının 545 olduğunun tespit edildiğini, 2010 yılının
ilk beş ayı içinde ise şu ana kadar 148 teröristin örgütten
kaçtığının belirlendiğini bildirdi.